Dilbilimci, araştırmacı yazar Sami Tan yazdı;
Eldeki yazılı belgelere göre bugün kullandığımız Kürt dilinde yazma geleneği, yazı dilinin gelişimi aşağı yukarı bin yıl önce başlamıştır. Kurmancca lehçesinde ise Ali Hariri'nin şiirleri 500 yıl öncesine tarihleniyor. Son araştırmalar, ondan önce bazı ürünlerin olduğunu gösteriyor. Yazılı Kürtçe dili Kürdistan medreselerinde gelişmiştir. Zamanla Kürtçe bir yazı dili ve yazma kültürü oluşmuş ve bu yazı dili süreç içinde belli bir standartlaşmaya ulaşmıştır.
Kurmanccade klasik Kürt edebiyatının eserlerine dikkat ettiğimizde belli bir oranda ölçünlü bir dil görüyoruz. Kürt şairleri sadece sözlü edebiyat dilini, bu dilin kalıp ve tasvirlerini değil, aynı zamanda Müslüman halkların edebi geleneğine ve manzum edebiyatın ihtiyaçlarına uygun olarak bazı kelime, kalıp, tasvir ve teşbihleri de kullanmışlardır. Onlar da Kürtçe kelime dağarcığı kurallarına uyarak ihtiyaçlarına uygun olarak birçok yeni kelime türetmiş ya da günlük yaşamda somut anlamıyla kullanılan bazı kelimeleri soyut alana çekerek mecazi anlamda kullanmışlar.
Bu yazımızda klasik edebiyatta kullanılan bazı kelimelere dikkat çekeceğiz. Bunun için Zeyrnel Abidin Zinar'ın “Nimûne Ji Gencîneya Çanda Qedexekirî (Yasaklı Kültürün Hazinesi'nden Örnekler)" kitabını esas alacağız. Bu kitapta klasik Kurmancî edebiyatının 28 şairine yer verilmiştir.
Zaman zaman da Tahsin İbrahim Dostki'nin “Baxê Îrem Geştek li Nav Şi’ra Kurmancî ya Klasîk (Îrem Bahçesi; Klasik Kurmancca Şiirleri Arasında Bir Tur) kitabına göz atacağız. Bu kitapta klasik Kurmancî edebiyatının 30'dan fazla şairine eserlerinden örneklerle yer verilmiştir. Bu klasik eserlerde geçen birleşik ve türetilmiş sözcükler inceleme ve analizimizin konusu olacak. Örneklere dikkat ettiğimizde, çoğunun teşbih ve sevgiliyi tasvir amaçlı kullanıldığını görürüz. Bu kelimelerin bazıları birleşik, bazıları türemiş, bazıları ise hem birleşik hem de türemiş sözcüklerdir.
Birleşik dediğimiz sözcükler birbirinden bağımsız iki kelime ya da daha fazla kelime bir araya gelmiş ve yeni bir kelime ortaya çıkmıştır:
Örnek: bala+bilind,bed+hal, bilind+ser, bîn+teng, bîn+xweş, bext+reş, cadû+sîfet, cebhe+roj, ceger+xwîn, ciwan+letîf, çar+yar, çav+belek, çav+rê, çav+xezal, çav+xumar, zehmet+pir, dêm+peyal, dêm+qemer, dil+aram, dil+geş, dil+hêz, dil+kul, dev+kor, ecûz+kevn, gul+av, gul+bav, gul+bax, gul+enî, gerden+dirêj, gerden+letîf, gêsû+şev, gêsû+xes, gul+çîçek, gul+lîbas, gul+nîgar, gul+pîrehen, gul+qiyas, gul+şilêl , gul+xunçe, gul+xwîn, gul+ken, hal+xerab, helqe+reng, kan+sor+gul, lale+zar, leb+şor, mah+reng, mal+xerab, melek+rû, kelem+per, heşîn+por, neylî+gûn, nigûn+zer, nîv+hezar, nîv+şahî, nû+bar, nû+bûk, perî+rû, nû+şebab, pertew+sa, perwane+mîsal, pir+cemal, pir+kovan, pir+tav, pir+xerîb, pir+xuroş, pişt+qor, pur+jan, pur+xwarin, qamet+elîf, qed+şemal, qelem+mîsal, reng+heftar, reş+mar, reş+rihan, reş+toz, rû+melek, selwî+bala, teb’et+xweş, têr+av, ser+nixûn, sifet+horî, sîma+perî, reng+zer, sîyah+xal, sîyeh+mar,, sîyeh+tarî, sur+perî, sur+şêrîn, şeh+mar, şeh+per, şeh+siwar, şemsî+wech, şêrîn+kelam, şîr+pel şox+bejn, şeb+rengîn, ser+kuzit, serwî+sih, tilî+zirav, xwedan+bext, xwedan+sext, xwedan+text, xweş+hakim, xweş+kilam, xweş+şivan, xweş+xwîn, zer+gul, zêr+guhar…
Bazen de bir ek araya girmiş, yeni bir kelime türetilmiş.
Örnek: genc+e+xan, hişk+e+dar, kel+a+kel, lik+e+lik, hev+û+reng, nal+e+nal, şah+e+bax …
Bazen kelimeler doğal bir nesnenin sesinin yansımasından türetilir. Örneğin su şırıltısı gibi.
Örnek: xul+xul+în, gur+gur, guj+guj, lik+e+lik, qij+qij (kirin)…
Bazı kelimeler eklerin yardımıyla oluşur, bu eklerin bir kısmı önek, ama çoğunluğu sonektir.
Öneklerle türetilmiş örnekler:
/bi-/: Türkçedeki /-li/ ekine karşılık gelir.
Örnek: dil+bi+gîr, bi+nehim…
/bê-/: /bi-/ önekinin zıt anlamlısı, Türkçede /-sız/ ekine karşılık gelir.
Örnek: bê+hemta, bê+kêr, bê+payan, bêxudan, bê+xew…
/hem-/: Bu önek daha çok Farsçada kelimelerde karşımıza çıksa da Kürtçede de bununla türetilmiş birçok örnek mevcut.
Örnek: hemneşîn, bê+hem+ta, hem+xuroş, hem+ser, hem+seng…
/hev-/: Bu önek birliktelik ve ortaklık anlamı veriyor.
Örnek: hev+rê, hev+dil, hev+reng, hev+deng…
Soneklerle türetilen sözcükler:
/-dar/: Bu sonek, aslında Farsça‘da bugün hala kullanılan "daştan" fiilinin şimdiki zaman kökü, Kürtçede yaygın kullanılmaktadır.
Örnek: xemzî+dar, wefa+dar, qam+dar, eyb+dar, şukur+dar, birîn+dar, dîdar, meyl+dar, guş+dar, ser+dar, kirdar, şûle+dar, serpoşî+dar, şa+dar, mêwe+dar, dil+dar, mal+dar.
/-e/: Bu ek isim, sıfat ve fiillerden isimler türetir.
Örnek: lerz+e.
Bu ek bir yerin adını oluşturur, bir şeyin toplandığı yerin adını oluşturur; gülistan, daristan (orman), goristan (mezarlık) gibi somut şeylerin bulunduğu yerler için kullanılır... Ancak klasik edebiyatta kelimeler yalnızca somut şeyler için değil, soyut ve mecazi şeyler için de kullanılmış.
Örnek: şekeristan, şebistan, dilistan…
/-î/: Bu ekin Kürtçede birçok işlevi vardır.
1. Mensubiyet gösterir; amedî, bajarî gibi.
2. Fiillerden geçmiş zaman ortacı türetir; xwestî, biraştî gibi.
3. Sıfattan isim türetir; bilindî, germî gibi. Aynı şekilde isim ve sıfatlardan isim türetme eki olarak da işlev görür; kêrî, nêrî gibi.
Örnek: bend+î, berevraz+î, nivişt+î, du+ziman+î, ziring+î, zer+î, per+î, fanos+î, ramişt+î, vewesta+yî, kêr+î, narinc+î, pîvaz+î, keremkar+î, bedbext+î, serkêş+î, rûreş+î, sermed+î…
/-în/: Bir nesnenin yapıldığı şeyi gösterir; zêrîn, zîvîn gibi. Buna ek olarak bu sonek mastar hali /-andin/ ile biten fiillerin şimdiki zaman köküdür.
Örnek: nûr+în, reng+în, gul+în, xemrev+în, dilşek+în, rûşemal+în…
/-mend/: Bu sonekin işlevi varlık ve sahiplik bildirir.
Örnek: behre+mend, dewle+mend…
/-ar/: mir+ar, pêr+ar, guh+ar…
/-van/: Bu sonek iş ve meslek isimlerinin türetilmesinde işlev görüyor.
Örnek: bax+van, derge+van…
Küçültme ekleri /-ok/, /-ik/: Bu ekler nesnelere küçüklük ve sevimlilik anlamı katsa da bazı sözcüklerde türetme eki olarak da karşımıza çıkmaktadır; teyrok (dolu), navik (göbek) gibi.
Örnek: naw-ik, zirav+ik, dewl+ik, mal+ok, leyz+ok, teyrok (zîpik, gijlok), nîsan+ok…
Yukarıda verdiğimiz gerçek türetme eklerin yanında Kürtçede fiil kökleri de sözcük türetme işlevi görmektedir.
Örnek: bade+rêj, sivik+saz, dûr+bîn, xweş+xwan, xweş+xwîn, leyz+ok, xemxwar, xwînxwar, dil+soj, kir+dar, xeber+saz, ber+xur, dil+nûşîn, dil+şekîn, dil+firûj, qelbi+soj, nexme+saz, gul+jen, bax+nişîn, gû+xwer, lerz+e can+bexş, gewher+firoş, beşer+poş, mey+perest, xem+revîn, rim+baz…
Bu örneklerde rêtin (dökmek)>rêj, saxten (kurmak)>saz, dîtin (görmek)>bîn, xwendin (okumak)>xwan/xwîn, lîstin (oynamak)>leyz, sotin (yakmak)>soj, noştin (içmek)>noşîn, şikandin (kırmak)>şekîn, firotin (satmak)> firûj/ firoş, jentin (vurmak)> jen, niştin (oturmak)> nişîn, lerzan (titremek)> lerz, bexşîn (bağışlamak)> bexş, poştin (giymek)> poş, perestin (tapmak)>perest, revandin (kaçırmak)>revîn, bezîn (koşmak)>baz fiillerin köklerini görüyoruz.
Bu fiillerden bazıları bugün Kürtçe'de kullanılmamaktadır; örneğin Farsça'da hala etkili bir fiil olan "sakhten" fiili gibi. Noştin ve poştin gibi bazıları ise nadiren kullanılır. Ancak Kürtçe'de birçok fiil kökü türetme biçimbirimi olarak kullanılmaktadır.
Konuyla ilgili genel yorum olarak şunları söyleyebiliriz. Yukarıda verdiğimiz örnek kelimelere baktığımızda hepsinin benzetme amacıyla türetildiğini ve birçoğu isim olarak kullanılsa da hemen hemen hepsinin sıfat olduğunu söylebiliriz. Sıfat tamlaması kullanmak yerine yeni bir kelime türetilmiş. Yeni bir sıfat oluşturmak için bilind (yüksek), xweş (güzel), letîf, aram (huzurlu), dirêj (uzun), xerab (kötü), şêrîn (tatlı), têr (dolgun), rengîn (renkli), zirav (ince), nû (yeni), kevn (eski) gibi sıfatlar yeni sıfatlar türetmek için kullanılmış. Renklerin adları da aynı amaçla kullanılmıştır. "Reng" kelimesinin kendisinin dar anlamda değil, daha geniş anlamda kullanıldığına dikkat edilmelidir. Reng kelimesi nesnelerin ve insanların niteliğini tanımlamak için kullanılmış. "mîsal, misl, sıfat" benzetme sözcükleri de aynı amaçla kullanılmıştır. Aynı şekilde /-sa/ ve /-asa/ sonekleri de benzetme amacı taşıyan sözcüklerin türetiminde kullanılmıştır. Pertew+sa, İrem+asa gibi.
Bu kelimelerin şeb/şebistan, gulpirehen, nigunzer, murxizar, mahisima bazı kelimeler Farsçadır. Bazılar da Kürtçenin fonetik ve söz varlığına göre benzetme yoluyla oluşturulmuştur. Bazen iki dilin kelimeleri bir arada kullanılmış ve onlarla "siyahmar, dêmqemer" gibi yeni bir kelime türetilmiştir. Yerli kelimelerin çoğu sözlü Kürt edebiyatında kullanılan sorgul, çavxezal, çavbelek, reşmar, dilsoj, gulav, dilkul, dilkovan gibi kelimelerdir.
Kaynak: Gazete Duvar