Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Hakkari´nin Şemdinli ilçesinde mühimmat deposunun patlaması sonucu şehit olan askerlere Allah´tan rahmet, ailelerine sabır diledi. Karamollaoğlu, "Her gün kaç şehit verdik, kaç terörist öldürdük rakamları ile terör meselesi çözülmez" ifadelerini kullandı.
Terörün önlenebilmesi için daha köklü tedbirlere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, terörizmi kendi menfaatleri için besleyen birtakım devletlerin olduğuna dikkati çekti.
Karamollaoğlu, İsrail´in Gazze´ye yönelik saldırılarına değinerek, "İsrail Gazze´yi vurmayı, Filistin´deki Müslümanları öldürmeyi alışkanlık haline getirdi. ABD ve Avrupa´nın desteği olmasa İsrail bu tavrını devam ettiremezdi. İsrail´in bu hukuk tanımaz, Gayr´i ahlaki ve gayr´i insani tutumunu şiddetle kınıyorum. İsrail´in bu saldırgan tutumuna karşı bütün İslam ülkelerine özelliklede Türkiye´ye gereken tepkiyi göstermesi çağrısında bulunuyorum. Türkiye acilen dönem başkanı olduğu İİT ve D-8 toplamalıdır. İsrail´in bu saldırılarına karşı askeri ve ticari ilişkiler askıya alınmalıdır" dedi.
Türkçe ezan, Öğrenci Andı ve Atatürk heykellerine saldırı konularını da değerlendiren Karamollaoğlu, ülkeye bir faydası bulunmayan bu gündemlerin suni olduğuna inandığını anlattı.
"Son günlerde bizi son derece endişelendiren hadiseler vuku buluyor. Andımız tartışması ile başlatılan daha sonra, Türkçe Ezan ardından da Gazi Mustafa Kemal üzerinden devam ettirilen bilinçli bir gerilim ile karşı karşıyayız. Türkiye´nin asıl problemlerini unutturmak isteyenler bugün ne yazık ki toplumun önüne farklı tartışma konuları koymaktadır. Ortaya konulan bu sanal gündemlerle Laik-Antilaik, Atatürk´ü sevenler ve sevmeyenler gibi gereği olmayan bir kutuplaşma ile karşı karşıya kalıyoruz. Bugün seçimlerde oy kazanmak için bu gerilim birilerinin işine yarıyor olabilir.
Lakin bu kutuplaşma ve bu meseleler bugün Türkiye´yi yıpratmaktan, yormaktan başka bir işe yaramıyor. Bugün meselemiz kaybolan adalet, geçimini sağlayamayan insanlarımız, ahlaki olarak elimizden kayıp giden nesillerdir. Bugün Türkiye´nin asıl meselesi içinde olduğu ekonomik krizdir. Bugün Türkiye´nin problemlerinin çözümü ile alakası olmayan meselelerin gündeme gelmesi doğru değildir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın açıkladığı 100 günlük eylem planına değerlendiren Karamollaoğlu, "Malumunuz olduğu üzere bundan 3.5 ay önce Sayın Cumhurbaşkanı 100 günlük eylem planı açıklamıştı. Bu eylem planının 100 günü doldu. Bugün ne yazık ki ağızlarına ne 100 günlük planı ne de orada açıklanan 400 projeyi alıyorlar. Peki ekonomimizi düzeltmek için ortaya konan 100 günlük plan neticesinde ne oldu? Betonla mücadele edeceklerdi, betonlaşmayı daha da arttırdılar. İşsizlikle mücadele edeceklerdi, 100 günde 10 bin işçi kriz nedeniyle işten çıkarıldı. Bilim adamlarımızın yurda dönüşü için seferberlik başlatacaklardı, yurt dışına göç %42.5 arttı. Ekonomimiz kanatlanacak dendi, domatesten soğana, doğalgazdan elektriğe zam gelmeyen tek bir kalem kalmadı. Ekonominin bırakın kanatlanmasını, garibanın kolunu kanadını daha da kırdı" şeklinde konuştu.
Türkiye´nin Paris´teki Birinci Dünya Savaşı´nın sona ermesinin 100. yılı anmalarına katılmasını da eleştiren Karamollaoğlu, "1. Dünya Savaşının sona ermesi sebebiyle bu hafta Paris´te düzenlenen toplantı önemli dış politika gelişmelerinden birisi olarak karşımızda durmaktadır. 70 ülkenin liderinin bir araya gelerek düzenlenen toplantıya ülkemizi temsilen Sayın Cumhurbaşkanı´da katılmıştır. Böyle bir toplantıya katılmayı kesinlikle tasvip etmiyoruz. Çanakkale´den Galiçya´ya, Kafkas Cephesinden Süveyş´e 1. Dünya savaşında yüz binlerce vatan evladını şehit vermiş bir milletin Cumhurbaşkanının böyle bir toplantıya katılması doğru değildir. 1. Dünya Savaşı ülkemizin işgali ile sonuçlanmış bir hadisedir. Üstüne üslük toplantıda özellikle ABD Başkanı Trump ile verilen sıcak pozlar hem milletimizi hem de bizi derinden üzmüştür. Daha 1 ay önce Iphone´lar kırılıyor Amerika boykot ediliyordu. Lakin bugün geldiğimiz noktada tekrar dost olundu. Türkiye´nin bu tutarsız ve rotasız dış politika ile bir yere varması mümkün değil" dedi.
Yemen´deki insanlık krizine ilişkin coğrafyamız alev almış durumda diyen Karamollaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;
"Maşrikten Mağribe, Kabil´den Trablus´a birçok İslam ülkesinde kan ve gözyaşı hâkim. Her biri acı olan bu örnekler saymakla bitmez, Afganistan, Irak, Suriye, Gazze. Bugünlerde bir başka acı ise acilen insani yardımın gönderilip savaşın biran önce son bulması gereken Yemen´dir. Sosyal Medyada gezen birtakım görüntüler ve gelen haberler yürek parçalamaktadır. İnsanlar açlıktan ölmeye başlamıştır. Özellikle çocuklar hastalık ve açlığın pençesinde can çekişmektedirler. Tablo ortada buradan Müslüman ülkelere, sivil toplum kuruluşlarına, insani yardım derneklerine seslenmek istiyorum. Doğu´da bir Müslümanın ayağına diken batsa batıdaki bundan mesuldür. Bugün Yemen´de yaşanan insanlık dramından hepimiz mesulüz. Ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bir an önce ulaştırılması noktasında herkes üzerine düşen vazifeyi yapmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle coğrafyamızda akan kanın durmasını temenni ediyorum. Her zaman söylediğimiz gibi biz bütün uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz"
Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener´in dünkü görüşmesinin yeni bir ittifak işareti olup olmadığı yönündeki sorusuna Karamollaoğlu, "Mahalli seçimlerde ittifakların yanlış anlaşılmalara sebebiyet vereceğini ve kutuplaşmayı artıracağını düşünüyoruz. Mahalli bazda teşkilatların dirsek teması olabilir. Bunun önüne geçmeyiz ancak kutuplaşmalara vesile olacak noktalara gelmemelidir." karşılığını verdi.