Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle gündeme gelen, 20 ülkede 1400'den fazla kişiyi izlediği iddia edilen İsrailli siber gözetim firması NSO Group'un başta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan olmak üzere bazı Körfez ülkelerine casusluk programı sattığı bildirildi.
Haaretz gazetesinde yer alan haberde, NSO Group'un Körfez ülkeleriyle çalışmak için bir ekip kurduğu ve bu ekipte yer alan çalışanların tamamının yabancı ülke pasaportu taşıdığı belirtildi.
Firmanın, Körfez ülkeleriyle yapılan satış görüşmelerine İsrailli temsilcilerin katıldığı, bazı görüşmelerin de İsrail'de yapıldığı ifade edildi.
NSO Group'un bugüne kadar BAE, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Umman'a casusluk programı sattığı, bu satışlardan da yüz milyonlarca dolar gelir elde ettiği dile getirildi.
İsrail yönetiminin getirdiği yasak nedeniyle firmanın Katar'a satış yapmadığı, Körfez ülkelerini ise baş harflerine göre otomobil markalarıyla kodladığı aktarıldı.
Haberde ayrıca firmanın Körfez ülkeleriyle ticaretini artırmak için yoğun çaba harcadığı zira NSO Group'un yazılımlarını Avrupa ülkelerine oranla Körfez ülkelerine 10 kat daha fazla paraya sattığı kaydedildi.
Firmanın başka bir ülkeye satsa dahi casusluk programını kontrol edebildiği, bu sayede hacklenen telefondaki bilgileri görebildiğine dikkati çekildi.
Tartışmaların odağındaki şirket hakkındaki suçlamalar
İsrailli şirketin geliştirdiği bir casus yazılımın ismi, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili gelişmelerde geçmişti.
Kaşıkçı'nın Kanada'da yaşayan arkadaşı Suudi aktivist Ömer Abdülaziz, telefonuna İsrailli şirkete ait casus yazılımın yüklendiğini dile getirmişti.
Abdulaziz, casus program sayesinde Kaşıkçı ile yaptığı konuşma ve yazışmaların ortaya çıktığını, Suudi gazetecinin bu konuşma ve yazışmalar sebebiyle öldürülmüş olabileceğini ifade ederek Aralık 2018'de NSO Group hakkında dava açmıştı.
Tel Aviv Bölge Mahkemesi, söz konusu davayı, "casusluk amacıyla bir insan hakları savunucusunun telefonunun hacklenmeye çalışıldığı ve bu girişimin ardında NSO Group'un olduğuna yönelik iddialara ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı" gerekçesiyle reddetmişti.
ABD’li Ulusal Güvenlik Ajansının eski çalışanı Edward Snowden, İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesinde yayımlanan röportajında, "Eğer NSO, Pegasus teknolojisini, geçmişi insan hakları ihlalleriyle dolu Suudi Arabistan’a satmamış olsaydı Cemal Kaşıkçı şu an hayatta olabilirdi." demişti.
Sosyal iletişim ağı WhatsApp da NSO Group hakkında, şirketin mesajlaşma hizmetini geniş kapsamlı casusluk için kullandığını, 20 ülkede, aralarında 100 gazeteci ve insan hakları aktivistlerinin de bulunduğu 1400'den fazla kişiyi izlediğini öne sürerek dava açmıştı.
NSO Group ise hakkındaki tüm suçlamaları reddederek, "terörizm ve ciddi suçlarla mücadele etmelerine yardımcı olmak için ülkelere ya da kolluk kuvvetlerine teknoloji hizmeti verdiğini" ileri sürüyor.
Kaynak: dunyabulteni.net