Dünyanın barış ve huzura kavuşması için öncelikli şart olarak Trump’ın elini bölgemizden çektirmek ve dünya üzerindeki belirleyicilik konumundan indirilmesi gerekiyor. Çünkü Trump’ın (ABD) içinde bulunduğu tüm uluslararası ilişkiler ya doğrudan ABD’nin ve dolaylı olarak İsrail’in çıkarlarının korunduğunu görmek için Kosova ile Sırbistan arasında ‘ekonomik normalleşme’ adı altında imzalanan anlaşmanın altından anlaşmayı imzalayan Kosova ve Sırbistan değil, doğrudan doğruya İsrail çıktı. Açıklanan anlaşmaya göre Sırbistan ve Kosova İsrail’i tanımışlar, bununla da kalmayarak Sırbistan’ın Tel-Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacak, Kosova’nın da İsrail ile diplomatik ilişki kurmak üzere anlaştığı bizzat Trump tarafından açıklandı. Ayrıca İsrail’den yapılan açıklamaya göre Kosova’nın da büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağı ilan edildi.
Söz konusu açıklamaların hiçbirinin diplomasi ile uyuşmadığını söylemek, sanki Sırbistan ile Kosova’yı ABD bir başka ifadeyle Trump’ın ekonomik tehditlerle bir araya getirildiği ve yine aynı merkez tarafından Kosova ve Sırbistan yetkililerinin fikri sorulmadan bir metin hazırlanarak imzalanmak üzere Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ile Kosova Başbakanı Avdullah Hoti’ye imza ettirildiği görülüyor. Çünkü Trump imzalandığı ileri sürülen anlaşmayı basın toplantısında açıklarken Kosova Başbakanı Hoti’nin yüzüne yansıyan şaşkınlık bunu açıkça gösteriyordu.
Denebilir ki, yapılan iş eşkıyalığın masa başına yansıtılmasıydı. Ayrıca akla bazı sorular geliyor. Kosova ile Sırbistan arasında ekonomik normalleşme anlaşması imzalanacak ise bunun için ABD, bir başka ifadeyle Trump’ın masada bulunmasına ne gerek vardı? Bir başka soru da ister istemez iki ülke arasında ekonomik normalleşme anlaşması imzalanacaksa, buna ihtiyaç varsa, maksat ekonomik iyileştirme ise Sırbistan’ın büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve Kosova’nın İsrail’i tanıması ile ne ilgisi var? Görünen o ki; iki ilgisiz konu bir emrivaki ile aynı metne yerleştirilmiş ama bu aldatılmaya, bir başka ifadeyle emrivakiye ciddi bir itirazın yükselmemesi insanı üzüyor, endişeye sürüklüyor. Çünkü bu tepkisizlik, bir başka ifadeyle İslam dünyasının dağınıklığı sebebiyle sömürgecilerin, özelliklede Siyonizm’in güdümündeki devlet adamları sahipsiz köyde değneksiz gezme cesaretini kendilerinde buluyorlar. Bir başka ifadeyle gücü hak sebebi sayan eşkıyalar her istediklerini yapma hakkını kendilerinde gördükleri sürece bildiklerini okuyacaklar, istedikleri gibi düdük öttürmeyi sürdüreceklerdir. Biz de “Kosova ile Sırbistan arasında ekonomik normalleşme anlaşmasında İsrail’in tanınması ve büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasının ne ilgisi var?” diye sormayı devam ettireceğiz. Bunun devam etmemesi için Yeni Bir Dünya Düzeni’nin oluşturulmasına, bu yeni düzende de İslam adaletinin hâkim olması gerekiyor. Kısacası, dünyanın acil olarak İslam Birliği’ne ihtiyacı var.
Biz bu düşüncemizi her dile getirişimizde belli kesimlerin, “İslam ülkeleri birbirleri ile çatışırken İslam Birliği nasıl kurulacak?” diye sorduklarını biliyorum. Biz de diyoruz ki, eğer ABD ve AB’nin ülkemiz aleyhine çalışmalarına rağmen yıllardan beri onların gönlünü etmek için sergilediğimiz tavrı İslam ülkelerinin bir araya gelmesi için harcamış olsaydık büyük ilerleme sağlanabilirdi. D-8‘leri hiç olmazsa D-50’ye çıkarmak mümkün olurdu. Ne var ki, İslam Birliği’nden rahatsızlık duyan, böyle bir gelişmenin engellenmesi için darbeler yaptıranlar hâlâ İslam Birliği’ne öncülük yapması gereken ülkeler tarafından dost ve müttefik ilan edenler İslam ülkelerinin bir araya gelemeyişinin sorumlularıdır. Yani Trump ve Siyonistliğine kızalım ama, içimizdeki Siyonist âşıklarını da görmezden gelmeyelim. Görmezden gelmeye devam ettiğimiz sürece ekonomik normalleşme anlaşmasından maksadın İsrail’in tanınması olduğu sürprizi ile karşılaşmaya devam edeceğiz demektir.