Hz Süleyman'ın hikayesi... Yazar zor bir konuyu araştırmacı kimliğiyle romana taşıyarak, insanlığın en kudretli krallarından ve hayatı en gizemli peygamberlerinden birisinin hayatını yazıya aktarma başarısı göstermiştir.
Diğer kitaplarından farklı olarak romana bir giriş yazısı kaleme alarak yazdığı alanın zorluğunu ve aynı zamanda karmaşasını da gözler önüne sermiştir.
Hz Süleyman'ın tefsirlerde, Tevrat ve İncil'de hurafeye dayanan kıssaları ayıklamak oldukça güç olmasına rağmen yazar konunun önemine binaen hassas bir ayıklamada bulunmuş ve Kur'an merkezli bir roman ortaya koymuştur.
Kitapta Hz Süleyman'ın Krallığa geçişi, adaleti, hiç kimsede olmayan kudret ve zenginliğine vurgu yapılırken fantastik diyebileceğimiz öğelerle de süslenmiştir.
Uçan halılar, cinler, devler, rüzgarla yolculuk bunlardan bazılarıdır.
Yazar bunların yanı sıra bazı konulara da açıklık getirmektedir. Tahtına bırakılan cesedin ne olduğuyla ilgili yorumu ilginçti.
Bununla birlikte Hz Süleyman'ın hayatıyla ilgili çok daha ilginç olayları kitabın sayfaları arasında bulabiliyorsunuz.
“Mühür kimdeyse Süleyman odur.” Sözünün ne anlama geldiğini öğrendiğinizde şaşırıyorsunuz. Bir devin mührü ele geçirme ve saltanata geçme hikayesi okuyucuyu farklı bir iklime taşımaktadır. Her deyimin bir hikayesi vardır. Yazar bu deyimin hikayesini de ilginç bir olayla anlatmaktadır.
Kitabı okurken merak ve heyecanla okuyor ve sonrasında ne olacağını merak ediyorsunuz.
Hüma kuşunun kaderi inkar eden anlayışına karşı anlatılan hikaye oldukça ilginç ve fantastik bir özelliği sahipti. Sanki bin bir gece masallarının içindeymiş hissine kapılıyorsunuz.
Ve Hz Süleyman'ın cinler, devler, hayvanlardan oluşan ordusunu ve gücüyle karanlıklar ordusuna karşı mücadelesini okuduğunuzda aslında hak batıl savaşının hem insanlar hem de cinler dünyasında olduğunu fark edebiliyorsunuz.
Kitapta Belkıs ile Süleyman'ın aşkını bir kadın yazarın kaleminden okumak ayrı bir güzellik veriyordu. Kitapta aşkın aslında insanlığın vazgeçilmez bir değeri ve insanları birbirine bağlayan bir ilişki tarzı olduğunu görebiliyorsunuz.
Belkız’la ilgili hurafe bilgileri tefsirlerin geniş sayfaları arasından ayıklayarak ve farklı kaynakları tarayarak Kur'an merkezli bir yaklaşım sergilemeye çalışması takdire şayandır. Sırça köşkün yapılış nedenini okuduğumuzda Hz Süleyman’ın günümüz dünyasında tanık olamayacağımız inceliğini de görebiliyoruz.
Aslında bu yaklaşımı Hz Süleyman’ın hayatını araştırmasında da görebiliyoruz. Abartılı, hurafe ve İsrailiyattan aktarılan birçok bilgiyi romanına taşımaması yazarın araştırmacı kimliğindeki hassasiyeti gözler önüne sermektedir. Tabi ne kadar kaçınılmaya çalışılsa da bunlardan kitabı arındırmak mümkün olmamaktadır. Ancak en doğruya ulaşma çabası kitabın satırları arsında kendisini hissettirmektedir.
Hz Süleyman'la ilgili birçok yeni ve bunun yanı sıra ilginç hikayesini öğrenmek istiyorsanız Kral Süleyman Karanlıklar Ordusuna Karşı kitabı sizi raflarda beklemektedir.
Kitabın sonunda o kadar büyük bir saltanata sahip olan bir kral peygambere bile hu dünyanın kalmadığını gördüğünüzde yaşamınızı tekrar gözden geçiriyorsunuz.
Son olarak kitap kutsal kitaplardan değerler de sunarak okuyucusunu entellektüel birikiminin yanında ahlaki olgunluğa da taşımaktadır.