Tarih: 10.03.2021 18:41

Karamollaoğlu: İstanbul Sözleşmesi kadına şiddeti 10 misli artırdı

Facebook Twitter Linked-in

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, parti genel merkezinde haftalık basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Kadına şiddet konusuna da değinen Karamollaoğlu, "İstanbul Sözleşmesi'ni kabul etti Türkiye. Ne oldu? Kadına şiddet 10 misli arttı. Sadece kanunlar çıkararak kadına şiddet çözülmez. Toplumda gerekli adımlar atılmalıdır. Aileyi korumadan kadına şiddeti önleyemezsiniz." ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar:

İnancımız açısından büyük öneme sahip olan Miraç Kandili’nin tüm insanlığa saadet, barış ve huzur getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle Miraç Gecenizi tebrik ediyorum. Miraç demek Mescid-i Aksa demek, Kudüs demektir. Fakat bugün Kudüs ne yazık ki Siyonizm’in pençesi altında kıvranmaktadır. 

HAYRA ALAMET DEĞİL: Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nın nedenini anlamaya çalışınca görüyoruz ki amaç İsrail'in kurulmasıdır. Bu bölgeyi kana bulamak yeniden şekillendirmek istiyorlar. Büyük Orta Doğu Projesi'nin gerçek adı Büyük İsrail Projesi'dir. ABD'nin nükleer bomba taşıyabilen iki uçağının bu bölgeye gelmesi hiç hayra alamet değildir. İslam ülkelerinin getirildiği bu durumun nedeni bir İslam birlikteliğinin oluşmasını engellemektir. Ülkemizi dış politikada duyarlı olmaya davet ediyorum. ABD'yi ve İsrail’i hala stratejik ortak görürseniz dünyanın kana bulanmasına ve bu ülkenin bölünmesine mani olamazsınız. Bu vebalden de kurtulamazsınız.

GAZETECİLERE SALDIRILARI KINIYORUM: Fikir insanlarına şiddet ve saldırıların yapılması sadece gaflet değil hiyanetin de işaretidir. 2019 yılında 34, 2020 yılında 17 gazeteci saldırıya uğramış. Adım adım rekora doğru gidiyoruz. Levent Gültekin’in son zamanlardaki değerlendirmelerinin hiç birine katılmıyorum ama kendisine karşı fiziki bir saldırı yapılıyorsa bu saldırının da tamamen karşısındayım. Düşünme yeteneği olmayanlar ancak saldırı ile problem çözmeye kalkar. Yapılan saldırıları şiddetle kınıyorum.

KANUNLAR ÇIKARARAK KADINA ŞİDDET ÇÖZÜLMEZ: Üzülerek ifade ediyorum, son zamanlarda ülkemizde kadına yönelik şiddet de artış yaşanıyor. Bu kanayan yarayı durdurmak için gerekli adımları atmakla mükellefiz. Annelerimizin, eşlerimizin, kızlarımızın güvende ve geleceğinden emin bir şekilde yaşaması için çalışma ve eğitim hayatı başta olmak üzere diğer tüm alanlarda gerekli düzenlemeleri yapmak mecburiyetindeyiz. İstanbul Sözleşmesi'ni kabul etti Türkiye. Ne oldu? Kadına şiddet 10 misli arttı. Sadece kanunlar çıkararak kadına şiddet çözülmez. Toplumda gerekli adımlar atılmalıdır. Aileyi korumadan kadına şiddeti önleyemezsiniz. Cinayetler son zamanlarda artıyor. İnsanların ekonomik, sosyal ve siyasi sebeplerle psikolojisi bozuldu. İktidarı, siyasileri ve kadın örgütlerini şiddet konusunda salim bir akılla meseleye yanaşmaya davet ediyorum. Ekonomik bunalıma giren bir ailede şiddet maalesef daha kolay ortaya çıkar. İktidarın ekonomiyi düzlüğe çıkaramaması da bu problemlere sebep oluyor. 

İNSANLAR ZARURİ İHTİYAÇLARINI KARŞILAYAMIYOR: Ekonominin birinci meselesi üretimdir. Milli gelirdeki artış üretimle gerçekleştiği takdirde ve adil bir dağılım ile bu ülkede huzur olur. Hem istihdam azalıyor hem de işsizlik azalıyor. Bu akla ziyan bir açıklama. Çiftçi ve esnaf ayakta duramıyorsa, sanayici yatırım yapamıyorsa, insanlar bazen zaruri ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorsa burada ciddi bir problem var demektir.

İKTİDARIN EKONOMİYİ DÜZE ÇIKARABİLECEĞİNİ GÖREMİYORUM: 2021 yılının Ocak ve Şubat aylarında 32.5 milyar lira faiz ödemesi yapıldı. 2 ayda ödenen faiz yüzde 50'den fazla artmış. Böyle devam ederse Türkiye borca mahkum hale düşer. İktidar birtakım çalışmalarla ekonomiyi düzeltme çabasına girdi ama ben burada atılan adımların yapısal olarak Türk ekonomisini düze çıkarabileceğini göremiyorum. 

HİÇ Mİ ALLAH'TAN KORKMUYOR MUSUNUZ?: İktidarın vergi mevzuatında özellikle asgari ücretlileri düşünerek, yeni yatırımcıları düşünerek ciddi adımlar atması gereklidir. Garibanın sırtına yük olarak yapılan ihaleleri yaparken memurundan amirine, siyasetçisine kadar katarak söylüyorum hiç mi Allah'tan korkmuyor musunuz bu kararları alırken.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —