Köleliğin kaldırılmasına karşı çıkan dokuz güney eyaleti (Güney Carolina, Alabama, Florida, Mississippi, Georgia, Louisiana, Texas, Virginia, Arkansas, Tennessee ve Kuzey Carolina) 1861’de Amerika Birleşik Devletleri’nden ayrıldıklarını ve Amerika Konfedere Devletleri’ni kurduklarını ilan etti.
Washington buna ilan-ı harple cevap verdi.
Dört sene süren harp, Güneylilerin ağır yenilgisiyle sonuçlandı.
Konfederasyon yıkıldı ama gönüllerde ve anıtlarda yaşamaya devam etti, ediyor.
Güney Yoksulluk Hukuk Merkezinin (Southern Poverty Law Center / SPLC) yayımladığı verilere göre geçen seneye kadar ABD’de “Konfederasyon’a ithaf edilmiş 2 bin 100 heykel, sembol, pankart, bina ve halka açık park” bulunuyordu.
George Floyd cinayetine tepki olarak başlayan ve genel olarak ırkçılığa / beyaz üstünlükçülüğüne isyana dönüşen protesto dalgasında bunlardan birçoğu protestocular tarafından yıkılmış, birçoğu da tepkiler üzerine yetkililer tarafından kaldırılmış.
SPLC’ye göre 2020’de yıkılan yahut kaldırılan bu gibi anıtların sayısı 160. (Bina ve parklarda herhalde sadece isim değişikliğine gidilmiştir.)
Güzel gelişme.
Ne var ki o anıtların hepsi ortadan kaldırılsa bile Güneyli beyazlar arasında pek yaygın olan ‘Konfederasyon Şuuru’ daha uzun süre varlığını sürdüreceğe benzer.
***
Konfederasyon bayrağını evlerinin veya dükkânlarının en mutena yerlerine asan ve “The South Will Rise Again” (“Güney Yeniden Doğacak” veya “Güney Yeniden Yükselecek”) deyip duran milyonlardan bahsediyoruz.
ABD Kongresi’ni basan Trump taraftarlarından birinin kongre koridorlarında Konfederasyon bayrağıyla dolaşması, pek çok Güneyli beyaza bir nevi rövanş duygusu yaşatmış olsa gerek.
O Güneyli beyazlar ki, Konfederasyon ordusu subaylarından Innes Randolph’un savaştan sonra yazdığı Good Ol’ Rebel Soldier (İsyancı Asker) türküsünü bugün hâlâ aşk ve şevkle söylerler:
“İsyancı askerlerden biriyim, evet / ‘Özgürlük Ülkesi’ne metelik vermem / İyi ki savaştım ona karşı, kazanamadığımıza yanarım / Ve yaptığım hiçbir şey için af dilemem…”
Türküden birkaç mısra daha:
“Anayasadan nefret ediyorum, şu ‘Büyük Cumhuriyet’ten de / … / Nefret ediyorum Yanki milletinden ve yaptıkları her şeyden / Bağımsızlık Beyannamesi’nden de nefret ediyorum / Ve kanımızla sulanan ‘Muhteşem Birlik’ten / … / Üç yerimden yaralandım, ne gam / Birkaç Yanki geberttim ve birkaçını daha gebertebilirdim.”
***
Şimdilerde -geçmiş yıllarda da çeşitli vesilelerle olduğu gibi- Konfederasyon bayrağının yasaklanması için kampanya başlatanlar var ama Nazi bayrağının bile yasaklanmadığı ABD’de bu mümkün görünmüyor ve kalplere işleyen Konfederasyon bayrağı zorla sökülemeyeceğine göre sadra şifa da olmaz zaten.
“Eğitim şart.”