01. 10. 2018 Pazartesi
Bir zamanlar 0onguldak´ta özellikle madenci sofralarının en çok tercih edilen yemekleri arasında yer alan ve giderek unutulmaya yüz tutan "malay"ın gelecek kuşaklara aktarılması hedefleniyor.
"Kara elmas" diyarı olarak bilinen Zonguldak´ın, az bilinen lezzetleri arasında yer alan malay yemeği, kısa sürede hazırlanması ve uzun süre tok tutma özelliğiyle biliniyor.
Buğday ununun su ile ovalanmasının ardından elde edilen hamur parçalarının kaynar süte eklenip pişirilmesiyle hazırlanan uğmaç çorbasıyla da tüketilebilen malay, tercihe göre lezzet vermesi için süt kaymağından yapılmış çiğce ile süslenerek sofralarda yerini alıyor.
Tahıl tabanlı olmasından dolayı karbonhidrat ve protein barındıran malay, bir dönem özellikle yer altı çalışanlarının günlük enerji ihtiyaçlarının bir kısmını karşılamaları için besleyici değer taşırken, şimdilerde yapımı giderek azalıyor.
Köylerde alan çalışması yapan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Devrek Meslek Yüksekokulu (MYO) öğretim görevlilerince başlatılan "Zonguldak Mutfak Kültürü ve Yemekleri" isimli çalışmanın yanı sıra Devrek Merkez-Dedeoğlu-Çolakpehlivan Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi´nde çalışan girişimci kadınların sosyal medyadan tanıtımını yapmaya çalıştıkları malay, gelecek kuşaklara aktarılmak isteniyor.
BEÜ Devrek MYO Aşçılık Bölümü Öğretim Görevlisi İhsan Kazkondu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yöre mutfağının bitkisel kaynaklı ürünlerden oluştuğunu söyledi.
Malayın un tabanlı bir yemek olduğunu belirten Kazkondu, malayın kısa zamanda yapılabildiğini anlattı.
Kazkondu, madencilerin enerji ihtiyaçlarının yüksek olması dolayısıyla malayın bir dönem en çok tercih edilen yemekler arasında yer aldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Madenciler bu yemeği tüketerek günlük enerji ihtiyaçlarının bir kısmını karşılamışlardır. Evlerimizde hala yapılmakta fakat unutulmaya yavaş yavaş yüz tutmuş durumdadır. Zonguldak mutfak kültürü ve yemekleriyle ilgili üniversite olarak çalışmamız var. Bir kitap projemiz var, şu an projenin sonuna geldik. 67 reçete topladık. Kentteki köyleri dolaşıp, saha çalışmasına çıkıp buradaki yaşlı kişilerden ve düğünlerde yemek yapanlardan reçeteleri topladık. Bunları uygulama mutfağımızda deneyerek standart hale getiriyoruz. Daha sonra fotoğraflayıp kitabımızın basımına geçilecek."
Malayın besin değeri daha yüksek olması için bir başka yemekle birlikte tüketildiğini aktaran Kazkondu, tercihe göre kara mancar (kara lahana), avda ve çiğce ile birlikte tüketildiğini sözlerine ekledi.
Kooperatif ortağı Behiye Keklik de malayın evler dışındaki yerlerde yapılmadığına dikkati çekti.
Kooperatif olarak malayın yapımını sürdürmeye ve sosyal medyada tanıtımını yapmaya çalıştıklarını dile getiren Keklik, "İnsanların dikkatini çekiyor, ilgi görüyor ama henüz yaygınlaşmadı." diye konuştu.
Keklik, aile büyükleriyle bir arada oldukları için bu tür yemekleri bir derece bildiklerini ve yaptıklarını kaydederek, şöyle konuştu:
"Kooperatif olarak malayın yapımını sürdürmeye çalışacağız, yakınlarımıza ve gençlerimize elimizden geldiğince bu yemeği anlatmaya çalışacağız. Herkes bu şekilde yapımına devam etse unutulmayacak. Malayın yapımı kısa sürüyor ama yapımı kolay değil çünkü o kıvamı verebilmek o kadar kolay değil. Suya atıldığı anda pürtük pürtük olduğu an o hiçbir işe yaramaz. Bu yemeğin içerisinde un olduğu için tok tutuyor."
Tereyağı ilave edilmiş kaynayan suya mısır ve beyaz unun eklenip bulamaç kıvamına gelinceye kadar karıştırılarak pişirilmesiyle hazırlanan malay, tercihe göre yörede hazırlanan kara mancar yemeği, pekmez, avda veya çiğce ile birlikte tüketiliyor.