CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran´daki seçimlerdeki ´başarı kriteri´ni Millet İttifakı´nın TBMM´de çoğunluğu alması ve CHP´nin adayı Muharrem İnce´nin cumhurbaşkanı olması şeklinde tanımladı. "İnce´nin oy oranının CHP´den fazla olmasını elbette isteriz" diyen Kılıçdaroğlu, İnce´nin oylarının yüzde 30´u aştığını da söyledi.
Çatı adayı olması ihtimalinin gündemde olduğu dönemde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile herhangi bir görüşmede bulunmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ikinci tura İyi Parti´nin adayı Meral Akşener´in kalması durumunda partisinin nasıl bir tutum takınacağına dair soruyu da cevapladı. Kılıçdaroğlu, "Kim olursa destekleriz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın, HDP´nin 1.5 yıldan uzun süredir tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş´a yönelik ´terörist´ söylemini de eleştiren Kılıçdaroğlu, "Teröristler seçime girerler mi? Giremezler. Demirtaş terörist ise nasıl cumhurbaşkanlığına aday oluyor" diye sordu.
Erdoğan´ın İnce´nin Diyarbakır mitingiyle ilgili gündeme getirdiği, "İstihbarattan aldığım bilgiye göre tamamına yakını HDP´liydi" iddiası hakkında da konuşan CHP lideri, "Nereden bilgi almış? İstihbarattan almış. Türkiye Cumhuriyeti devleti istihbarat devleti mi? Demokratik devlet. ´İstihbarattan aldığım bilgiye göre´ bütün dünya şunu düşünecek, demokrasi yok. Hangi istihbarat? MİT´ten mi alıyor? MİT´in müsteşarı ne oldu? istifa etti geldi, AK Parti´den listeye konmayınca geri döndü. Ben o müsteşara güvenmiyorum ki. O müsteşar saraya çalışıyor. İstihbaratın görevi orada başka bir görevi vardır. Terör var mıdır, terörist var mıdır, onu araştırmaktır" diye konuştu.
CHP´nin cumhurbaşkanı adayı İnce´ye yönelik olarak Twitter hesabından eleştirel bir paylaşımda bulunan Danıştay üyesi Aysel Demirel´in ´istifa etmesi´ gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, "AKP´den mi yoksa MHP´den mi aday olur bilmem ama siyasetle uğraşacaksa saygı gösteririz" ifadesini kullandı.
Star TV´deki ´Seçim Özel´ programında Nazlı Çelik´in sorularını yanıtlayan CHP lideri, seçimler öncesinde birçok başlıkta konuştu. Kılıçdaroğlu´nun açıklamalarının öne çıkan bölümleri şöyle:
-Erdoğan´ın tek derdi bizimle yatıp kalkmak. Bizim içimiz dışımız bir. Ayna gibiyiz biz. Ülke sevdalıyız biz. Ayrıştıran, dedikodu yapan bir gelenekten geliyoruz. Kul hakkı yemiyoruz. Benim üzerimden İnce´ye İnce üzerinden bana yüklenerek zaman kaybetmesin. Türk lirasının değer kaybını açıklasın. Dış güçleri açıklasın.
-Hiç kimsenin konuşamayacağı, medyanın yüzde 90´ını kontrol etmek istediği bir alan yaratmak istiyor Erdoğan. Halkın artık karar verme zamanı.
-YSK´nın İYİ Parti´yi seçime sokmayacağı duyumu aldık. Bir üye katılmadı diye kararı alamadılar. Biz hemen 15 milletvekilini İYİ Parti´ye yolladık. Zorunlu olarak YSK seçimlere katılabilirsiniz kararı aldı ve gereğini yaptık. İktidar İYİ partinin seçime girmesini istemiyordu.
-Yönetemiyorum noktasına gelenler erken seçim kararını aldılar. Bizim seçim reklamımızda Türk bayrağı gözüküyor diye reklamımız TRT´de yayınlamadı, fakat Erdoğan´a yasak işlemiyor. Eşit olmayan koşullarda bir seçim yapılıyor ancak adalet galip gelecek .
-Muharrem İnce cumhurbaşkanı seçilecek. O koltuğa oturacak. Bütün dünyaya güven verecek. Demokrasi konusunda adalet konusunda huzur konusunda. Türkiye genç ve dinamik bir cumhurbaşkanı seçecek.
-Muharrem İnce´nin oy oranının CHP ´den fazla olmasını elbette isteriz. Yüzde 30´u aştığını görüyoruz anketlerde ama özel olarak yaptırdığımız bir anket yok. Çünkü İnce 81 milyon cumhurbaşkanı olacak. AKP´lilerden de Saadet Partisi´nden de oy alacaktır. Ekonomik gidişata kötü gidişata son vereceğim diyor. Konumu gereği yüzde 51 almak zorunda. Kinle öfkeyle, yalanla dolanla ülke yönetilmez, akılla ülke yönetilir.
-Eski parlamenter sistemi en çok eleştiren biziz. Yeni parlamenter sistemde kadın erkek eşitliği olacak. Bunun adı da iyilleştirilmiş parlamenter sistem olacak. İki yıllık bir süreçte gerçekleşecek bu. Anayasa değişikliği için tüm partilerin bir araya gelmesi, demokratik bir anayasa yapmamız lazım. Parti genel başkanı cumhurbaşkanı olamaz.
-Danıştay üyesi Demirel istifa etmeli. AKP´den mi yoksa MHP´den mi aday olur bilmem ama siyasetle uğraşacaksa saygı gösteririz. Twitler atıyor, iş çığırından çıkmış durumda zaten. Danıştay´ı kirletti.
-Teröristler seçime girerler mi? Giremezler. Demirtaş terörist ise nasıl cumhurbaşkanlığına aday oluyor? Mahkemeye gidiyor, cumhurbaşkanı adayı olabilirsiniz diyorlar, e diploması da var. Girebilirsin diyorlar. Bir ülkenin cumhurbaşkanı koltuğunda oturan bir kişi, yasal olarak katılmaya hakkı olan birisini nasıl terörist olarak tanımlar?
Ben kalkıp Erdoğan´a terörist desem hoşuna gider mi? Hemen dava açar değil mi? Peki sen neden Demirtaş´a terörist diyorsun? Bir kişinin suçlu olup olmadığına kim karar verir? Hakimler karar verir. Peki Erdoğan bu kararı nereden aldı? Sen yargıç mısın, hakim misin? Kimsin? Hakimin yerine geçiyorsan git istifa et ben AYM üyesi olacağım de eğer olabilirsen. İnsanları suçlamak doğru değildir. Demirtaş´ı sevmeyebilirsiniz, Akşener´i sevmeyebilirsiniz, beni de sevmeyebilir, zaten hiç sevmiyor. Kızabilirsiniz, zaten kızıyor. Bunların hiçbir önemi yok. Ama siz beni terörist diye suçlayamazsınız. Yarın beraat ederse ne olacak?
-(Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın İnce´nin Diyarbakır mitingiyle ilgili gündeme getirdiği, "İstihbarattan aldığım bilgiye göre tamamına yakını HDP´liydi" iddiası hakkında) Katılanların tamamı HDP´li diyor. Allah akıl fikir versin. Bir sürü CHP milletvekili var orada. Sende akıl da mı yok, mantık da mı yok. Türk bayrağı yok demiş orada. Bir fotoğraflara bak. Nereden bilgi almış? İstihbarattan almış. Türkiye cumhuriyeti devleti istihbarat devleti mi? Demokratik devlet. ?İstihbarattan aldığım bilgiye göre? bütün dünya şunu düşünecek, demokrasi yok. Hangi istihbarat? MİT´ten mi alıyor? MİT´in müsteşarı ne oldu? istifa etti geldi, AK Parti´den listeye konmayınca geri döndü. Ben o müsteşara güvenmiyorum ki. O müsteşar saraya çalışıyor. İstihbaratın görevi orada başka bir görevi vardır. Terör var mıdır, terörist var mıdır, onu araştırmaktır.
-Benim telefonlarımı zaten dinliyorlar. Almanya´da medya özgür. Bir yazılım firmasının, Türkiye´ye sattığı yazılım dolayısıyla bizim telefonlarımızın dinlendiği kanıtlandı, yayınlandı orada. Dinlenenlerin tamamının listeleri de çıktı. İçlerinde benim de telefonlarım var. Bu yazılım firması, casus yazılımları yapıyor. Ve Alman hükümetinin izni olmadan başka ülkelere satamaz. Bu da çıktı ortada. Biz suç duyurusunda bulunduk, dedik ki bu yazılımı hangi firmaya satılmak üzere izin verdin? Hükümet kime izin verir? Bir başka hükümete izin verir. Erdoğan açıklama yapıyordu ?Ey Kılıçdaroğlu senin nefesini bile dinliyorum?
Kendisini yakan işçiden, çiftçiden söz ediyoruz. Sanayicinin derdinden söz ediyoruz. Dinleyip öğrenirse memnun oluruz tabi.
-(Seçimler için başarı kriterleri) Parlamentoda millet ittifakı çoğunluğu sağladığında güzel bir başarıyı yakalamış oluruz. Muharrem İnce de cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğunda başarımızı pekiştirmiş oluruz.
-Bir ülkenin Genelkurmay Başkanı, Erdoğan´ın sözcüsüyle sayın Abdullah Gül´e gidip seçimlere katılmama yönünde telkinde bulunamazlar. Bu şantaj ve tehdittir.
-Sayın Bahçeli bu bilgiyi nereden almış? İstihbarattan mı? Bir tahmin üzerinden yasa mı çıkar? Bir tahmin üzerinden bir telkinde mi bulunulur? Akıl var akıl. Varsa bir sorun akılcı politikalar üretirsiniz. ?Sayın Erdoğan istirhamım var sizden, madem biz ortağız. Benim böyle bir düşüncem var, bunu hayata geçirelim? deseydi. Af konusu ayak üstü konuşulacak bir konu değildir. Bunun yeri ve adresi de parlamentodur. Oy devşirmek için aftan söz edilemez.
-(Kandil) Afrin konusunda eleştirmedik. Kent merkezinde siviller var, orada daha çok askerimiz can kaybına uğrayabilir diye dikkat çektik. Onlar bir fırsat kolluyorlar. Ben nasıl CHP´nin buna karşı olduğunu anlatabilirim. Yok öyle bir şey. Elbette ki her ülke teröre karşı kendisini korumak zorundadır. Her türlü mücadele yolunda meşrudur. Soru şu, 16 yıldır neredeydin sen? Seçim öncesi, efendim şunu yapıyoruz, PKK ile mücadele ediyoruz. Neredeydin 16 yıldır? Elini ayağını tutan mı vardı? Niye mücadele etmedin? Kim sana dedi PKK ile masaya otur.
-Şimdi kalkmış kahramanlık taslıyor. Bütün dert şu, ben nasıl milleti kandırabilirim? Ne yaparsan yap ayın 25´inde bu koltuğa Muharrem İnce oturacaktır. Ve görecek o zaman terörle nasıl mücadele edilir. Ortadoğu´nun tamamını bir barış havzasına dönüştüreceğiz. Muharrrem bey OHAL´i kaldıracak. Bütün dünyaya şu mesajı verecek, Merkez Bankası´nın enflasyon talimatını vereceğim, enflasyonu şuna indir. Ama hiçbir aracına siyasi müdahaleye izin vermeyeceğim diyecek. Muharrem bey en kısa süre içinde Irak´ı İran´ı Suriye´yi ziyaret edecektir, Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatını kuracaktır. Ortadoğu´da kan akmasına izin vermeyecektir. Biz öyle Londra´ya gidecek yalvararak, para babalarına, bize borç para verin, hadi bakanı gönderin? Yok öyle bir şey.
-(İkinci tura kalması halinde Akşener´i destekleyecekler mi?) Herkesi destekleriz. Kim demokrasiden yanaysa. Bizim ittifakımız, ilkeler ittifakı. Bunu kamuoyuna deklare ettik. Partinin yetkili organlarından arkadaşlarımız imzaladılar.
-İlkeler bağlamında, aynı ilkeleri savunduğumuza göre devam eder. Ama bu her yasa tasarısında bir arada olacağımız anlamına gelmeyebilir. Ama o demokratik ortam içerisinde görüşmeler yapılır. Ama demokrasinin güçlenmesi, yargı bağımsızlığı, kadın erkek eşitliği gibi, sosyal refahın artırılması gibi ilkelerde ortak hareket ediyoruz.
O ittifak zoraki evlilik. Bir kişinin bir başka partinin gölgesine sığınma olarak tanımlamak mümkün. En çok üzüldüğüm, ülkücüler. Ülkücü vatanını, bayrağını seven demektir. Her türlü fedakarlığı yapan, ülkesi için canını göze alan kişi demektir.
-Birincisi şu, 7 dosya var. Bunlardan bir kısmı 15 Temmuz darbesinden önce, bakanlık göndermiyor. Birinci soru, niye beklediniz? 15 Temmuz darbesinden sonra birkaç dosya geliyor, sonra tamamın gönderiyor. İadede bazı usül hataları var ama çok ciddi değil. Amerika somut veri istiyor. Somut veriler elbette istihbarat örgütünün elindedir ama çok önemli bir ayrıntı var. Darbe öncesi, Adil Öksüz, Kemal Batmaz dahli 5 kişi bir villada toplantı yapıyorlar. MİT villanın adresini biliyor, Meclis´e de bilgi verildi, raporlara da girdi. İçerde yapılan konuşma ne? Bu konuşmanın bant kayıtlarını biz istiyoruz. Herhalde çay kahve içmek için bir araya gelmedi bunlar. Tarih sohbetleri yapmak için bir araya gelmedi bunlar. Darbe yapmak için bir araya geldiler. Onu görüyorsa, izliyorsa, herhalde bunları dinlemiştir. Niye açıklanmıyor bu bantlar? Biz açıklanmasını istiyoruz. Büyük ihtimalle Fetullah Gülen ile de görüşmüşlerdir. Somut bilgi işte, niye göndermiyor MİT bunu?
Adil Öksüz´ü izleyemeyen, serbest bırakan istihbarat Muharrem İnce´nin Diyarbakır mitingini izliyor. Şu garipliğe bakın. Darbenin en önemli aktörü olan Adil Gür? Pardon; Adil Öksüz´ü serbest bırakacaksınız? Bu arada Sayın Gür´den de özür diliyorum.
İstihbaratın geldiği noktaya bakın Allah aşkına. Hani diyordum ya yönetemiyor diye. Yönetme erkini kaybetmiş. Gerçekten yönetemiyor. Akılla tarih arasındaki ilişki de kopmuş vaziyette.
-Bir süre sonra Diyarbakır surları bizim zamanımızda yapıldı diyebilir.
-(Man Adası iddialarıyla ilgili açılan tazminat davası) Bu davayı kazanacağım, o hakimi de şikayet edeceğim. FETÖ´den önce meslekten atılıyor, sonra göreve iade ediliyor. Hakim değiştiriliyor, benim avukatım diyor ki delilleri topla? Hayır delilleri toplamayacağım diyor karar veriyor. Yüz kararı bir karar. Söyledim, para hareketleri doğru. Man Adası´ndan Türkiye´ye. Belgesi var, dekontları var, Halk Bankası´nın? MASAK´a gönderildi, bu para hareketleri doğrudur dedi. Niye bu tazminat? Erdoğan, 18 milyon dolara şirket sattık dedi. Sordum defalarca. bu hakim de, saraya bakmış ne diyeyim? Tazminata mahkum etmiş, beni korkutmak istiyorlar. Kim olursa olsun sonuna kadar mücadele edeceğim, bu ülkede yetimin hakkını korumak için.