Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in “HDP'ye Bakanlık verilebilir” ifadesine sert tepki verdi. Karamollaoğlu, "HDP'ye Bakanlık verilmesi söz konusu değil. Niye verelim, neden yani?" dedi.
Gazete Durum'dan Yelda Gökdağ'a konuşan Karamollaoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin “HDP'ye Bakanlık verilebilir” dedi. Ne diyorsunuz bu açıklamaya?
Lüzumsuz bir ifade. Bizim masada bu konu hiçbir zaman gündeme gelmedi. Konuşulmadı. Böyle bir şey de söz konusu değil. Yani niye öyle bir açıklama yaptı, ben onu bilemem.
"Bizim için HDP'nin Bakanlık alması mümkün değil" mi demek istiyorsunuz?
Hayır, bana göre söz konusu da değil.
Bakanlık vermeyiz diyorsunuz yani?
Niye verelim, neden yani? Desteklerini almak için mi? O zaman öyle bir şey olsa, “Gelsin masada otursun” derler. Gürsel Bey böyle bir açıklamayı hakikaten neye dayanarak yaptı bilmiyorum..
Herkesin gözü 6'lı Masa'nın üzerindeyken bu masayı zora sokan bir açıklama olmadı mı?
E tabii Meral Hanım da çok açık olarak söyledi, cevabını verdi. Bu konular şu an hiç gündemimde değil. Onun ben müzakeresini yapamam, bunların hepsi ayrı yorumlar. Geçen gün birisi bana bir soru sordu, " Abdullah Gül'ün adaylığı teklif edilmiş ne diyorsunuz?" diye. Ne diyeyim? Teklif edilmiş geçmişte, olabilir de...Ondan sonra özel yazılar çıktı, ben "Abdullah Gül'e teklif etmişim" diye. El insaf... Bir kelime hemen çarpıtılıyor. Abdullah Gül benim arkadaşım. Ben kendisinin aleyhinde bir şey söyleyecek değilim. Ama şu anda böyle bir konu yokken ben adaylık teklif etmişim gibi gündeme getirmek hiçbir nezaket kaidesine uymaz.
Yani Abdullah Gül ismi herhangi bir lider tarafından zikredildi mi toplantılarda?
Hiç, hiç dile getirilmedi. Hiçbir lider tarafından da zikredilmedi. Öyle bir şey olmadı. Cumhurbaşkanlığı adaylığını geçmişte ben teklif ettim ama şimdi ben öyle bir teklifte bulunmadım ki. Bana sorulan sorular karşısında o da olabilir dedim. Bu ne demek, o şartlara haiz demek...
Aday açıklanmayabilir ama içeride de hiç konuşulmadığı fikri uzak bir ihtimal gibi...
Hayır, konuşulmadı, hiç müzakere etmedik. Yani bu benim iş olsun diye söylediğim bir söz değil. Şimdi karar vermeyeceğiniz bir konu üzerinde niye müzakere edesiniz? En önemli konu Cumhurbaşkanı adayı belli olduktan sonra Cumhurbaşkanı'nın sistem değişikliği olana kadar ülkeyi nasıl yöneteceği... Biz 6 parti olarak bir araya gelip bunu görüşeceğiz, sonra Cumhurbaşkanı adayı ile de görüşeceğiz. Arkasından da kendisi bu prensiplere uyacağını taahhüt edecek. Biz onu istiyoruz yani. Birisi çıkacak "ben Cumhurbaşkanı adayıyım, seçildikten sonra konuşurum" yok. Önceden bir taahhütte bulunacak. "Ben geçiş sürecinde şöyle şöyle davranırım" diyecek.
Mutabakat mı imzalayacaksınız?
Elbette. Kamuoyuna deklare edilecek. Kamuoyuna deklare etmezseniz bir anlamı yok ki. Noterden tasdikli çıkarsanız noter Anayasa'ya karşı hiçbir mana ifade etmez. Seçildikten sonra Cumhurbaşkanı "Çok teşekkür ederiz 5 sene var önümüzde, zamanı gelince bunları da konuşuruz" derse ne olacak?
Erken seçim olur mu sizce?
İşte en kritik soru o soru ama bu sorunun yanıtını doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı kendisi verecek. Kararı verecek olan Cumhurbaşkanı. "Seçime gidiyoruz" dediği zaman kendisinin söylediği tarihte seçime gidilir. Tayyip Bey de kendisi için en uygun zamanı arayacak. Bundan dolayı tam zamanında olmaz diye düşünüyorum. Bir ay en azından öne çekilebilir bu tarih. Öne çekilebilir ama aniden karar verip şartları uygun görüyorsa sonbaharda da "hodri meydan" diyerek "erken seçim" diyebilir.
Anketlerde sonuçların AK Parti ve Cumhurbaşkanı lehine döndüğü değerlendiriliyor? Nasıl değerlendiriyorsunuz bu açıklamaları?
Ben şu anda Tayyip Bey'in bir çıkış trendine girdiğini bilmiyorum, zannetmiyorum da... Çünkü şartlar henüz o noktada değil. Kimsenin durumu düzelmedi ki, neye göre çıkışta? Yani insanlar bir rahatlamanın içine girer, beklentileri olur ona göre de bir karar verir. Ama Tayyip Bey'in politikalarında ciddi değişiklikler beklemiyorum ben. İzlediği yol 20 senedir aynı.