Kiliselerde ordumuz ve şehitler için dualar yükseldi...

Markar Esayan- 29.01.2018

Kiliselerde ordumuz ve şehitler için dualar yükseldi...

Ermeni kiliselerinde her ayinde devlet ve milletin salahı için dua edilir. Bu zaten her ayinde tekrarlanan bir durumdur. Afetlerden salgın hastalıklara kadar Allah´tan ülkemizi ve insanlığı koruması dilenir. Ancak ülke daha özel şartlardan geçtiğinde dualar da özelleşir. Bu hafta pazar ayininde de ordumuzun teröre karşı yaptığı Zeytin Dalı Operasyonu için Patrikhane´nin çağrısıyla kiliselerde özel dualar edildi. O açıklama özetle şöyleydi.

?Kilise, inanlılarını özel konular hakkında düşünmeye ve dua etmeye davet eder. Bugün dünyanın esenliği için dua etmemizin yanı sıra, özellikle yurdumuz Türkiye için dua etmeye çağrılıyoruz. Bilindiği üzere devletimiz muhtemel terör hareketlerinin önlenmesi, barış ve esenliğin tesis edilmesi amacıyla askeri müdahalede bulunma kararı almış ve ?Zeytin Dalı? harekâtı başlamış bulunmaktadır.

Resul Pavlus ?krallarla bütün üst yöneticiler dahil, bütün insanlar için dilekler, dualar, yakarışlar ve şükürler sunulmasını? öğütlüyor (I. Timoteos, 2:1-2). Cemaatimiz bu yurdun ayrılmaz bir unsurudur ve kadimden gelen sadakatle bu yurda bağlıdır. Kutsal Kitab´ın öğretisi doğrultusunda, cemaatimizin ruhani merkezi olan Patriklik Makamı, kiliselerimizde icra edilecek ayinler esnasında Silahlı Kuvvetlerimiz mensupları için dua edilmesi talimatı vermiş bulunmaktadır.

İyiliksever Tanrımız, insanların yüreklerinde insan sevgisi duygusunu uyandırsın ve anlamsız terör hareketleri son bulsun. İnsanlar barış, sağduyu ve refahın değerlerini takdir ederek, yaşamlarını bu değerler üzerine bina etsinler.

Kişisel dualarımızda da bu önemli konuları hatırlayalım. Şehit olmuş silahlı kuvvetlerimiz mensuplarını hatırlayalım. Onların ailelerinin ve yakınlarının Tanrı´dan teselli bulmaları için dua edelim.?

Evet, keşke dünyada hiç savaşlar olmasaydı. Ama maalesef böyle değil. Siz ne kadar çatışmadan uzak durmaya çalışsanız da, bir nokta geliyor ve tüm çabanıza rağmen meşru müdafaa hakkını kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Türkiye, Suriye ve diğer tüm konularda barışçıl yöntemleri sonuna kadar zorlamış ama kendisine dönük varlıksal tehdidi bertaraf edemeyince sözleşmelerden doğan hakkını kullanmaya karar vermiştir.

Böyle bir zamanda, tüm farklılıklarımızın bir güç olduğundan yola çıkarak birlik ve beraberlik içinde olmak en büyük vazifemizdir. Bu vazifeyi yerine getiren tüm kesimlere teşekkür etmek de boynumuzun borcudur.

Kendini bilmez ?odaların? ve sözde aydınların bu beraberlikten ders almaları umulur. Almasalar da, bu aziz millet yurdunu topyekûn şekilde savunacağını her vesilede dünyaya göstermeye devam edecektir.