CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ?Göreceksiniz, yeni süreçte de partide ciddi değişiklikler olacaktır? dediğinde, yönetim değişikliğini anlamıştım.
Yani partinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinde değişiklik yapacağı ve sayısını da azaltacağı şeklinde yorumlamıştık.
Oysa öyle değilmiş?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün başka bir nedenle aradığında, sorum üzerine yapmak istediği değişimin ne olduğunu açıkladı.
Sohbetin bir yerinde olağanüstü seçimli kurultay için toplanan imzalar konusunu açtım.
?Varsa çoğunluk kurultayı yaparız? dedi.
Ancak bu aşamada bir parantez açma gereği duydu:
?Eski Genel Sekreter Önder Sav ve ekibinin de içinde bulunduğu bir ekip ?değişim olsun´ diye talepte bulunuyor. Hayrete düştüğüm nokta da burası... Nasıl oluyor da istiyorlar, anlamıyorum??
Yani yıllardır partide bulunduğu makamı terk etmemek için mücadele eden birinin bugün nasıl değişimden söz edebildiğini sorguladı.
?Ben delegenin sağduyusuna güveniyorum? dedi?
Bu aşamada, ?Kurultay için gerekli imzaya ulaşamadıkları varsayılsa dahi, sizin için 400 delegenin kurultay talebinin bir karşılığı olmayacak mı?? sorusunu yönelttim.
KÖKLÜ DÖNÜŞÜM
?Değişim talebi var zaten? dedi ve sözlerinin önceki günkü sözlerinin de bunun sonucu olduğuna işaret edip ekledi:
?Son 9 yılda her yıl bir seçim oldu. Partinin iç dinamiklerine ilişkin değişim hazırlıkları hep geri plana atıldı. Şimdi önceliğimiz bu olacak. Yepyeni bir yapılanmayı hedefleyen, örgütsel bir yapılanmaya gideceğiz. Bu ciddi, köklü bir dönüşüm olacak??
Bu dönüşümün nasıl yapılacağına örgütle birlikte karar vereceklerini vurguladı.
İçeriği hakkında bilgi vermekten birkaç kez sormama karşın özenle kaçındı.
Geçmişten bu yana ?CHP´nin önemli isimleri tarafından hazırlanmış, zamanında bir türlü hayata geçememiş çok iyi çalışmaların bulunduğunun? altını çizmekle yetindi.
?Yeni yapıyı tanımlamak gerekirse İskandinav mı, yoksa başka bir model mi?? diye sordum, yanıtı şöyle oldu:
?Oralardaki durum Türkiye´nin gerçekleriyle farklı... Bu tamamen Türkiye´ye özgü bir model; örgütlenme modelini tamamen değiştirecek??
Kılıçdaroğlu, bu aşamada ?Kurultayın zamanında yapılacağını, belki yeni yapılanma için yerel seçim sonrasına dönük olarak Tüzük Kurultayı? gerçekleştirebileceklerini de belirtti.
Başka da bir şey söylemek istemedi.
?KİTLE PARTİSİ DÖNEMİ BİTTİ?
Kılıçdaroğlu´nun da dile getirdiği, yapısal değişimi ile ilgili çalışmaların ana vurgusu, ?Kitle partileri, Dünyada ve Türkiye´de ömürlerini tamamladı? üzerine kurulu.
Bir zamanlar sistemin dışında bırakılmış işçilerin, ideolojilerin, etnik ve dini kimliklerin örgütlenme biçimi olarak ortaya çıkan ?kitle partilerinin? yeni dönemde önemi kalmadığı görüşüne dayanıyor.
Bu partilerin devlet ile seçmen arasında köprü görevi üstlendiği, demokratik dönüşümün önünü açtığı anımsatılıyor.
Ancak partilerin bir süre sonra sivil toplumdan uzaklaşıp devletleştikleri görüşüne yer veriliyor.
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın ile bu dönem İstanbul Milletvekili seçilen Doç. Dr. Yunus Emre´nin de bu konuda çalışmaları var.
Çalışmalar, devlet gibi dikey örgütlenme yerine, yatay ve esnek örgüt modeline geçişi öneriyor.
Temelini de sivil toplum örgütleriyle bütünleşmiş politika üretimi üzerine kuruyor; barolar, tabipler, mimarlar odası gibi kuruluşlarının ?CHP´nin ana ortağı haline getirilmesi? öneriliyor.
Partinin gelirini arttırmak için yeni üye sistemine geçilmesi de tavsiye ediliyor.
PROJE ODAKLI PARTİ
Bunun için önerilen de ?proje odaklı parti? sistemine geçiş...
Bundan kasıt, vatandaşın sorunlarının anında siyasetin gündemine taşıyacak, ?sorun odaklı esnek eylem? modellerinin olması?
Yani, Artvin Cerattepe, bir bölgede doğal hayatı yok edecek HES veya kentsel dönüşüm gibi halkın tepki gösterdiği konu ve olaylara anında müdahale edip, toplumsal tepkiyi yönlendirecek ve çözüm üretecek örgütlenme modeli hedefleniyor.
KURUMSAL ÜYELİK HAKKI
Bu amaçla il, ilçe örgütlenmesinin yanında ?ikinci sütunu oluşturacak meslek kuruluşları, sivil toplum bileşenlerini kapsayan? örgütlenme yapılanması tavsiye ediliyor.
Bu model, her sivil toplum kuruluşu veya meslek örgütüne bir katsayı verilmesi ve bu oranda parti kongrelerine katılma ve katkı verme hakkını elde etmesini hedefliyor.
Yani bir oda veya meslek kuruluşu, CHP il veya ilçe kurultaylarında kendisine tanınan kota oranında temsilci bulunduracak, yönetim kadrolarının seçiminde delegeler gibi oy verme hakkına sahip olacak.
Ayrıca farklı toplumsal grupların sorunlarını ele alacak, Kadın Meclisi, Emekli Meclisi gibi örgütsel yapıların oluşturulması da öneriler arasında yer alıyor.
CHP´de uzun yıllardır dile getirilen, ?sorun yönetimsel değil, yapısal? söylemine uygun bir adım atılacak gibi görünüyor.
