CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ATO Congresium'da düzenlenen ArtAnkara 7. Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı'nı ziyaret etti.
Fuardaki incelemelerinin ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Anayasa Mahkemesinin kapatılması çağrısının anımsatılması üzerine şunları kaydetti:
"Hukukun olmadığı, Anayasa'nın ayaklar altına alındığı bir yerde Anayasa Mahkemesine gerek yok açıklamasıdır herhalde bu açıklama. Doğru bir açıklama değil. Devletin bütün kurumlarının korunması lazım, o kurumların başında da Anayasa Mahkemesi geliyor. Anayasa Mahkemesinin kararlarını, Anayasa Mahkemesine yapılan atamaları eleştirebiliriz ama kurum olarak Anayasa Mahkemesinin korunması çok önemli. Can ve mal güvenliği, demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü, adalet için Anayasa Mahkemesi önemlidir, en son başvurduğumuz bir yargı makamıdır. Dolayısıyla 'Anayasa Mahkemesi'ni gelin kapatalım' demek doğru bir yaklaşım değil. Demokrasiye inanmamak anlamına gelir bu."
"Bahçeli geleceğini Erdoğan'ın geleceğine paralel kıldı"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesiyle ilgili tartışmalar üzerine AYM'yi eleştirdiği iddiasının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Bu düşüncenin kendi içinde bir tutarlılığı var çünkü Sayın Bahçeli bütün siyasal geleceğini Sayın Erdoğan'ın geleceğine paralel kıldı. Fazla yorum yapmak istemem ama eğer kişi, 'Erdoğan olmazsa ben de yokum, ben olursam Erdoğan var' noktasına gelmişse bu tür açıklamalar olabilir Bahçeli tarafından" diye konuştu.
"Erdoğan öl derse ölürüm, kal derse kalırım"
TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e yönelik "Ben Meclis Başkanı olarak daha fazla seviyeyi düşürmek istemem ama bu işi çok daha iyi yapabileceğimi de ifade etmek isterim. Pişman ederim" sözlerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"TBMM Başkanı'nın bulunduğu pozisyona, o koltuğa yakışmıyor. Bu sözüyle yakışmıyor. Ne demek 'pişman ederim'. Aslında kendisinin bırakın pişman etmeyi, pişman olması lazım. İçtüzüğün öngördüğü kurallar çiğneniyor, TBMM'ye sabotaj yapılıyor, kurallar çiğnendikten sonra saraydan gelen talimat üzerine işlem yapılıyor, yeniden toplantılar yapılıyor. İçtüzüğe göre bir yıl tekrar Parlamentoya gelmemesi gereken bir yasa teklifi yeniden görüşülmeye başlanıyor. Bu, açıkça 'Ben Anayasa'yı istediğim zaman ihlal ederim, İçtüzüğü istediğim zaman ihlal ederim, yasaları istediğim şekilde yorumlarım, Meclis Başkanı olmamın temel amacı şu, ben koltuğumu Sayın Erdoğan'a borçluyum, Erdoğan'dan bir talimat gelirse yerine getiririm, Erdoğan öl derse ölürüm, kal derse kalırım...' Dolayısıyla Parlamentoda görüşülen yasa teklifinin içeriği nedir, ne değildir, neyi getiriyor, neyi götürüyor, bunlar asla düşünülmüyor."
Meclisin ciddi bir vesayet altında olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, hiçbir darbe döneminde böyle bir vesayet görülmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Gerçekten üzüntülü bir tablo. Meclis Başkanı'nın oturup düşünmek yerine 'ben sana gösteririm' demesi ya da tehdit etmesi o makama, makamın ağırlığına yakışmaz. Dolayısıyla kendisinin oturup düşünmesi lazım." dedi.
Üçüncü ittifak değerlendirmesi
Kılıçdaroğlu, Edirne F Tipi Cezaevi'nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın HDP öncülüğünde üçüncü ittifak kurulabileceğine ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Bir ittifak olur, olmaz bilmiyorum ama şu anda iki ittifak var, Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı. Üçüncü ittifak olur mu olmaz mı, onu zaman gösterir" karşılığını verdi.