Omer Jashari'nin 'konuya dair' analizi...
Kosova’da 6 Haziran 2019’da gerçekleşen genel seçimlerin galibi çıkan Kendin Karar Al Hareketi (Levizja Vetevendosje!), seçimlerden ikinci sırada yer alan Kosova Demokratik Birliği (LDK) ile 4 ay süren müzakerelerin sonucunda kurulan koalisyon, 3 Şubat’ta Kendin Karar Al Hareketi lideri Albin Kurti, Kosova’nın yeni Başbakanı oldu. Kurti Başbakanlığında kurulan 15 Bakanlık kabinesinde 6’sı Kendin Karar Al Hareketi, 6’sı LDK, anayasa gereği 2’si Sırp adaylara ve 1’i de Boşnak partiye ait. 120 koltuklu Kosova meclisinde dengeler bakıldığında iktidar ile muhalefet arasında koltuk farkı nerdeyse eşit düzeyde. Başbakan Kurti’nin partisi Avrupa tarzında sol bir ideolojiye sahip olmasına rağmen, koalisyon ortağı LDK, merkez sağ olarak bilinir. Bunun için ilk iki ayda iki partinin kurmayları programların uyumlaştırmak için ortak bir program hazırladılar. Bu programa göre yeni süreçte Kosova ve bölge için yeni bir sürecin işaretini gösteriyor.
Albin Kurti’nin Başbakan olması, Kosova ve bölge için önemli sonuçları doğuracağı söylenebilir. Zira 1999 Kosova savaşından itibaren ülkeyi yöneten savaş komutanların çoğu artık muhalefette. Bu da Kosova’da yeni nesil seçmenin beklenti ve taleplerini eski statükonun temsil etmediğini gösteriyor. Bu durum aynı zamanda yeni nesil siyasetçilerin yavaş yavaş Balkanlar siyasetinde etkinliğin arttığını gösteriyor.
Kosova halkının Kurti’yi Başbakanlığa taşıyan faktörlerine gelince yolsuzluk, nepotizm ve işsizlik sorunun çözme vaatler olarak zikr etmek mümkündür. 20 yıla yakın bir dönemde geçmiş hükümetlerin Kosovalılar için işsizlik sorununu çözüm getirememesi, binlerce Kosovalının Avrupa’ya doğru yüksek bir göçe yol açtı. Mevcut siyasi statükonun karşıtı olarak bilinen Kurti’nin seçim stratejisi ve bilgeliği, Kosovalıların oyların almasına yol açtı. Kosova’nın mevcut sosyal ve ekonomik tıkanmışlığını aşabileceğini düşünülen bir kişi olarak Kurti için beklentiler ve umutlar büyük.
Başbakan’ı Bekleyen Acil Sorunlar ve Zorlukları
15 yıllık muhalefette durduktan sonra resmi Başbakanlık görevini alan Kurti’nin görevinin kolay olmayacağının altını çizmek gerekir. Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin arabuluculuğunda devam eden Kosova-Sırbistan müzakerelerinin önünde, iki taraf arasında nihai bir anlaşmanın yapılmasına meydan okuyan bir sorun önünde duruyor. Şu anda bu müzakereleri yürüten ABD’nin Almanya Büyükelçisi Richard Grennell’dir. Bunun sebebi de özellikle Trump’ın diplomatik bir başarıya ihtiyaç duyduğunu ve Başkanlık seçimlerine gitmeden önce iki tarafın uzlaşmasını istemesidir. İki tarafın uzlaşması halinde Trump büyük ekonomik yatırımları yapacağı vaadinde bulundu. Başbakan Kurti ise Sırbistan’la müzakerelerine kendisinin liderlik edeceğini ancak herhangi bir anlaşmanın gerçekleşmesi için Sırbistan’ın 1999 katliamlardan dolayı özür dilemesi, savaş tazminatı ödemesi ve Kosova’ya ait idari borçlarını ödeme şartını koymuştu. Bunun için bu yıl içerisinde Kosova ile Sırbistan arasında herhangi bir anlaşmayı beklemediğini ve bu konuda acele etmeyeceğini söyledi.
Öte yandan yeni Başbakan için önemli bir mesele de önceki Başbakanın Sırp mallarına koyduğu % 100 vergidir. Hem ABD hem de AB yetkilileri Kosova hükümetinden bu verginin kaldırılmasını istiyor. Başbakan Kurti ise Sırbistan’la vergi değil, mütekabiliyet yasasını uygulayacağını ilan etmişti. Kurti, yalnız ekonomik değil, siyasi ve bürokratik alanlarda mütekabiliyetin uygulanması ulaşım, ithalat-ihracat, enerji gibi birçok alanda, Sırbistan’ı de facto Kosova’nın egemenliği ve bağımsızlığını tanımasını hedeflemektedir. Ancak Sırp tarafı vergi olayında olduğu gibi mütekabiliyet yasasının konmasına karşı duruyorlar, zira bu durum, Sırp diplomasisinin Kosova ile olan yaklaşımına çelişiyor.
Başbakan Kurti için önemli bir mesele de önceki hükümetlerin kurduğu, Kosova’ya yargı sistemine bağlı Lahey merkezli ‘özel mahkeme’dir. 1999 yılında Kosova’nın özgürlüğü için silahlı mücadele veren Kosova Kurtuluş Ordusu’nun (UÇK) mensuplarını yargılamayı öngören mahkeme, Kosova’nın mevcut önemli siyasi liderlerini hatta başbakanlık ve bakanlık yapan isimleri de kapsamaktadır. Kosova kamuoyunun kahramanları olarak bilinen bu kişilerin yargılanması önemli bir toplumsal kırılmayı oluşturuyor.
Başbakan Kurti, Kosova’nın en önemli sorunu yolsuzlukla mücadele vaadini yerine getirmek gibi meydan okuyucu en önemli mesele olarak önünde duruyor. Zira hem güvenlik güçleri hem de yargı kuvvetleri büyük ölçüde mevcut muhalefete yakın durmaktadır. Ancak Kurti’nin yozlaşmış bir siyasetçi kimliğine sahip olmaması, Kosovalılara umut vermektedir. Bu noktada en önemli dezavantajı, İç İşleri Bakanlığını koalisyon ortağının yönetmesidir.
Kosova’nın en önemli kronik sorunlarından oluşan eğitim ve sağlık gibi kamu hizmetlerin yetersizliğine çare bulmak yeni kabinenin önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Yeni kabinenin ilgili bakanlıklarda profesyonel ve uzman kişilerin seçilmesi önemli bir şans olarak görülüyor. Özellikle Sağlık Bakanı olarak seçilen Dr. Arben Vitia, başkent Priştine’de il sağlık müdürü görevini yürütürken, başkentte önemli düzenlemeler yaptı ve bu modelin tüm Kosova’da uygulanması halinde, Kosova halkın en çok muzdarip olduğu konulardan birisine çözüm bulunmuş olur. Bu tür idari sorunların çözülmesi, Kosova’da yıllar süren Avrupa’ya doğru göçü de büyük ölçüde durduracağını söylemek mümkündür.