Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Diyarbakır´daydı. Halka seslendi.
24 Haziran seçimleri öncesi Kürt seçmenin tercihine dair tartışmaların sürdüğü bir ortamda yapılan bu miting önemli.
Zira özellikle Ankara´nın sert Barzani politikaları nedeniyle bir kısım Kürt seçmenin kafasında soru işaretleri uyanmıştı. Kuşkusuz bu durumda, Afrin harekâtı üzerine, PKK´nın başlattığı "Kürt milliyetçiliği" propagandasının dayanılmaz mahalle baskısı da etkili oldu... MHP ile yapılan ittifak da...
İşte bu yüzden Kürt seçmen, Erdoğan´ın Diyarbakır´da söyleyeceklerine dikkat kesildi.
Cumhurbaşkanı´nın konuşmasındaki mesajların, kafalardaki pek çok soruyu cevapladığını ve PKK´nın manipülasyonlarını bozduğunu düşünüyorum. O mesajlara bir bakalım.
Satır başları...
"Kimse Kürtlere devlet aramasın, Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti Devletidir."
"Bizim meşrebimizde ayrımcılık yoktur. Geri kalmış bölgelere daha çok önem veriyoruz. Biz İzmir´de, Kayseri´de ne varsa Diyarbekir´de o olsun dedik."
"Biz Kürt vatandaşlarımızı eski vesayet düzeninin elinden kurtardık. Bu vesayet düzeni bize de çok zulmetti. Sizlerin özgürlüklerini güvence altına aldık. Kazanılmış diğer özgürlükler de ananızın ak sütü gibi sizlere helal olsun."
"Kürt kardeşlerimin tamamı diğer vatandaşlar gibi Türkiye Cumhuriyet devletinin güvenliği altındadır. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak beni bağlayankurallar herkesi bağlayan kurallardır. Farklı siyasi taleplerin dile getirilme hakkı elbette vardır. Ama bunların meşru yollarla yapılması gerekiyor."
Artık bu noktadan geri dönülemez
Evet, başta Kürtler olmak üzere herkes biliyor ki, Cumhuriyet tarihi boyunca çözüme dair en cesur adımları Tayyip Erdoğan attı. Hatta bu yüzden hedef haline geldi.
Bölgesel savaşın ve terörün dayattığı süreçlerde yaşanan sallantılar da, 24 Haziran sonrası yönetimini netleştirmiş Türkiye´de daha az hissedilecek.
Ben buna inanıyorum, yine umutluyum.
Erdoğan´ın dün Diyarbakır konuşmasındaki şu sözleri de umudumu besliyor.
"Biz ´Kürt sorunu yoktur´ demiyoruz. Türkiye´nin artık bu noktadan geri dönüşü mümkün değildir. Biz Kürtleri, bizatihi kendilerini bir sorun olarak gören anlayışa nazire olarak ´Kürt sorunu yoktur´ diyoruz.