MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin “Türkiye’nin Nabzı Kasım 2020” başlıklı araştırması, ülkede ekonomide, iç siyasette ve dış politikada yaşananların seçmen nezdinde nasıl algılandığıyla ilgili önemli veriler içeriyor. Seçmenlerin % 46’sı Türkiye’nin en önemli sorununun “ekonomi”, % 10’u ise “işsizlik” olduğunu belirtiyor; dolayısıyla halkın % 56’sı için ekonomiden kaynaklı sorunlar birincil derecede önem taşıyor.
Ekonomik hayatın düzeleceğine ilişkin umutlar ise zayıf. Önümüzdeki bir yıl içerisinde ekonomik durumun kötüleşeceğini düşünenlerin oranı % 42 iken, iyileşeceğini düşünenlerin oranı ise % 26’da kalıyor. % 26’sı aynı kalacağını, bir değişiklik olmayacağını düşünürken % 5’i bir fikir dillendirmiyor. Açık uçlu olarak sorulan “Ekonomideki gidişattan kimi sorumlu tutuyorsunuz?” sorusuna halkın % 30’u Cumhurbaşkanı Erdoğan, % 24’ü Hükümet/Yönetim, % 11’i ise Berat Albayrak cevabı veriyor. Yani halkın üçte ikisi faturayı iktidara çıkarıyor; iktidarın dış güçleri, pandemiyi ve muhalefet partilerini suçlaması toplumda karşılık bulmuyor.
Türkiye’nin genel gidişatı hakkında ise daha karamsar bir hava var. Seçmenlerin % 64’ü Türkiye’nin genel olarak kötüye gittiği kanısında. İyiye gittiğini belirtenler % 22. Karamsarlık, son beş yılda ölçülen en yüksek düzeye çıkmış durumda. İktidar ortağı partilerin seçmenlerinde de memnuniyetsizlik var; AK Partililerin % 41’i, MHP’lilerin ise % 51’i yarının bugünden daha kötü olacağı düşüncesinde.
Ekonomide değişikliğe destek
Ekonomi yönetiminde yapılan değişikliklere genelde destek var. Berat Albayrak’ın görevden ayrılmasını olumlu karşılayanlar % 72, olumsuz karşılayanlar ise % 18. Yeni atamaların ekonomik yapıyı iyileştireceğine inananlar % 40 civarında, % 51 ise aksi kanıda. Merkez Bankası’nın bağımsız olması gerektiğini söyleyenler % 63; Cumhurbaşkanlığının kontrolünde olmasını doğru bulanlar ise % 29. Halkın % 54’ü koltuğa yeni isimler oturmasına rağmen, ekonomide yine Erdoğan’ın tercihlerinin belirleyici olacağını ifade ediyor, % 36’sı ise bu ifadeyi paylaşmıyor.
Seçmenlerin yarısı, gelirini kaybetmesi halinde geçimini sağlayamayacağını belirtiyor. Seçmenlerin % 20’si mevcut birikimlerinin kendilerini 1-2 ay, % 11’i 3-4 ay, % 6’sı 5-6 ay ve % 6’sı da 7 ay – 1 sene idare edebileceğini söylüyor. Kazandığı gelirle bütün ihtiyaçlarını temin edebilenler % 20, geliri ancak beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetenler ise % 53 olarak çıkıyor. Nüfusun dörtte biri (% 26’sı) temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını belirtiyor.
Ekonomide, hukukta ve demokraside köklü bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu düşünenler halkın % 69’unu oluşturuyor. % 15’lik bir kesim, köklü değil ama kısmi bir iyileşmeyi savunuyor. Herhangi bir değişikliğin gerekmediği görüşünde olanlar ise sadece % 9’luk küçük bir grup. Halk reform istiyor ama bu konuda iktidara karşı ihtiyatlı; iktidarın reform söylemine % 30 inanırken, % 60 inanmıyor. AK Partililerin % 34’ü, MHP’lilerin yarısı reform söylemine kuşkuyla yaklaşıyor.