Bir gün önce...
Saat 13.00: Kahramanmaraş mitingi.
Saat 16.00: Gaziantep mitingi.
Saat 20.00: Yeni Havalimanı ziyareti.
Saat 22.30: ATV-a Haber´de canlı yayın.
Saat 00.30:
Televizyondaki canlı yayın devam ediyor, ayakta...
Bir gün sonra...
Saat 12.00:
Kartal mitingi.
Saat 13.30:
Maltepe mitingi.
Saat 14.30:
Ataşehir mitingi.
Saat 16.00:
Üsküdar mitingi.
Saat 19.00: Gaziosmanpaşa mitingi.
Saat 20.00: Beyoğlu mitingi.
Saat 22.30: Televizyon röportajı.
Devam ediyor...
Tabii "bu arada" bir de ülke yönetilecek... Öyle ya, araba hızla ilerliyor otobanda...
Yatırımlar ne âlemde? Müteahhitler çalışıyor mu, işler aksıyor mu?
Kredilerde sorun var mı?
Ordu sınırı ötesinde teröre karşı seferde... Topunda tüfeğinde eksik var mı? ABD´nin, AB´nin, Rusya´nın, İran´ın direnci nasıl kırılacak...
Senede bir gün bile olsa insanı yatağa düşürecek bu programın hangi yöneticiye ait olduğunu söylememe gerek yok, görüyorsunuz!
Peki, Mehmet Barlas´ın "mazisi, diğer cumhurbaşkanı adaylarının istikbali" dediği bu çalışkan adamın yerine talip olan rakiplerinin ne yaptığını...
Evet, yine, "yapmak" kadar yaptığını anlatmak konusunda da başarılı olan bu yöneticinin seçmeni ikna etmek için kısık sesle miting yapmasına gülüyorlar...
Yaptıklarını değil yapacaklarını anlattıkları konuşmalarının yeterince ilgigörmemesinden yakınıyorlar...
Başka?
Haklarını yemeyelim, tabii onların da "bu arada" yapmak zorunda oldukları var...
Daha ülkenin rakiplerinden akıl alacaklar, elçilikler toplantı için sıraya girmiş durumda... Kuşkusuz Türkiye´nin çıkarları için!
Sonra "yıkım planları" var, üzerinde çalışılması gereken...
Anketler hâlâ kararsız seçmenden bahsediyor. Ama ben seçmenin, yarın sandık başına gidip "şirketini kime" emanet edeceğini belirlerken kafasının pek de karışık olacağını sanmıyorum.
Çünkü yalnızca siyasi rakiplerinin değil, benim gibi "işi hayatı" olanların bile izlerken yorulduğu işkolik Erdoğan "çalışma" çıtasını çok ama çok yükseltti.
Görülmeyecek gibi değil; yeter ki görmek isteyin.