İktidar, dikiş tutmayan bütçe açıklarını kapatıp sermaye sahiplerini biraz daha mutlu etmek için artık uygulamaya karar verdiği Kıdem Tazminatı düzenlemesini hayata geçirmeye karar vermiş görünüyor.
İşçinin, emekçinin kazanılmış, çalışması karşılığı bir nevi tasarruf edilmiş Kıdem Tazminatı, uzun süredir yağmalanmak isteniyordu.
24 Ocak kararlarından bugüne daha da azgınlaşan neoliberal saldırganlığın, emeğin son mevzilerinden biri olan Kıdem Tazminatına dönük operasyonu geri püskürtülmelidir!
Bir yıl için otuz güne denk gelen tazminatı 14-15 güne indirecek; nereye, nasıl harcanacağı konut edindirme, zorunlu tasarruf, deprem vergileri gibi fonların bilinen akıbetlerine bakınca son derece belirsiz ve şüpheli olan fonlara aktarılacak; sahiplerine emekliliklerinde sadece yüzde 25’i oranında ödenip geri kalanı emekli aylıklarına eklenecek yeni düzenleme net hırsızlıktır, emekçinin alın terine el koymaktır, mezarda emeklilik benzeri bir gaspla olası ödemelerden de kurtulma plânıdır!
Esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırıldığı, prekerliğin dayatılıp yeni standart olarak kabulünün istendiği şu zamanlarda bu talana geçit verilemez!
Radikal çözümlere giden yollar tutturulmadıkça, emeğin bir müstemleke olmasının önünü alacak yol ve yöntemler aranmadıkça bu saldırılar karşısında kölelik derinleşecektir!
İnsanın, kula kul olmaktan bağımsızlaşıp sadece Âlemlerin Rabbinin karşısında eşit bir şekilde hizalanarak egemenlerin tasallutundan bağımsızlaşabileceği bir adil düzenin inşası için kafa yorup mücadele edilmelidir!
Aksi takdirde asgari ücret köleliklerine mahkûm edilen insanımız, çilekeş halkımız elinde kalan son kuruşunu, alnından akan son terini de azgın müstekbirlere kaptıracak, mazlum ve mustazaf hâlinden özgürleşemeyecektir!
EĞİTİM İLKE-SEN & SAĞLIK İLKE-SEN