Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Habertürk TV'de Hülya Hökenek'in moderatörlüğünde Enine Boyuna programında, gündeme dair açıklamalarda bulunarak, "Şu anda Türkiye'de sorumluluk taşıyan Cumhurbaşkanından başka kimse yok. Bütün bakanlar 'Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik, talimat verdiler, yerine getireceğiz' diyor. Peki sen kimsin? Bakansın, sorumlusun." ifadelerini kullandı.
İşte Karamollaoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"BU ÜLKEDE GARİP OLAN ŞEY BAŞKANLIK SİSTEMİ"
Nasıl olur da bir devlet Cumhurbaşkanının emrine girmeye yakın dünyanın en büyük uçaklarını tahsis eder ama bir orman yangını çıkarsa ben buraya nasıl müdahale edebilirim diye düşünür. Bunu anlamaktan acizim. Politik muhalefette bulunan partinin genel başkanı olarak söylemiyorum. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Ülkemizde bu yangınlar ilk defa olmuyor. Bu kadar sık ve yaygın olmuyordu. Burada garip olan şey şu; ülkemizi Başkanlık sistemi geldiği zaman bütün problemlerinden kurtaracaktık. Sayın Cumhurbaşkanı 'Bana güvenin, ben ekonomistim, bakın ertesi gün problemlerimiz nasıl çözülecek' dedi. Şu anda Türkiye'de sorumluluk taşıyan Cumhurbaşkanından başka kimse yok. Bütün bakanlar 'Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik, talimat verdiler, yerine getireceğiz' diyor. Peki sen kimsin? Bakansın, sorumlusun. Neden bugüne kadar tedbir almadınız, bunu sormak mecburiyetindeyim. Her şey bir kişiye bağlandı.
"135 TANE SÖNDÜRME UÇAĞIMIZ OLMASI GEREKİRDİ"
Bugünden itibaren bu arkadaşların tedbir alacakları konusunda hiçbir ihtimal görmüyorum. İstanbul kanalı kime, neye, hangi yangına, ekonomik problemimize çözüm üretecek? Biz kaynaklarımızı İstanbul kanalına tahsis edeceğiz, herhalde 30-40 senede öder, gerçi ödeyemeyecek de. Doktora gittiğiniz zaman sizi muayene eder, şikayetiniz varsa bile genel muayene neticesinde der ki, 'Seni ameliyat edecektim ama kalbinde sıkıntı var, önce onu çözelim' der. Bugün Türkiye'de 35 tane değil 135 tane uçağın olması icap ederdi. Türkiye'nin en az 6-7 bölgeye ayrılması, meydana gelebilecek olan felaketlere hazırlanması icap eder. İşte Rize'de sel felaketiyle karşılaştık. Almanya'da sel felaketinden şehirler darmadağın oldu. Bizim başımıza gelmeyecek diye bir şey yok.
"İSTER SABOTAJ İSTER AFET HAZIRLIKLI OLMALIYIZ"
Kurumlar arası ikinci kademedir. Siz önce kendiniz bu tip felaketlere karşı nasıl mücadele vereceksiniz bunu belirlersiniz. Arkasından yardımlaşılarak müdahale edilir. Şimdi kuraklık geliyor. Çok daha fazla buğday ithal etmek mecburiyetindeyiz. Bu geliyorum diyor. Hükümet bunu görmüyorsa o zaman burada zihinsel bir problem var. Zihniyetler değişmeden Türkiye değişmez. Afetler konusunda en kolay yol, birisine yükleyip, siz mesuliyetten kurtulacaksınız. Sabotaj olsa bile ama bu sadece bizde olan felaket değil. Bu bir iki tanesi böyle bir felaketten dolayı, sabotajdan dolayı olmuş olsa bile bunun başka yerlerde yaygınlaşma ihtimali var. Bizim arkadaşlarımız bölgeye gittiler. İster sabotaj ister afet olarak çıksın Türkiye hızla hazırlığını yapmak zorunda. Aşırı yağışlar mesela. Akıl almaz bir yağış oluyor. İklim değişikliğine sebep olan tesislerin modernize edilmesi, hava kirliliğinin, su kirliliğinin önlenmesi önemli. Ben inanıyorum ki Afet Yönetmeliği bu günkü sıkıntıların üstesinden gelecek kadar gelişmiş bir yönetmelik değil. Operasyonel olarak yeni bir Afet Yönetmeliği hazırlamaları gerekiyor. Türkiye sel, deprem felaketlerine karşı hazırlığını yapmalıdır.
"TÜRKİYE HUKUK YÖNETİMİNDE AFET BÖLGESİ"
Operasyonel olarak yeni bir Afet Yönetmeliği hazırlamaları gerekiyor. Türkiye sel, deprem felaketlerine karşı hazırlığını yapmalıdır. Her şey de öncelikler vardır. Şu anda Türkiye hukuk yönünden bir afet bölgesi. Türkiye'de hukuksuzluk hakim. Hukukun olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Bugün Türkiye, ekonomik yönden bir felaketin içinde. Bunu günlük yaşıyoruz. Türkiye dış politikada aciz, ne yapacağını bilmeyen bir ülke konumunda. Şimdi de afetlerle karşılaştık. Bundan sonra afetler için ayrı bir hazırlık yapılmasına ihtiyaç var. Türkiye belli bölgelere ayrılarak müdahale edecek ekipler oluşturulmalı. Şu anda süratle helikopter ve uçak hemen alınabilir. Yeter ki parayı verin. Bizim bekleyecek zamanımız yok. İktidar süratle yeterli uçağı hemen alsın. Paranız varsa yarın uçaklar hemen Türkiye'ye gelir. Yangın söndürme uçakları çok basit uçaklar.