Fanatik bir Rus Ortodoks mezhebi olan ?Eski İnananlar Kilisesi´nin üyesi Karp Laykov, devrim sonrası, Bolşeviklerin din karşıtı politikaları nedeniyle zor günler yaşamaya başlar. 1936 yılında kardeşi bir komünist devriyesi tarafından haksız yere öldürülür. Bunun üzerine Karp, karısı Akulina ve çocukları Savin ile Natalia´yı da alarak kaçar. Sibirya´nın güney batısında, Erinat Nehri kenarında ıssız bir tayga bölgesine yerleşirler. Burası Moğolistan sınırına 100 kilometre mesafede ve en yakın yerleşim yerine 250 kilometre uzaklıkta, tamamen yalıtılmış bir bölgedir.
Lykov´ların doğru düzgün alet edevatları ve silahları yoktur. Neredeyse her şeyi doğadan ve elleriyle yapmak zorundadırlar. Kurdukları tuzaklar ile çok nadiren avlanabilmektedirler. (Bir yıl boyunca hiç et yemedikleri zamanlar olduğunu söylemişlerdir.) Uzun Sibirya kışlarında ise neredeyse tek yiyecekleri, yazın yetiştirdikleri patates ve çavdardır. Ancak bazen bir don tüm ürünlerini mahvedebilmekte ve kışın onları açlığa mahkum edebilmektedir.