Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İslam Birliği Araştırmaları Merkezi’nce Ankara'da düzenlenen 'İslam Dünyasının Geleceği ve Filistin' konulu 'İslam Birliği Kongresi’nin açılışında konuştu.
Karamollaoğlu, Filistin'de adaletin yerini zulmün aldığını belirterek, "Filistinlilerin yaşam hakkı hiçe sayılmaktadır. Mülkiyetleri yağmalanmakta, inançları baskı ve tahakküm altına alınmaktadır, mabetleri yeri geldiği zaman işgal edilmektedir. Bu sebeple Müslümanların en büyük sorumluluğu Jerusalem’i yeniden Darüsselam, yani barış yurdu haline getirmektir. Kudüs'ü yollarında kanların aktığı değil, çiçeklerin açtığı bir belde haline dönüştürmek, hepimiz için olmazsa olmaz bir hedeftir. Yahudisiyle, Hristiyanıyla, Müslümanıyla herkesin huzur içinde yaşadığı bağımsız bir Filistin'i inşa etmektir." diye konuştu.
İLK 500 ÜNİVERSİTENİN İÇİNDE İSLAM ÜLKELERİNE AİT TEK BİR ÜNİVERSİTE YOKTUR
Müslüman ülkelerin gözlerini açıp, mevcut hali görmeleri gerektiğini vurgulayan Karamollaoğlu, "Kendi halimize baktığımızda görüyoruz ki bunca zenginliğe rağmen dünyanın en geri kalmış ülkeleri de maalesef yine İslam coğrafyasındadır. Gelir dağılımının en bozuk olduğu ülkeler İslam ülkeleridir. En yoğun çatışmaların olduğu bölgeler İslam bölgeleridir. Genç işsizliği en yüksek olduğu ülkeler, İslam ülkeleridir. En fazla mülteci göçünün olduğu ülkeler, İslam ülkeleridir. Maalesef ve üzülerek söylemek mecburiyetindeyiz ki; adalet sisteminin en sıkıntılı olduğu ülkeler de İslam ülkeleridir. Eğitim ve teknoloji yatırımlarının en düşük olduğu ülkeler, yine İslam ülkeleridir. Ne yazık ki, İslam coğrafyasında bugün her üç kişiden biri okuma yazma bilmemektedir. Dünyadaki ilk yüz üniversitenin içine, ilk 500 üniversitenin içinde İslam ülkelerine ait tek bir üniversite yoktur." şeklinde konuştu.
MÜSLÜMANLAR OLARAK BİRBİRMİZLE DİDİŞMEYİ BIRAKMALIYIZ
Karamollaoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Müslümanlar tarihte en yüksek medeniyetleri kurmuşlardır. Bu medeniyetlere örnek olarak Endülüs Medeniyeti örnek gösterebiliriz. Ancak nasıl oldu da 800 yıl süren Endülüs İslam medeniyeti İspanyol medeniyetine dönüştü? İşte bu sorulara cevap bulmalıyız. Artık sözün bittiği yerdeyiz, somut ve yapılabilir projelerin gündeme gelmesi gerekir. Müslümanlar olarak birbirimizle didişmeyi bırakmalıyız. İttifaklarımızı esas almalıyız. Coğrafyamıza karşı yapılan operasyonlara birlik olarak refleks göstermeliyiz. Endülüs’ün çöküşündeki en dramatik sebep, Endülüs müslümanlarının birbirleri ile olan mücadelelerinde yabancı devletlerden yardım istemeleridir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen islam birliğin kurulacağına olan inancım tamdır. Çünkü dünyanın buna ihtiyacı vardır."