Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve tüm dünyaya yayılan bir salgın haline gelen koronavirüs, örgün eğitim faaliyetlerini de vurdu. Vakaların yayılmasının önüne geçmek, çocukların, öğretmenlerin ve ailelerin sağlığını korumak adına öne çekilen ara tatilin ardından uzaktan eğitim dönemi başlayacak. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk konuya yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Selçuk; “çocuklarımızın hukukunu her zaman koruruz. Onları dezavantajlı duruma sokmamak önemli. Uzaktan eğitimin yürütülmesi söz konusu. Sınavları yüz yüze yapacağız. Biz size destek oluyoruz, EBA'yla Youtube içeriğiyle her türlü desteği sağlıyoruz. Senaryo ne olursa olsun. Aniden kapandı gibi bir karar almıyoruz. Yayılım stratejilerine bakıyoruz. Bizim bunlarla ilgili tedbirlerimiz ne olur diye bakıyoruz.” şeklinde konuştu.
MEB ve YÖK’ten uzaktan eğitim açıklaması!
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gelen uzaktan eğitim açıklaması toplum tarafından da olumlu bir şekilde karşılandı. Keza YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç da uzaktan eğitime yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Saraç; ''23 Mart'ta uzaktan eğitim kapasitesine sahip üniversitelerimizde dijital imkanlarla uzaktan öğretim süreci başlayacak. Bu kapasiteye sahip olmayan üniversiteler için de 23 Mart'ta açık ders malzemeleri havuzu açılacaktır" dedi. Gerek Selçuk’un, gerekse de Saraç’ın vurguladığı gibi uzaktan eğitimin önemi son derece büyük… Dolayısıyla uzaktan eğitim konusunu detaylandırmak yerinde olacak.
Uzaktan eğitim nedir?
Kısaca uzaktan eğitim; “farklı mekânlardaki öğrenci, öğretmen ve öğretim materyallerinin iletişim teknolojileri aracılığıyla bir araya getirildiği kurumsal bir eğitim faaliyeti”dir. Günümüzde uzaktan eğitim faaliyetlerine bu denli önem verilmesinin çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Eş zamanlı olarak geniş kitlelere eğitim hizmeti sunmanın problem yaratması, bireylerin öğrenme ve algı kapasitelerinin farklılığı, bilgi aktarımının çok geniş zamana ihtiyaç duyması, düzenli ve uygun öğretim tekniklerinin toplu halde sunulmasının zorluğu, bireylerin gereksinim duyduğu bilgi miktarının belirsizliğidir.
Uzaktan eğitim uygulamalarını zorunlu kılan çeşitli nedenler bulunmaktadır. Bu nedenlerin en başından fiziki koşullar yer almaktadır. Günümüzde gerek ilk ve orta dereceli okulların gerekse de üniversitelerin derslik sıkıntıları bulunmaktadır. Bu açıdan kimi zaman kalabalık sınıflarda eğitim görülebilmektedir. Uzaktan eğitim aracılığıyla her birey kendi evinden eğitim görebileceği için mekân sıkıntıları ortadan kalkmaktadır. Uzaktan eğitim ve e-öğrenme faaliyetleri çerçevesinde öğretmen ve eğitmenlerin rolü de değişmektedir. Öğrenciler kendileri için hazırlanan görsel-işitsel dokümanları istediklerini zaman dilimi içerisinde görüntüleyebilmektedir. Bu sayede gereksiz zaman kaybı ve bilgi yüklemesi sorunu ortadan kalkmaktadır. Kaynaklara da internet ortamından hızlı bir şekilde erişilebilmektedir.
Uzaktan eğitim sınırları ortadan kaldırır!
Uzaktan eğitim aracılığıyla yaş, yetenek, sosyal, kültürel farklılık ve meslek farklılıkları gibi etkenler minimum düzeye indirgenebilmektedir. Ayrıca sınıf psikolojisi ortadan kaldırılarak ev, okul, işyeri ve diğer tüm mekânlarda eğitim-öğretim faaliyetleri gerçekleştirilebilmektedir. Ayrıca insan gücü daha etkin ve daha verimli kullanılabilmektedir. Tek bir merkezden birçok kullanıcıya bilgi akışı sağlanabilmektedir. Bununla birlikte; geri bildirim unsuru etkileşim aracılığıyla daha hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Bakalım bu dönem Türkiye adına nasıl geçecek? Bekleyip, göreceğ
