Tarih: 25.02.2025 15:23

Kongreyle ne değiştiği sanılıyor?

Facebook Twitter Linked-in

AK Parti’nin 8. Büyük Kongresi hiç kuşkusuz görkemliydi.

İçerisi lebalep partililerle dolu bir salon, dışarısında binlerce meraklı taraftarın bulunduğu bir toplantıya ancak ‘görkemli’ denebilir.

Heyecan ne durumdaydı?

Orada bulunmadığım için bu soruya ilk elden cevap veremeyeceğim. Herhalde kışın en soğuk gününde koşup gidenler heyecan da duymuşlardır.

AK Parti’nin en iyi bildiği iş, kalabalık toplamak…

Kalabalık toplamayı iyi bilen AK Parti’nin, halk desteğinin zayıflamaya yüz tuttuğu ikinci döneminde düzenlediği toplantılar, iktidarının ilk dönemindekilerden çok daha kalabalık…

Ancak, toplantılara kalabalıklar toplamak ile sandıkta başarılı olmak birbirine neredeyse ters orantılı siyasette.

Yıldızın parladığı dönemlerde kalabalığa dikkat etmek gerekmiyor; yaldızlar dökülmeye başlamayagörsün, partiler görüntüye-kalabalığa daha fazla önem vermeye başlıyorlar.

Hatırladığım, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılı ve öncesinde bizzat katılarak gözlemlediğim çeşitli partilerin toplantıları… Yeni partinin rekabeti diğerlerini görkemli toplantılar ve mitingler düzenlemeye sevk etmiş, AK Parti ise, imkanları kısıtlı olduğundan, onlarla yarışamayacak türden görüntülerle yetinmek zorunda kalmıştı.

Medya da hemen bütünüyle karşısındaydı AK Parti’nin…

O partilerin biri -CHP- dışında hepsi 3 Kasım 2002 seçiminde baraja takıldı; çoğu sonradan bitkisel hayata girdi.

Sözün özü şu: Kalabalıklar fazla bir anlam taşımıyor.

Toplantıda bulunmasam bile kanalların canlı yayınlarıyla gazetelerin büyük bölümünün sayfaları izlemek isteyenlere yeterince fikir vericiydi.

Parti yönetiminin yarısı eski yerlerinde kalabildi; boşalan yerler yeni yüzlerle dolduruldu.

Değişik partilerden Meclis’e girmiş milletvekillerinin transferine hız verileceği bu kongreden iyice anlaşıldı.

Nicedir gönüllerde yatanın, Cumhur İttifakı olarak Meclis’te 360 sayısına kavuşmak, hatta anayasayı değiştirecek üçte iki çoğunluğa -400 sayısı- erişmek olduğu biliniyordu.

Partilerinde aradıkları tatmini bulamamışlar için artık yeni bir adres var: AK Parti…

Kongrede yönetime alınan yeni yüzlerden bazılarının AK Parti’nin transferleri olması bunun ilanı…

Arkası gelir mi?

Önümüzdeki seçimde Cumhur İttifakı’nın yeniden Meclis çoğunluğuna sahip olacağı, çıkaracağı adayın cumhurbaşkanı seçilebileceği izlenimi verilirse transferler devam eder.

Hiç tahmin edilemeyecek isimler bile kafileye katılabilir.

Şu sıralarda gündemin ilk sıralarına tırmanan “Terörsüz Türkiye” başlıklı hükümet politikasına dört elle sarılıp bunu sorun çözücü bir formül sayan DEM Parti de, iktidarın bir sonraki seçimle ilgili hesaplarının dışında değil.

DEM de, eş-zamanlı yürütülen ve hemen her gün yeni bir il veya ilçede belediye başkanlarının yerlerinden edilip kayyum yönetimine geçilmesine rağmen gelişmeye uzak duramıyor.

Ya DEM’in Meclis’teki oyları ile 400’ü zorlamak ya da seçimde bu yakınlığın Cumhur İttifakı’na taşıyacağı birkaç puanlık DEM oyuna mazhar olmak amaç…

Siyaset mühendisleri, belli ki, devrede…

Hitabet gücü tartışılmaz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kongre konuşmasında, sıkça ‘Yeni Türkiye’ kavramını kullandı.

Yeni Türkiye’ kavramını vurgulamak için özellikle üzerinde durduğu başarılar ile, bu dönemde karşı çıkılacağı konusunda ısrarcı göründüğü olumsuzluklar hayli şaşırtıcıydı.

Başarı olarak saydıklarının çoğu AK Parti’nin ilk dönemine aitti.

Ekonomide, hak ve özgürlükler alanında, dış ilişkilerde…

Buna karşılık, günümüzde karşı karşıya kalınan olumsuzluklara nadiren dokunulduğunda, çözümler geleceğe ötelenerek vatandaştan sabır dilendi.

Oysa, o olumsuzluklar, dert haline dönüşerek henüz kongre kalabalığına kadar inmemiş olsa bile, geniş kitlelerin günlük hayatını derinden etkiliyor.

İlk elde dar gelirliler, emekliler, asgari ücretli çalışanları vurdu ekonomik sıkıntılar, şimdilerde geçmişin ‘orta direk’ tanımı içine girenleri zorlamaya başladı; pek yakında bütün maaşlıları da etki alanı içine alacak…

Kongreyi kamuoyu yoklamalarında “Kararsızım” veya “Seçimde oy kullanmayacağım” diyenler izlemiş midir?

Pek azı, belki.

Umarım, kendilerini 23 yıllık iktidarın bir dönem daha işbaşında kalmaması hedefine konuşlamış olan her eğilimdeki partilerin yönetim kademelerinde yer alanlar, kongrenin her anını pür dikkat takip etmişlerdir.

Bir yıl önce yerel seçim yenilgisi yaşamış, kamuoyu yoklamalarında oyu yüzde 30’un altına doğru yol alan iktidar partisinin kongresinden muhalefetin alacağı dersler var çünkü.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —