Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve sağ kolu olan basın müşaviri Murat Ongun arasında kasım ayından kalan tam kapanmamış bir ‘hesap’ var.
Neydi o?
Anlatayım.
6 ay kadar önce, Millet İttifakı’nın iki lokomotif partisi CHP ve İYİ Parti’nin genel başkanları, yani Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, İstanbul’da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun organize ettiği bir açılış törenine katıldılar.
Açılış programı bittikten sonra enteresan bir şey oldu.
İmamoğlu, CHP’nin belediye başkanı olmasına rağmen Kılıçdaroğlu programla ilgili herhangi bir paylaşımda bulunmadı.
Üstüne CHP’nin kurumsal hesapları da ‘ölü taklidi’ yaparak töreni geçiştirdi.
Buna karşın İYİ Parti lideri Meral Akşener, Kılıçdaroğlu ile birlikte katıldığı İmamoğlu’nun programıyla ilgili net bir teşekkür mesajı yayınladı.
Akşener, “hizmeti geçenlere” ifadesiyle, İmamoğlu’nu onore etti.
Normal olan Akşener’in tutumuydu.
Misafir olarak katıldığı program nedeniyle ev sahibine teşekkür edilir.
Anormal olansa Kılıçdaroğlu’nun, sırf konunun öznesinde İmamoğlu olduğu için sanki hiçbir şey olmamış, birlikte açılış yapmamışlar, o gün orada bir araya gelmemişler gibi davranmasıydı.
KRİZİN AYAK SESLERİ…
İmamoğlu haliyle bu durumu hazmedemedi.
Sağ kolu Murat Ongun’u devreye soktu.
Ya da Ongun, İmamoğlu’nun onayını alıp kendisi devreye girdi.
Etkili bir basın müşaviri olduğu için öyle de olmuş olabilir.
Ongun, Akşener paylaşım yaparken Kılıçdaroğlu’nun sessiz kalmasına karşılık manidar bir açıklamada bulundu.
Kılıçdaroğlu’na göndermede bulunup, Akşener’e teşekkür ederek, “Avrupa’nın en büyük, Türkiye’nin ilk katı atık yakma tesisinin açılışını paylaşma nezaketi gösteren İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e teşekkür ederiz” dedi.
Bu bir bakıma bir meydan okumaydı tabii.
İmamoğlu’nun ‘ita amiri’ Kılıçdaroğlu’na dönük bir meydan okuması.
Yahut bir başka partinin genel başkanı birlikte katıldığımız program nedeniyle bana teşekkür ederken, benim partimin lideri beni ve yaptıklarımı görmezden geliyor sitemi de diyebiliriz buna.
Tabii, bu paylaşım CHP Genel Merkezi’nde hemen etkisini gösterdi, bir kriz havası ortaya çıktı.
Duyduğuma göre, İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak devreye girdi.
Kılıçdaroğlu’nun sağ kolu olarak bilinen Toprak, öteden beri ekibiyle, seçtirdiği belediye başkanlarıyla, kritik yerlere yerleştirdiği kadrosuyla CHP’nin İstanbul’da en etkili isimleri arasında yer alıyor.
Söylenene göre Toprak, Genel Merkez’e ayar veren Murat Ongun’u arayıp sert bir şekilde çıkışınca Ongun geri adım attı ve bu şekilde krizin üzeri örtülmüş oldu.
CHP GENEL MERKEZİ’NDEN YÜKSELEN SESLER
İmamoğlu son günlerde, “Beni Genel Başkanımla aram bozukmuş gibi göstermek istiyorlar” gibisinden çıkışlar yapıyor.
Hâlbuki gibisi fazla.
Kılıçdaroğlu ile arasında öteden beri esen sert rüzgârlar esiyor ve son gelişmeler bu durumu bir kere daha teyit etti.
Karadeniz turuna götürdüğü gazeteciler arasında yaptığı tercihler nedeniyle deyimin tam karşılığıyla ‘mahalle dayağından’ geçirilen İmamoğlu için ne Kılıçdaroğlu, ne de CHP Genel Merkezi’nden tek kelimelik açıklama gelmedi.
Kulislerden yansıyan bilgilere göre, partinin son MYK toplantısında da birden fazla partili, konuyu gündeme getirip Genel Başkan’ın ağzından bir şeyler duyma çabasına girişmelerine rağmen, yine derin bir sessizlik hali ile karşı karşıya kalmışlar.
Ben ne yaptım?
Bu son gelişmeler üzerine, CHP yönetiminin nabzını tutmak adına, Kılıçdaroğlu’na yakın bir parti yetkilisini aradım.
Muhatabım, “İmamoğlu’na neden destek verilmedi? Gördüğü tepkiler neden sessizlikle karşılandı” şeklindeki soruma, gayet kayıtsız ifadelerle, “Savunma durumuna geçmek çok da doğru değil. Demokrasi var, herkes eleştirecek, normal, neler gördük, neler yaşadık, bir şey olmaz” şeklinde sözler sarf etti.
Söze girerken de, “Murat Ongun’un tutumu tepki aldı” şeklinde bir ifade kullandı.
Anladığım kadarıyla CHP Genel Merkezi’nin havasını yansıtan iki ihtimal söz konusu.
Birinci ihtimal, gerçekten de İmamoğlu’nun Murat Ongun’un hataları yüzünden hırpalandığı görüşü benimseniyor.
İkinci ihtimal, İmamoğlu’na doğrudan karşı çıkmak daha maliyetli olduğu için işin kolayına kaçıp onun yerine Ongun’u hedefe koyuyorlar.