Saadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, İzmit Milli İrade Meydanı´nda partililere seslendi. Huzur ve barış içerisinde bir seçim yapılmasını arzu ettiğini söyleyen Karamollaoğlu, "Bir seçime gidiyoruz. Bu seçimin huzur ve barış içerisinde yapılmasını arzu ediyoruz.
Seçimler siyasi partilerin birbirleriyle kavga ettikleri, birbirlerini çekiştirdikleri ve suçlamalarda bulundukları ortamlar olmamaları gerekir diye düşünüyorum. Siyasi partiler ülkelerin problemlerini çözmek ve halkın derdine derman olmak için varlar. Benim düşüncemi ve fikrimi beğenmeyenler mangalda kül bırakmıyorlar. Derdiniz nedir diye sorduğumuzda da bir iki kelimeyle geçiştiriyorlar. Bunlara inat ben seçim gününe kadar kimseyle kavga etmeden, bazı insanların seviyesine düşmeden ülkemizin problemlerini dile getirmeye ve çözüm önerilerini sunmaya ısrarla devam edeceğim" dedi.
Gençlerin hayata hazırlanabilmelerinin ciddi bir eğitim politikasıyla gerçekleşeceğini ifade eden Karamollaoğlu, "İktidar adalete bakıyor inşaatı görüyor, sağlığa bakıyor inşaatı görüyor. Allah rızası için bunun içeriğini düşünün. Biz gençlerimizin en güzel şekilde yetişebilmeleri, en vasıflı şekilde yetişebilmeleri için gençlerimizin değerlerini ihya etmeye, siyasilerin özellikle kendi yaşantılarıyla gençlere örnek olmasıyla başlar.
Siz malı mülkü her şeyin önünde tutarsınız o zaman toplumda üçkağıtçılar itibar görmeye başlar. Bugün ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu şey kucaklaşma ve barışmadır. Biz bunu bir bütün olarak yapacağız. Elbette farklı kanaatlerimiz olacak. Sık sık bir şey söyleniyor, ´Beka problemiyle karşı karşıyayız, dış güçler´ diyorlar ya bunlar önce içimizde kutuplaşmak için gayret gösteriyorlar. Bunu görün. Bizim bu memlekette huzurun ve barışın olmasının temelinde adalet yatar. Hak anlayışı yatar. Bir memlekette adalet sağlanmıyorsa birileri kendi inandıkları adaleti gerçekleştirmek için zorbalığa başvurur. Devletin en önemli meselesi adaleti tesis etmektir. Küfürle yönetim devam edebilir ama zulümle devam etmez. Bunu bileceğiz" diye konuştu.
İşin ehline verilmesi gerektiğini belirten Karamollaoğlu, "Avrupa teknolojik yönden alıp başını gitmiş. Biz çok gerilerindeyiz. Biz yolsuzluğa, israfa, rüşvete hiçbir zaman bulaşmayacağız ve kimsenin de bulaşmasına fırsat vermeyeceğiz. Bu söz vererek olmaz bu fiilen icra edilecek bir durumdur. Ehliyet önemlidir, liyakat önemlidir. Siz işi ehline vereceğinize yandaşa verirseniz yemeği berbat edersiniz yenmez. Birileri milli geliri ölçerken borcu bunun içine koyuyor, faizi de bunun içine koyuyor ve ´Bak ne kadar büyüdük´ diyor. Bir hastalık var adı obezite diyorlar. Kaslar gelişmemiş. Siz ekonomiyi obezite hastalığına tutulacak hale getirirseniz o ekonomi güçlü olmaz. Doların yükselmesine mani olamazsınız, dış ticaretiniz her zaman açık verir. Kendinize gelin demek mecburiyetindeyiz. İktidar bizim omzumuza yüklendiğinde biz bu söylediklerimize harfiyen uymayı kabul ediyoruz. Türkiye´mizde o inşaatı kim yapıyorsa onun geri ödenmesi garantisi verilmeden iş yapılmıyor. O zaman bizim aklımıza da yolsuzluk geliyor. Bunların fizibiteleri nerede. İhaleler yapılırken herkes ihalenin kime verileceğini öğreniyor. Olmaz. Biz bunu değiştirmekte kararlıyız. Hükümet denetlenebilir olmalıdır" dedi.
Esnafın sıkıntı içinde olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
"Elbette esnafımızın elinden tutacağız. Esnaf bugün borçlarını ödeyemez hale geldi. Özellikle üretim yapan küçük esnafımızın büyüyebilmesi için kesinlikle orta ölçekli siteler kuracağız. Biz bu esnaflarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya ve onların önünü açmaya mecburuz. Şimdiye kadar kimse bunlara dönüp bakmadı bile. Esnafımızı canlandırmak için gerekli desteği sağlayacağız. Sanayicimize gereken destek verildiğinde Türkiye´yi uçuracaklarına inanıyorum. Bizim hükümetimiz dışarıdan gelecek para babalarını bekliyor Türkiye´ye getirsinler diye. Adaletin şüphe olduğu bir ülkeye dışarıdan kimse gelmez. Sanayici nazlı insandır. Eskiden bir ihraç ederdik. Küçükbaş hayvancılıkta Suriye, İran´a gitmesin diye tedbir alınırdı. Şimdi bizi dışarıya muhtaç hale getirdiler. Sanayide de bu böyledir. Ekonomi bizim en önemli meselemizdir. Ekonomi kaynak demektir. İşsizliği önleriz. İşsizimiz 2-3 sene içinde tarihe karışacak. Bu iktidarı değiştirmeden bu işlerin değişmesi zor. Dolarımız ateş almış gibi 5-6 lira yükselmeyecek bizim paramız değer kazanacak. Bu işler kolay değil. Deveye hendek atlatmak kolay değil."