Neymiş; Uzungöl´deki şiddetle ilgili açıklamasında linççiler için ?Kürdistan yazılı atkıya tepki gösteren yöre halkı´ diyormuş da...Zar zor ?sakinleştirilen´ öfkeli ?vatandaşlar´dan söz ediyormuş da...Saldırganlar haklı ve galeyana getirilen tarafmış gibi, saldırıya uğrayan turistleri ?gözaltına alınan´ suçlular şeklinde lanse ediyormuş da... Bu ne rezaletmiş de, var mıymış böyle skandal da...
Ha babam Trabzon Valiliğine yükleniliyor.
Kılıçdaroğlu, anamuhalefet lideri olarak Çubuk´ta yumruklanıp lince maruz kaldığında farklı yaklaşılmıştı sanki.
Gören duyan da Çubuk saldırganının adı ?Osman Amca´ya çıkarılmadı, iktidar partisinin il başkanınca ?kahramanımızı yedirmeyiz´ denilerek övülmedi, savcılıktan salıverilmedi, yumruk atan o eli öpülmedi, sırtı sıvazlanmadı, linççi güruh ?öfkeli halk´ olarak tanımlanmadı, Kılıçdaroğlu bu haklı öfkeyi anlamaya ve halkı kızdırıp üstüne saldırttığı için kendisini sorgulamaya çağrılmadı, hatayı ?üç oy için terör örgütüyle yaptığı işbirliği´nde araması istenmedi, ne yaptı da kendini dövdürttüğü sorulmadı, canını zor kurtardığı linci kışkırtmakla suçlanmadı, bunların hiçbiri bizde yaşanmadı, hepsi başka yerlerde oldu zannedecek.
Nesine şaşırıyorsunuz!...
Irak Kürdistan´ı yöneticileri Ankara´da resmi törenle karşılanıp bayrakları göndere çekilmiyor muydu, vatandaşları turist gezmesine gelip Kürdistan yazılı atkıyla fotoğraf çektirmeye kalkınca mı suç oluyor, bu nasıl saçmalık demeyin sakın bana.
Sürekli Kandil´den talimat almakla ve ilişkisini kesmemekle suçlanan HDP, ?teröristbaşı´ Öcalan´ın son seçimdeki ?oy´ talimatlarına uymamakla ve başına buyruk takılmakla suçlanmadı mı, bu daha mı az saçmaydı?
Ya da örgütlere bulaşmamış, değil şiddete sokak kavgasına bile karışmamış, dayağa ömrünce başvurmamış, eli silah değil kalem tutan, barış isteyen gazeteci ve akademisyenler adeta amaç ve ağız birliği yaparak terör örgütüne yardım etmek, suçu ve suçluyu övmek ve terör propagandasından içeri atılırken, terörden aranan Osman Öcalan TRT Kürdi´ye çıkarılıp HDP seçmenine oy çağrısı yaptırılmadı mı? Uzungöl´de olanlar saçmalıksa bu neydi?
Uzatmaya gerek yok; Trabzon Valiliği ne yapacaktı yani. Seçmen kızıştırmak için kullanılan onca siyasi tahrik ve dolduruştan sonra Kürdistan yazısını görünce nevri döndü, öfkesi patladı diye baş tacı hırtlıkta mı kabahati bulacaktı? Dövülen Kürdistanlı turistlerden bu ayıp ve utanç için özür dileyip dövenleri mi gözaltına aldıracaktı?
?Turistler de memleketlerinin yasal adı diye Kürdistan yazısını göze sokup yöre halkını galeyana getirmeseydi kardeşim´ demezler mi(!)...
Hem onlar sonuçlarına katlanıyor da tasası size mi kaldı ki valiliği kınama kuyruğuna giriyorsunuz. Bir güne bir gün de vatan kurtarmak için her an tetikte bekleyen ?Osman Amca´larımız için duyarlılık gösterin, görsem dişimi kıracağım handiyse.
Valiliği bu üstün başarısından dolayı kutluyor, kendini linç ettirme suçunu işlemiş suçluları ve suçlarını öven gafillere bundan sonra da etkin bir mücadeleyle göz açtırılmayacağına dair inancımın güçlendiğini bildirmek istiyorum.
Bir yazının daha sonuna gelirken, sayın valiliğe selamen Arif Nihat Asya´nın Bayrak şiirinden dizelerle veda ediyorum sizlere. Başkalarındaki bayrak sevgisini, en iyi kendi bayrağını böyle sevenler anlar işte:
?Sana benim gözümle bakmayanın/ Mezarını kazacağım/Seni selâmlamadan uçan kuşun/Yuvasını bozacağım/Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim/Yer yüzünde yer beğen/Nereye dikilmek istersen/Söyle, seni oraya dikeyim!?