Kimse yarını düşünmesin

İbrahim Kahveci'nin Yazısı;

Kimse yarını düşünmesin

 

Yarınımız çok parlak olacak diye geçti bir ömür. Hatta siyasi istikrar sağlandığı an o makus talihimiz de değişecekti. 

Neydi o Mesut Yılmaz ile Tansu Çiller’in çekişmesi. Adeta ülkenin bir 10 yılına mal oldular. Nihayetinde 2001 krizi geldi de çekip gittiler. 

Sonra parlak yıllar geldi. 

Her ay yüzde 10-15 artan ihracat rakamlarını hatırlıyor musunuz? Bir umut doluydu insanların içi…

Hem büyüyor hem de geçmişin hastalıklarından kurtuluyorduk. 

Gururumuzu kıran 2-3 milyar dolarlık Irak Tezkeresi bile bitmişti. Milyar dolarlara hayır demişti AK Parti. 

Dün, Dünya Bankası’nın 100 milyon dolar Covid-19 kredisi açıklanınca arayan arayana; “Efendim döviz frenlenir mi?” soruyorlar. 

Aklıma eskiler geldi. Yani 2003 yılı. 

O zamanlar bile daha az bakıyorduk dolara... Şimdi 100 milyon dolar bile büyük para oldu ülkemiz için.

Nerden nereye.

Kazançların tamamını geri verdik sayılır. Aslında verdik ama kâğıt üzerinden revizyonlar yüzünden hala büyüdük diyebiliyoruz. 

İşin derinine bakınca durum daha vahim. Bırakın kazandıklarımızı, temel değerlerimizi bile kaybediyoruz. En önemlisi de devletin kurumlarının kaybolmasıdır. 

Önceki gün bir belediye başkanının çarkını gördünüz mü? ‘Belediyelerin faaliyetlerinin FETÖ/PKK’ya benzetilmesi çok yanlış’ diyordu. Belediyeleri seçenlerin de insan olduğunu ve bu ülkenin vatandaşı olduklarını söylüyordu. Ve birden dönüverdi. 

Böyle bir döngüde yarınımız nasıl olur diye sakın düşünmeyin. 

Mesela yine Prof. Dr. Uğur Emek Hocamız açıkladı: İzmir otobanı sözleşmesi değiştirilmiş. Yılda iki kez garanti ödemesi yapılacakmış. 

İnanın bu günlerde bile büyük Türk müteahhitlerini düşünmek önemli bir erdem olsa gerek. Hazine garantilerinin arkasında dimdik duruyoruz. 

***

Salgın sonrası bizi nasıl bir ekonomik ortam bekliyor? Bilen veya bunun üzerinde düşünen var mı acaba?

Buna planlanma deniliyor.  

Hangi sektörler devam ederken, hangi sektörler kepenk indirecek? 

Bunu bugün kısa süreliğine söylüyoruz ama acaba yarının hakkında ülke olarak neyi planlıyoruz? 

İşimiz gücümüz perde önüne oynadığımız bir pr sahnesinin oyunu. 

Onu da günübirlik gelişmelerle hallediyoruz. 

Varın gerisini sizi düşüşün.