ABD Başkanı Joe Biden 1 Aralık’ta Beyaz Saray’da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile birlikte yaptığı basın toplantısında “Putin, savaşı bitirme yoluna girmeye yönelik bir karar konusunda niyetli olursa onunla konuşmaya hazırım. Ancak henüz böyle bir yolda değil” demişti. Ancak Biden, Putin ile hangi şartlarda bir araya geleceği konusunda bir şey söylemedi. Öte yandan kış şartları ağırlaşıyor ve Rusya’nın saldırıları sonucunda Ukrayna’nın enerji alt yapısı neredeyse çökmek üzere. Savaşın uzayacağına dair kaygılarsa, derinleşiyor.
Diğer yandan herkes biliyor ki, ABD Ukrayna’da bir “vekalet savaşı” yürütüyor. ABD’nin yardımı olmaksızın Ukrayna savaşı sürdüremez. Ukrayna’da savaşın sona ermesiyse büyük ölçüde ABD’nin elinde. ABD’yse gerçek böyle değilmiş gibi davranarak topu hep Kiev’e atıyor.
Rusya’nın en iyi müttefiki olarak görülen “General Kış” ise Avrupa’yı köşeye kıstırıyor. Öyle ki “New York Times”da yayınlanan bir yazıda “Rusya kışı bir silaha dönüştürüyor” ibaresi yer alıyordu. Enerjide Rusya’ya bağımlı olan Avrupa’yı hakikaten zor günler bekliyor. ABD enerji zengini olduğu için Rusya’ya yaptırımların ceremesini Avrupalılar çekiyor tabii.
Amerikan Kongresi’nde ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı yardımlara sınır getirilmesine ilişkin bazı sesler de çıkıyor tabii. Amerikan şahinleriyse Ukrayna’nın son askere kadar savaşa devam etmesini ve ABD yardımlarının kesintiye uğratılmaması yönünde telkinlerde bulunuyorlar.
Amerikalı siyaset bilimci Prof. John Mearsheimer başta olmak üzere uluslararası ilişkilerde “Gerçekçilik” önerenlerse ABD’nin ve Avrupa’daki yandaşlarının izlediği politikanın Rusya’yı Çin’in kollarına attığını savunuyorlar. Mearsheimer’a göre Batı, Ukrayna’da “Rus ruleti” oynuyor. Barış için gerçekçi seçeneklerin ortada olmadığını belirten Mearsheimer düşük bir ihtimal de olsa Rusya’nın “nükleer silah” kullanabileceğini de söylüyor. “Youtube”da yayın yapan bir kanalda Freddie Sayers’e konuşan Mearsheimer “Eğer Ruslar Ukrayna’da nükleer silah kullanırsa, Batı, ki burada esasen ABD’den bahsediyoruz, Rusya’ya nükleer silahlarla misilleme yapmayacak, çünkü bu genel bir termonükleer savaşa yol açacaktır” diyordu.
Washington merkezli “Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezinde (CSIS)” fahri Strateji Başkanlığı yapan Dr. Anthony Cordesman ise “ABD’nin Ukrayna’ya Yardımı: Faydaları Maliyetinden Çok Fazla Olan Bir Yatırım” başlıklı makalesinde şahin politikaları destekliyor. Cordesman “Savunma”, “Dışişleri” ve “Enerji” Bakanlıklarının yanı sıra “Ulusal Güvenlik Konseyi” ve “NATO”da etkili görevlerinde bulunmuş bir isim. Cordesman’a göre Ukrayna’ya yardımı sona erdirmek veya etkisiz seviyelere indirmek büyük bir “stratejik aptallık” olur.
Yazısının başlığından anlaşıldığı gibi Cordesman savaşın mahvettiği Ukrayna’ya ABD yardımını bir “yatırım” olarak görüyor. Cordesman’a göre Ukrayna savaşının Rusya’ya getirdiği ekonomik yüke kıyasla ABD harcamaları sembolik seviyelerdedir. Cordesman yazısında ABD’nin Ukrayna’da Rusya ile “vekalet savaşı” yürüttüğünü de açıkça söylüyor. Cordesman ABD’nin Avrupalı müttefiklerinin Rusya’ya yaptırımların ekonomik sonuçlarından ve küresel enerji maliyetlerindeki artıştan Amerikalılardan çok daha fazla zarar gördüğünü itiraf ediyor.
Rusya’nın müzakereye dair bir işaret vermediğini öne süren Cordesman ABD’nin Ukrayna’ya yardımın seviyesini artırmaya ve Kiev’e daha ölümcül ve daha gelişmiş savunma sistemleri vermeye hazır olması gerektiğini vurguluyor. Cordesman’a göre “Ukrayna savaşı” Rusya’nın askerî zayıflıklarını ortaya çıkararak ABD ve NATO’ya paha biçilmez bir içgörü de sağlıyor.
Yine Cordesman’a göre ABD Ukrayna’da yürüttüğü “vekalet savaşı”nı kaybetmeyi göze alamaz. Zira böyle bir sonuç, ABD’nin dünyadaki müttefiklerine yanlış sinyal gönderir. Kezâ bu “vekalet savaşı”, ABD’nin Hint-Pasifik’teki kararlılığı hakkında Çin’e de net mesaj olacaktır.
Cordesman uzaması muhtemel görülen savaşın Ukrayna’ya ekonomik maliyetinin “1 Trilyon Dolar”ı aşabileceğine dikkat çekiyor. Yani Ukrayna’yı savaştan sonra da çok büyük sıkıntılar bekliyor. Cordesman bunu umursuyor görünmüyor. Ona göre “vekalet savaşı” Çin ve Rusya gibi ABD›nin iki ana tehdidinden birini zayıflatarak büyük stratejik kazanımlar sağlamaya devam edeceği bir durumdur. Bu yüzden, maalesef, Ukrayna için ufukta barış ışığı çok cılız.