Köşe Yazarlarının Dayanılmaz Hafifliği

Veysi Dündar- 19.06.2018

Köşe Yazarlarının Dayanılmaz Hafifliği

Sarıoğlan Muharrem İnce´nin gündeme getirdiği ?Beyaz Türk? kavramı üzerine dün binbir özenle bir yazı kaleme aldım. Sarıoğlan; ?Bu lafı neden etmiştir?? sorusuna kendimce yanıt aramış ve lafı bu konu daha çok tartışma götürür, diye bağlamıştım.

Ben binbir özenle sözcükleri seçerek meramımı anlatmaya gayret ederken; dün yandaş basında ?züccaciye dükkanında gezen fili andıran? iki yazı çıktı. Benim etim ne budum ne? Beni kim okur? Nagehan Alçı gibi bir kanaat önderi, Özay Şendir gibi bir basın gurusu yanında sözüm mü olur?

Lakin kerameti kendinden menkul bu iki şahsın ?Benim oğlum bina okur döner yine okur? tadı ve tarzındaki yazıları da ezbere şablona dayalı maluliyetleri ile değinilmeyecek gibi değil.

Efendim her iki yazı da Beyaz Türkleri konu alıyor. Lakin yazarlarımız yandaş oldukları için Beyaz Türk konusunun bu defa Sarıoğlan tarafından gündeme alındığından bihaberler. Ya da psikopatolojik ruh halleri bu konudaki algılarını pert etmiş.

AKP iktidarını, Beyaz Türklükle suçlayan Muharrem İnce değilmiş gibi, adeta Pavlov´un Şartlı Refleks Deneyinde olduğu gibi standart bir ?Beyaz Türk=Cehape seçmeni´ yazısı kaleme alıyorlar, alabiliyorlar. Gerçekten inanılır gibi değil. ?İnsan ne içiyorsunuz?? diye sorma ihtiyacı duyuyor. Basit ve son derece yalın bir şekilde Beyaz Türklükle itham eden, birden kendini sanık sandalyesinde buluyor. Bırakın bu iddianın aslında İnce tarafından ortaya atıldığı realitesini, böyle bir iddiada bulunan İnce´yi haksız çıkaracak en ufak bir ayrıntıya bile yer verilmeyen yazılardan ufak alıntılar yapayım :

Nagehan Alçı Habertürk´te diyor ki :
?Seküler yaşam tarzına sahip, kentli, eğitimli, orta sınıflaşmış Sünni ve Türk kesimin önemli bir bölümü bu. ABD´deki WASP (White Anglo-Saxon Protestant) kimliğine benzer bir LAST (Laik yaşam tarzına sahip Sünni Türk) kimlik grubundan bahsediyoruz. Sünni derken inanç anlamında değil köken anlamında söylüyorum. Elbette bu kesimin hepsi böyle fanatik değil bilakis toplumun en demokratlaşmış, en dünyalı insanları da bu kesimden çıkıyor ama LAST kesiminin fanatik laikçi kanadı çok daha kuvvetli.?

Alçı, fütursuz bir rahatlıkla konuyu gündeme taşıyan İnce değilmişçesine yukarıdaki satırları yazıyor, hem de girizgah olarak şu ifadeleri ekliyor :
?Muharrem İnce´nin yer yer rövanşist vurgularını artırmasının ve diploma gibi CHP´ye oy kaybettiren argümanlara sarılmasının nedeni de bu kesim.?

Nagehan Alçı´nın beğenilecek yönleri olabilir ama bunun gündem takibi ile en ufak bir ilgisi olmadığı aşikar. Gündeme dair en ufak bir kaygısı olsa Beyaz Türk kavramını öne çıkarmış İnce´yi bu ifadelerle suçlama cüretini gösterir mi? Hele ki AKP iktidarının Suriye savaşında mezhep açısından gösterdiği tutuma falan hiç değinmiyorum. İnsan birilerini bir şeyle suçlarken dönüp aynaya az da olsa bakmaz mı?

Özay Şendir ise Nagehan Alçı kadar entellektüel olma zahmetine de katlanmıyor. Bodoslama lafa dalıyor. Onda da konuyu gündeme taşıyan İnce´ye karşı herhangi bir mesuliyet hissiyatı yok. Bir zamanlar Milliyet olan gazeteden kalan her neyse onun bir köşesine çöreklenmiş bu ahir zaman cevheri rahmetli Abdi İpekçi´nin kemiklerini sızlatarak şu lafları ediyor:

?Beyaz Türk seçmen, -?? Buna rağmen, ?HDP barajı geçerse AK Parti´nin milletvekili sayısı daha az olacak? bilgisinden etkilenir?..
? 37 aydının yakıldığı Sivas Katliamı´nı unutmaz?? 5 SP kökenli adayı içine sindirmek zorundadır.
?? sağdan gelme adaylara oy vermeyi içine sindiremez aslında?? isimler üzerindeki tartışmalara temkinli yaklaşır.
? Aş ya da iş derdi yaşamaz ama?. Beyaz Türk, İnce´nin bir seçim için yarattığı umudu, Kılıçdaroğlu´nun yaşattığı bir sürü seçim mağlubiyetinden daha çok önemser.
? Beyaz Türk olmak zor mu kolay mı bilmem ama Beyaz Türk seçmen olmak hakikaten çok zor olsa gerek??

Valla Özay Şendir ve Nagehan Alçı´nın yazdıklarına ve bu yazıları kaleme aldıkları yayın organlarının bilinirliğine bakarak ister istemez o meşhur Murphy lafı geliyor aklıma: ?Milyonlarca arı yanılıyor olamaz, insanlar bal yiyin?. (Not: lafın aslı budur, başka tür yorumlara karnım toktur).

Mantık, akıl ve mukayese yeteneği olan kişiler ancak ?Beyaz Türk? atışması, hitabı, retoriği üzerinden tahlilde bulunabilir.
İsmini zikrettiğim ?yazar?ların bu bakış açısına sahip olduklarını düşünmüyorum, çünkü rüzgâra göre kıyafet değiştiren, bindikleri kayığın küreğini çeken kişiler?

George Orwell 2018 Türkiye´sinde yaşasaydı emin olun 1984 gibi bir roman yazmazdı. 1984 için hayal ettiklerinin 2018´de Türkiye´de realize olduğunu görür, olsa olsa bir tarih kitabı yazardı.

Ben bir internet haber sitesinde nacizane yorumlarımla gündemi anlamaya çalışıyorum. Sarıoğlan Muharrem İnce AKP´ye Erdoğan´a hangi saikle Beyaz Türk demiş olabilir, diye kafa yoruyorum. Öte tarafta bazı gazete köşe tutarları Beyaz Türk lafı geçti diye bize Cehapeli Beyaz Türkler hikayesi kaleme alıyor.

Türkiye´de gazetecilik ayak altında bile denilecek düzeyi bayağı geçmiş durumda. Ciddi bir demans, alzheimer işareti veriyor.

Kavramlar, olgular, sözler sadece siyasi iktidarın bekası adına işlerliği ölçüsünde tedavüle sokuluyor.

Dünya tarihinde az görülen bir riyayı ve çarpıtmayı sıradanlaştırıyor bu tavır.

Demin de söyledim; arılar bal yesin, bal tutan da parmağını yalasın, ben ömrü bir günlük de olsa yeşilliklere uçan bir kelebeğin kanadında olmayı tercih ederim. Yeter ki içime sinsin. Yeter ki içimize sinsin.

[Derkenar: Bu arada sevgili Şerif Turgut benim yazımı okumamıştır muhtemelen ama WASP´ın ne menem bir şey olduğunu Nagehan Hanımdan çok daha iyi biliyor olmalı ki: ?WASP´ların sırtı yere gelmez bir LASP olarak benim çilem niye bitmiyor?? diye yazmış Twitterda. Kendisini bu 12´den vuran yorumu için tebrik ediyorum.]