Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Ankara Balgat´ta yapılan aylık il başkanları ve il müfettişleri toplantısında konuştu. Konuşmasının başında şehit askerlerimiz için milletimize başsağlığı dileyen Karamollaoğlu, yerel seçimin de startını verdi.
Türkiye´nin içinde bulunduğu şartların, her sahada kendi kendine yeten bir ülke olmayı zorunlu kıldığını kaydeden Karamollaoğlu, ?Bizim gibi bir ülkenin özellikle tarımda dışa bağımlılığı kabul edilemez. Örneğin fındık, bir bölgemizin geçim kaynağı. Fındıkta bakalım ne diyecekler? Ama ne çay politikamız, ne fındık politikamız, ne zeytin, ne pamuk politikamız, ne buğday, ne tahıl politikamız var. Bir tek şeker politikamız var. O da, ?Bundan sonra pancar ekmeyeceğiz, şekeri dışarıdan getireceğiz´ şeklinde.? diye konuştu.
Doların değerinin artmadığını, Türk lirası´nın değer kaybettiğini belirten Karamollaoğlu, üretim politikalarıyla Türkiye´nin direncinin artırılması gerektiğini söyledi. Gelinen noktada Türkiye´nin içinde bulunduğu durumun tesadüf olmadığını ifade eden Karamollaoğlu, ?Gün gibi açıktı bugünün geleceği? değerlendirmesinde bulundu.
DOLAR HER YERDE AYNI, TL DEĞER KAYBETTİ!
Doların dünyanın her yerinde aynı olduğunu sadece Türkiye´de yükseldiğini belirten Karamollaoğlu, bunu görememenin büyük bir eksiklik olduğunu söyledi. Bunun düzeltilebileceğini kaydeden Karamollaoğlu ?Ancak bir işi düzeltebilmenin birinci şansı, yapılan yanlışı, eksikliği kabul etmekten geçer. Yoksa meydan okuyarak, farklı düşünenlere sen hainsin denilerek memleketin meseleleri düzelmez. ?Hatalar herkesin, ben masumum!´ anlayışı, mantık değil.? şeklinde konuştu.
BU POLİTİKALARLA OLMAZ
Karamollaoğlu, ?ABD, Türkiye´yi zaafa uğratmak için çalışıyor, doğru. Ama bizim zaaflarımızdan istifade ederek, bir sürü belgenin altına imza attırdı. Şimdi biz Amerika´dan şikâyet ediyoruz. Yok F-35´ler, yok S-400´lermiş. Türkiye ekonomisi, ne yazık ki bu problemin üstesinden bu hükümetin attığı adımlarla gelemez? dedi.
İDLİB´DE DİPLOMATİK ÇÖZÜM ŞART!
İdlib´de, ABD´nin arzu ettiği oluşumlar gerçekleşti. ABD´nin, son adımları öncesinde bu bölgeyi terörle yumuşatma hedefi var. Düne göre dışarıdan gelecek müdahalelere karşı direnç gösterme gücünü Suriye kaybetti. ABD´nin, Ortadoğu ve Suriye üzerinden bölgeyi yumuşatma çabalarının sürdüğünü kaydeden Karamollaoğlu, Suriye´nin İdlib´e askeri müdahalesinin çok büyük insan kaybı ve zayiatına neden olacağını, soruna Türkiye, Rusya, İran ve Suriye´nin Astana süreci ile çözüm bulması gerektiğini söyledi. ?Biraz uzaklara gidince Arakan´da bir katliam yapılıyor. BM, ?Burada bir soykırım yapılıyor´ dedi. Ama bunun üzerine gidilmesi lazım. BM kadar, İslam âlemi ve bizim gayret göstermemize ihtiyaç var. Bu yapılırsa burada bir barış ortamı oluşabilir.? diyen Karamollaoğlu, Türkiye´nin bugün üstlendiği İslam İşbirliği Teşkiatı ve D-8 Dönem Başkanlığı görevi olmasa bile, bu katliamları önleyebilecek sorumluluk ve imkâna sahip olduğunu, hükümetin bunu harekete geçirmesi gerektiğini anlattı.
FÜZEDEN, ATOM BOMBASINDAN DAHA ETKİLİ SİLAH EKONOMİ
Türkiye´nin, ?stratejik müttefikim? dediği ABD´ye karşı söylem düzeyindeki çıkışlarına dikkat çeken Saadet Genel Başkanı Karamollaoğlu, ?Biz ABD, Avrupa ile karşı karşıya gelelim, rest çekelim, harp edelim demiyoruz. Dünyadaki en etkili silah ekonomi. Füzelerden, atom bombasından, uzaydaki çalışmalardan daha etkili. Neden? Çünkü o gelişmiş silahları dünya birbirine karşı kullanırsa dünyanın sonu gelir. Ancak ekonomik ambargolarla ülkeleri yaşanamaz hale getiriyorlar. Onun için Türkiye, Ortadoğu´da ekonomik gücü olan, ihtiyaçlarını, tükettiğini kendi üreten bir ülke haline gelmezse başımıza çorap örerler. Çünkü bu bölgede herkesin gözü var. Ancak BOP ve Büyük İsrail, buraya ayrı bir önem veriyor. Irak´a, Suriye´ye onun için müdahale edildi. Suriye´ye karşı bizi bunun için kışkırttılar.? diye konuştu.
ÜRETEREK TÜRKİYE´NİN DİRENCİ YÜKSELTİLMELİ
?Şimdi geldi, iş dolara dayandı. Hükümet haklı olarak diyor ki, bu Amerika´nın bize karşı projesidir. El hak doğru. Ama bu, bugünün sorunu değil ki. 15 yıldır bu geliyordu. 15 yıldır, hükümet Türkiye´yi üreterek dirençli hale getirmek yerine attığı her adımla Türkiye´nin direncini kırdı.? diyen Karamollaoğlu, ?ABD, Türkiye´yi zaafa uğratmak için çalışıyor, doğru. Ama bizim zaaflarımızdan istifade ederek, bir sürü belgenin altına imza attırdı. Şimdi biz Amerika´dan şikâyet ediyoruz. Yok F-35´ler, yok S-400´lermiş. Türkiye ekonomisi, ne yazık ki bu problemin üstesinden bu hükümetin attığı adımlarla gelemez.? şeklinde konuştu.
BİZ NE MALTA, NE SİNGAPUR´UZ, TÜRKİYE OLMAK ZORUNDAYIZ!
Ekonomiyi rayına oturtmak için bir yerlerden birtakım destekler gelir diye ümit ettiğini ifade eden Karamollaoğlu, ?Ama biz Monaco Prensliği değiliz. Sadece turizmle geçinen Malta değiliz. Biz Singapur da değiliz. Biz, gücünü geçmişten alan, birçok badireler atlatmış, ayakta duran, barışın tesisi için bütün dünyaya ümit verebilecek olan bir ülkeyiz. Ama bu, ekonomik yönden üretmemize, güçlü olmamıza bağlıdır. Eğer siz stratejik bir bölgede ve konumda iseniz ve ekonomik gücünüz yoksa sizin tepenize binerler. Ekonomik güç, kendi ihtiyacını dışarıdan değil, kendisi üretebilen bir ülke demektir. Bu gıdadan harp sanayiine kadar gider.? diyerek, üretim gücüne dikkat çekti.
HÜKÜMET, ASLA IMF´YE GİTMESİN
Türkiye´nin içinde bulunduğu şartların, her sahada kendi kendine yeten bir ülke olmayı zorunlu kıldığını anlatan Karamollaoğlu, ?Çünkü dost olduğunu zannettiğimiz ülkeler bize sırtını çevirebiliyor. Veya dost olan ülkeler baskı altında kalıp karşımızı çıkabiliyorlar.? dedi. Hükümetin bugünkü ekonomik sorunları çözmek için de kesinlikle IMF´ye gitmemesi gerektiğini ve başka yerlerden kaynak bulması gerektiğine vurgu yaptı.
TÜRKİYE´DE BİR TEK ŞEKER POLİTİKASI VAR!
Her şeyi yok saymadıklarını ve özellikle savunma sanayiinde birtakım adımların atıldığını ifade eden Saadet Genel Başkanı, üretmeyen, dışarıdan ithale muhtaç hale getirilen tarım politikasını ise sert bir şekilde eleştirdi: ?Evet birtakım adımlar atılıyor ama yetersiz. Bizim gibi bir ülkenin özellikle tarımda dışa bağımlılığı kabul edilemez. Örneğin fındık, bir bölgemizin geçim kaynağı. Fındıkta bakalım ne diyecekler? Ama ne çay politikamız, ne fındık politikamız, ne zeytin, ne pamuk politikamız, ne buğday, ne tahıl politikamız var. Bir tek şeker politikamız var. O da, ?Bundan sonra pancar ekmeyeceğiz, şekeri dışarıdan getireceğiz´ şeklinde. Bu mantık, mantık değil.?
BELEDİYE VE İKTİDAR BİR OLUNCA YOLSUZLUK VE KİBİR KULELERİ ÇIKTI
Yerel seçimlerin startını da veren Karamollaoğlu, ?Her yerde mutlaka aday göstereceğiz. En etkili arkadaşlardan seçeceğiz adaylarımızı. Her il en az üç, beş aday adayı belirleyecek ki, en uygun olanı seçelim. Ne yazık ki bu hükümet döneminde belediye ile iktidar aynı partiden olunca bir tarafta yolsuzluk, bir tarafta çarpık şehirleşme aldı başını gitti. Kibir kuleleri şehirlerimizi işgal etti. Her yere, köylere bile kule yapmaya kalktılar. İnşallah biz Milli Görüş belediyeciliğini, çok güzel bir şekilde kamuoyuna yansıtacağız.