Katolik Kilisesi´nde hem çocuklara cinsel tacizin hem bu vakaların kilise hiyerarşisi içinde üstlerinin örtülmesinin önlenmesi konusunda Vatikan´da düzenlenen dört günlük zirve beklendiği üzere hiçbir somut sonuç üretemeden tamamlandı.
Açılış konuşmasında "Tanrının kutsal cemaati bizi izliyor ve basit, sıradan kınamalar yerine etkin ve somut önlemlerin devreye girmesini bekliyor" demiş olan Papa Francis, kapanış konuşmasında din adamlarının cinsal tacizine karşı ´topyekün savaş´ ilan etti, ama hiçbir somut politika değişikliği sunmadı. Somut politika yerine meseleyi ´Şeytan´a bağladı.
Tüm kurbanlar, mağdurlar ve ailelerinin talebi Papa´nın dünya çapında her piskoposa bu konuda elindeki güncel dosya ve arşivleri polise teslim etmesi emrini vermesiyken, Francis ´bu belanın kökünü kazımanın yasal süreçler ve ceza önlemlerinden çok daha fazlasını gerektirdiğini´ savundu.
Kapanış konuşmasında çocuklara cinsel tacizde bulunanları ´Şeytan´ın aletleri´ diye niteleyen Papa, çocukları ´gözü dönmüş aç kurtlardan´ koruma sözü verdi.
´Bazı din adamlarının kalplerinin çifte standart ve iktidar hırsı yüzünden taşlaştığından´ söz edip Katolik Kilisesi´ne ait bir suçu paganlarla bağlantılandırmaya kalktı:
"Bana bir zamanlar belli kültürlerde çok yaygın bir pagan geleneği olan, insanların, genelde de çocukların kurban edildiği zalim dini uygulamayı hatırlatıyor."
Tek bir çocuğun bile taciz edilmesinin ´zalimlik´ olduğunu söyleyip Katolik Kilisesi´nin varolan ´tüm ciddiyetiyle´ meseleye eğileceğini vaat etti:
"Kilisede tek bir taciz vakası bile ortaya çıkarsa ki, kendi başına bir zulümdür, bu vakayla mümkün olan en büyük ciddiyetle yüzleşilecektir."
Zirvenin arifesinde Papa´nın danışmanlarından biri olan Alman Kardinal Reinhard Marx, çocuk tacizini belgeleyebilecek ve sorumlularının isimlerini verebilecek dosyaların ya hiç tutulmadığını ya da tutulduysa da imha edildiğini söylemişti.
