Koronavirüs salgını nedeniyle maddi kayba uğrayan çalışanlar ile faaliyetlerine geçici süreliğine ara veren işletmecilerin ödemek zorunda olduğu konut ve iş yeri kiraları için birden fazla emsal karar ortaya çıktı.
Yargıtay tarafından verilen kararlar doğrultusundasalgın sonrası işsiz kalan ya da maaş alamayan çalışan ile faaliyetlerine ara veren işletme sahipleri, mülk sahiplerinden indirim ve erteleme talebinde bulunabilir.
İş kaybına uğranıldığı ispat edilmeli
Böyle bir talep için konutta kiracının koronavirüs sonrası işini kaybettiği ya da maaşını alamadığını, iş yeri sahibinin ise salgın nedeniyle faaliyetlerini durdurduğunu ya da iş kaybına uğradığını ispatlaması gerektiğine vurgu yapan hukukçular, kiracıların taleplerini iş yeri ya da konut sahiplerine yazılı olarak bildirmeleri gerektiğini belirtiyor.
Yargıda mücbir sebep sonrasına ilişkin kiralara yönelik emsal kararlar bulunduğuna değinen Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Umut Yeniocak, kararlardan birinin 2011 yılındaki Van depremi sonrasında alındığına işaret ederek, şunları söyledi:
''Kiracılar, kira bedelinde indirim talebinden başka, ödemenin ertelenmesi ve/veya taksitlendirilmesi gibi talepleri gündeme getirebilir. Bu tür olağanüstü süreçlerde mahkemelerin sözleşme ilişkilerine müdahale etmesi, bizim hukuk sistemimizde mümkündür. Uyarlama dediğimiz davalar, öngörülemeyen gelişmeler karşısında hâkimlerin sözleşmelere müdahale etmesi için açılan davalardır. Kira ilişkilerinde bu davalar genelde kira bedelinin indirilmesi ya da arttırılması şeklinde karşımıza çıksa da, Kovid-19 sürecinde yaşanan birçok örnekte, kira bedelinin indirilmesinin yanında ertelenmesini ve taksitlere bölünmesini gerektiriyor. Mahkemenin bu ihtiyacı karşılayacak şekilde uyarlama kararları vermesi de mümkündür.''
Yargı yolu açık
Maddi anlamda zor durumda olan kiracının bu süreçte izlemesi gereken aşamalara ilişkin ise öncelikle işyeri ya da konut sahibiyle iletişim kurulup durumun anlatılması gerektiğini kaydeden Yeniocak, taleplerin yazılı olarak iletilmesinde fayda olduğunu, kabul edilmemesi halinde ise yargı yolunun açık olduğunu ifade etti.