Koronavirüs döneminde çocuklarımıza nasıl davranmalıyız?
Koronavirüs günlerinde evde kalma sürelerimiz uzadı. Yaklaşık bir aydan fazla 18 yaş altı çocuklarımız evden çıkamaz durumdalar. Haliyle psikolojik olarak etkilenmektedirler. Bu süreçte sadece çocuklarımız etkilenmiyor. Büyükler olarak bizlerde etkileniyoruz.
Peki neler yapmalıyız ki bu süreci verimli bir şekilde geçirmeliyiz? Birkaç konu başlığıyla bu konuda yardımcı olmak isterim.
Uzaktan Eğitim Süreci:
Çoğu öğrencimiz devlet okulunda uzaktan öğretim sürecini takip etmekte. EBA da günlük ders anlatımları takip edip öğretmenlerinin günlük ya da haftalık ödevlerini yapmakta. Birçok öğrencimiz artık Eba’yı ilk günkü ciddiyetle seyretmiyor değil mi? Çünkü rutinleşen bir alışkanlık var. Karşı taraftaki dersi anlatan öğretmen karşısındaki yaş grubunun akademik gelişimine göre dersini anlatsa da dikkatini verme süreçleri öğrenci açısından zorluklar yaşanmakta. Yatarak dersi dinleyen öğrencilerimizin sayısı gün geçtikçe artıyor değil mi?
Bu noktada sizlere şöyle bir tavsiyede bulunabilirim. EBA ders anlatımlarını bilgisayar, tablet ya da cep telefonundan izletmenizi tavsiye ediyorum. Ara ara görüntüyü durdurup öğrencimize konuyu sorabilirsiniz. Videoda o ana kadar öğretmenin neler anlattığını sora bilirsiniz. Bu şekilde konuyu öğrencimiz daha dikkatli dinleyecektir. Sadece televizyonu takip eden öğrencimize televizyonun sesini kısarak o ana kadar öğretmenin neler anlattığını sora bilirsiniz. Bu uygulamayı ders bitince de yapabilirsiniz.
Yalnız ders arasında sorduğunuz sorular ders bittikten sonra soracağınız sorulardan dikkatini verme adına daha verimli olacaktır.
Ödevlerden öğrenciler sıkılmaya başladı değil mi?
Âcizane burada değerli meslektaşlarıma tavsiyem olacaktır. Ödevlerimizi azaltalım. Bu çocuklar bir aydan fazla dışarı çıkamıyorlar. Birde takip edemediğimiz birlikte kontrolünü yapamadığımız ödevleri vermeyelim. Sayfalarca wathsap gruplarında ödevler atmanın bu süreçte öğrenciye bir verim sağlamayacaktır. Öğrencilerimize imkânı varsa teknolojik bir alt yapıyla canlı bağlantılar kuralım. Öğrencilerimizi arayalım ya da belli günlerde onların sizi aramasını isteyelim.
Çocuklara vereceğimiz en güzel ilaç moral ve motivasyondur. Bunu asla unutmayalım. Yaklaşık iki aydır uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerine ödev atmaktan başka irtibat kurmayan öğretmenlerimiz var maalesef. Bizleri onlarla irtibat kurmaya engelleyen bir işimiz mi var? Lütfen bu konuya dikkat edelim.
Evde çocuklar çok sıkılıyor ne yapalım?
Sayın veliler yapacağımız ilk iş öğrencimizle sadece ödev diyaloğu kurmayıp farklı iletişim yolları kurmaya başlayalım. Büyüklerimiz hikâyeler, masallar, şiirler ve maniler biliyordu değil mi? Televizyonun, telefonun olmadığı günlerde büyüklerimizden dinlediğimiz masallar hikâyeler bir başka güzeldi. Büyüklerimiz gibi masallar, hikâyeler, şiirler öğrenelim.
Çocuğumuz size “off sıkıldım” diye geldiğinde dağarcığımızdaki masallar, hikâyeler anlatalım. Ondan da masallar anlatmasını isteyelim.
İnternetten yeni masal hikâyeler öğrenelim.
Tekerlemeler söyleyelim. Onlardan tekerleme söylemesini isteyelim.
Oyunlar oynayalım. Saklambaç, isim şehir, zekâ oyunları ve sayamadığımız birçok aktiviteyi birlikte yapalım.
Sorumluluk verelim. Evdeki çiçekleri sulama, yemek hazırlanırken yardım etme, ev temizliğinde yardım etme gibi sorumlulukları olsun.
İnternetten araştırarak evdeki malzemeleri kullanıp el becerilerini geliştirecek etkinlikler yapalım.
Ramazan ayı vesilesiyle bir sayfa Kur'an, bir sayfa Hadis okuyalım. Onlara okutturalım.
Unutmayın: Bu süreçte çocuklarınızın hem anne babası, hem öğretmenleri hem de arkadaşları sizsiniz.
Eğer vakit geçirmezseniz, onlara vakit ayırmazsanız, onlarla ilgilenmezseniz; erkek çocuklarımızı sanal oyunların başında, kız çocuklarımızı youtube kanalların başında kaldırmasınız.
Çünkü doğa boşluk kabul etmez.
Soner KARTAL
Eğitimci/Yazar