Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Keşf-i Hicab: İran´ın yakın tarihinde örtü yasağı

Rıza Şah, bir modernleşme girişimi olarak İran´da 8 Ocak 1936 yılında kadınların her tür örtüyle dışarıya çıkmasını yasakladı. Örtü yasağının ´özgürlük´ olarak kutlandığı o yıllara ve ´keşf-i hicab´ kavramına değiniyor Zeynep Özel...

Keşf-i Hicab: İran´ın yakın tarihinde örtü yasağı

Aslında irfânî bir terim olan ve ?perdenin kalkması ve manevi bir aydınlanmayı? tanımlayan keşf-i hicab terimi, İran´da 8 Ocak 1936 (17 Dey 1314) tarihinden itibaren bambaşka bir olgu için kullanıldı: Kadınlara çador, peçe, başörtüsü yasağının ve bu sefer perdenin değil de, örtünün kalkmasının adı ?keşf-i hicab?dı.

Milletler farklı ama amaç aynı

Halep´teki acıların tazeliğiyle, İran terminolojisine en tahammülsüz dönemimizi yaşıyoruz belki de. Öte yandan şu an Orta Doğu´da İran´ın önünü açanlarla, bir zamanlar bizimle birlikte komşu ülke İran´a da modernleşme telkin edenlerin aynı güçler olduğunu görüyoruz. Bu telkinlerin sonucunda Rıza Şah, bir modernleşme girişimi olarak 8 Ocak 1936 yılında kadınların her tür örtüyle dışarıya çıkmasını yasakladı. 28 Kasım 1925´ten yani en acı şekilde deneyimlediğimiz şapka kanununun ilanından 11 yıl sonra İran´da da, bizdekine ilave olarak sarık vs. erkek kıyafetleri ve çador, peçe ve başörtüsü vs. kadın kıyafetleri yasaklandı. Yasaktan hemen önce, Rıza Şah´a bir törende eşlik eden eşi ve kızları, başörtüsüz, şapkalı bir şekilde katıldıkları kıyafetleriyle İran´da bir ilke imza atmış oldu.

Örtü yasağı ?özgürlük´ olarak kutlanmış

Dini sembollerle dışarı çıkmanın yasaklanmasıyla birlikte en kanlı gösteriler Meşhed´de yapıldı. Bu gösterilerde bazı kaynaklara göre yüzlerce kişi öldürüldü.

Yasaklarla birlikte artık kadınların sokağa çıkamaması, öykülere de konu oldu. Aslında bir din âliminin oğlu olan, Marksist geçmişe sahip yazar Celâl Âl-i Ahmet, kendi hayatından yola çıkarak, Faulknervari bir üslupla, tüm bu olan biteni ?Ceşn-i Ferhunde? (Kutlu tören) hikayesinde bir çocuğun perspektifinden, heyecan dozunu hiç düşürmeden anlatmıştır: ?Her şey, şehrin en önemli din âlimlerinden birinin oğlu olan Abbasların evine resmi bir davetiye gelmesiyle başlamıştır. Davetiyede şöyle yazmaktadır: ?17 Dey Kadınların Özgürlüğünü kutlama törenine eşinizle birlikte davetlisiniz´

Resmi bir davet olması ve örtü yasağının ?özgürlük´ olarak kutlanacağı törene, bir din âliminin eşiyle katılma zorunluluğu, evde Abbas´ın tam olarak adlandıramadığı bir telaşın ortaya çıkmasına sebep olmuştur.?

Ayrıca Fatıma Sadıki´nin ?Modern Yasak: Keşf-i Hicab? adlı kitabı, örtü yasağını ve dönemin olaylarını ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır.

Yasak, 1941 İran İşgalinde, Şah´ın sürgüne gitmesiyle, zamanla unutulmuş ve etkisini kaybetmiştir.

1979 İnkılabından itibarense, İslam Cumhuriyeti adıyla kurulan yeni sistemde, İranlı kadınlar, o günlerin tam aksine bu defa da bir örtü çeşidiyle dışarı çıkmak zorundadırlar.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER