Publishers Weekly´de çıkan bir makaleye göre Donald Trump´ın Başkanlıktaki ikinci yılı dolmak üzereyken, Amerikan yayıncılığında bir Trump kitapları fırtınası yaşanıyor.
Barnes & Noble´ın yılın ilk sekiz ayı için açıkladığı rakamlara bakılırsa politik kitapların satışı geçen yıla göre %57 arttı. Bu kitaplar içinde en çok satan 10 kitap ise doğrudan Trump ve yönetimiyle alakalı. Yayımlananların sadece eleştirel kitaplar olduğunu düşünmeyin. Trump taraftarları ve onu eleştirenler adeta bir rekabet içinde yeni kitaplar üretiyor. Ülkedeki siyasi bölünmüşlüğün bir yansıması da yayın dünyasında yaşanıyor.
Trump yönetiminde görev almış bazı isimler ve Trump´a olumlu bakan araştırmacılar onun politikalarını anlatan, öven, başarılarını gösteren kitaplar yazarken liberal ve sol eğilimli araştırmacılar da Trump yönetimini yerden yere vuran kitaplarla raflarda yerini alıyor. Bernie Sanders´ın ?Where We Go from Here´ kitabıyla New York Times Kitap Eki´nin efsane eleştirmeni Michiko Kakutani´nin ?The Death of Truth´ kitapları bu alanın ilk dikkat çekenleri. Trump´a karşı olan kitaplar arasında, onu Reagan´dan bu yana gelen merkez sağ siyaseti kirletmekle suçlayan muhafazakar yazarların çalışmaları da var. Görülüyor ki bu iş tam bir salgın halini almış. Adeta ülkedeki tüm uzmanlar, entelektüeller durmadan konuyla ilgili kitaplar yazıyor gibiler. Mesela iki psikiyatrist iki ayrı kitapta Başkan´ın psikolojisini incelemişler? Trump´tan nefret etme yaygın eğiliminin bir histeri halini aldığını düşünenler de bunu ele alan, toplum psikolojisi alanında tanımlanabilecek kitaplar yazmış.
Yazıyorlar çünkü bu kitapların bazıları epey gündem olabiliyor. İçlerinde en ünlüsü, Trump dalgasının başlangıcı olarak da kabul edilebilecek, gazeteci Michael Wolf´un Türkçe´ye de çevrilen kitabı ?Ateş ve Öfke´. Bugüne kadar 1.7 milyon adet satmış. Uzun süre gazete manşetlerini ve televizyon programlarını meşgul etmiş. Omarosa Manigault-Newman´ın ?Unhinged: An Insider´s Account of the Trump White House´ adlı kitabı ve gazeteci Bob Woodward´un yazdığı ?Fear: Trump in the White House´da benzer bir ilgi gördü. Hatta Woodward´un kitabı, yayımlandığı hafta 1.1 milyon adet satarak ünlü yayınevi Simon & Schuster´in 94 yıllık tarihinde görülmemiş bir başarıya imza atmış? Trump´ın ailesini anlatan iki, seks hayatını anlatan bir kitap çıkmış. Yine de en çok ele alınan konulardan biri Trump´ın nasıl seçildiği. Muhalifleri 2016 yılındaki seçimlere bakıp ?bu yükseliş önlenebilir miydi?´ perspektifinden kitaplar kaleme alırken sempatizanları Trump´a oy veren Amerikalıları anlatıyor. İlk grupta ?oy veren Amerikalılar demokrasimizi nasıl mahvetti´ gibi başlıklarla kitaplar çıkıyor, diğer tarafta ise ?kızgın beyaz adamı´, on yıllık ekonomik durgunluğu, kararlı bir lider arayışını anlatana kitaplar yazılıyor.
Evangelistler de tabii ki boş durmuyor. Trump´ın iktidarını bir inanç meselesi ve tanrısal bir olgu olarak ele alan hatta Trump´ın gelişinin İncil´de müjdelendiğini savunan ?Trumpocalypse: The End-Times President, A Battle Against the Global Elite, and the Countdown to Armageddon´ gibi kitaplar yayımlanmış. Hala tam aydınlanmayan Rusya ilişkilerini ve seçimlere müdahale iddiasını ele alan inanılmaz sayıda kitap da ayrı bir damar oluşturuyor. Tabii Başkan´ın gafları ve birbirinden ilginç maceralarını konu alan çok sayıda ironik, mizahi kitap da yazılmış. Kimi onun sözlerinden alıntılardan oluşuyor, kimi karikatürlerinden kimi de resimli çocuk kitapları tarzında Trump´la dalga geçiyor. Trumpseverlerin cevabı ise ?UnPresidented: A Biography of Donald Trump´ adıyla başkanı öven ve okulları, kütüphaneleri hedefleyen bir kitap olmuş.
Hakikaten inanılmaz bir külliyatın iki senede ABD kitap ortamını kapladığı anlaşılıyor. Aslında dünyayı şoke eden siyasetçiler ve yeni kuşak siyasi liderler hakkında çok sayıda kitap yazıldığını biliyoruz. Uluslararası kitap piyasasında özellikle Putin hakkında, onun dönemindeki Rusya hakkında çok sayıda kitap var. Benzer biçimde Almanya´da Merkel kitapları yazılıyor. Amerika´daki politik kitap fırtınasının sadece muhalifler tarafından değil, aynı zamanda Trumpseverler tarafından da besleniyor olması konuyu daha ilginç kılıyor. Adeta ülkedeki politik çatışma, kitaplar üstünden bir kez daha yaşanıyor. Sadece medyada ya da sosyal medyada değil kitap dünyasında da sıkı bir Trump kavgası var. Hayatı kitaplarla anlamaya çalışan, ya da tarafını okuduğu kitapla seçen büyük bir okur kitlesinin bulunduğu bir ülkede bunu normal karşılamalı galiba.
İnsan ister istemez ?bizde durum ne?´ diye soruyor. Türkiye de epey bir zamandır politik bir kamplaşma yaşıyor. Buna karşın siyasi liderler ve yönetimleri hakkındaki kitaplar bizim yayın dünyamıza da ağırlığını koymadı. Yazanı da okuyanı da pek fazla değil. Yine de mesela, bu yıl ?yeni Türkiye´ kavramını ele alan Zafer Yılmaz´ın kitabı ?Yeni Türkiye´nin Ruhu´, ya da Barış Ünlü´nün güncel siyaseti de anlamaya çalışan kitabı ?Türklük Sözleşmesi´ni anabiliriz. Ya da son on yılda çıkan pek çok akademik çalışmayı, gazeteci kitaplarını hatırlayabiliriz. Buna karşın mesela sadece 2018 yılında Cumhurbaşkanı´nı anlatan, politikalarını onaylayan ?Bir Liderin Doğuşu´, ?Hedefteki Adam Erdoğan´, ?Mazlumların Gözüyle Recep Tayyip Erdoğan´ gibi kitaplar da yayımlandı, yayımlanıyor.
Türkiye´de siyasetin gerilimi, kitap dünyasında Amerika´daki gibi açıkça yaşanmıyor. Ama dolaylı bir etki muhakkak var. Bunun en bariz göstergesi ise sanıyorum ki son yıllarda süren Atatürk kitapları dalgası. Bu yıl arka arkaya çıkan ve her ikisi de çok satan listelerine giren Yılmaz Özdil ile İpek Çalışlar´ın kitaplarının gördüğü ilgi de yazarların tanınmışlığı ve güvenilirliği kadar ele aldıkları konunun bazı muhalifler için sahip olduğu özel anlam da etkili oldu.