Hiçbir şey yapmayanın hata yapmayacağına inananlar var.
Ama burada galiba hiçbir şey yapmamanın hataların en büyüğü olduğu gözden kaçırılıyor olmalı...
Bir şey yapmamak ne anlama gelir?
Şunlar düşünülebilir: yapması gereken bir şey var bulunup da onu yapmamak. Bu ne demek? İhmal... İhmal, yapması gerektiği halde onu yapmaktan kaçınmak...
Ya da tembellik: yapması gereken bir iş varken salt tembelliğinden dolayı üşenip o işi yüzüstü bırakmak...
Bunlar hata değil mi?
Dahası hatanın büyüğü sayılmamalı mı?
Bir şey yaparak hata işlemek mi yeğlenmeli yoksa kös kös oturup hata yapmıyormuş görüntüsüne girmek mi?
Bu mülahazalar nerden aklıma geldi?
Bir şey yapanın, bir şey yapmayan tarafından kınandığını görünce aklıma geldi: hele de bir şey yapmayanın bir şey yapanı kınarken takındığı üstten bakan muaheze hali, büyüklenmesi, öyle değil de böyle yapsaydın tafrasına bürünmesi...
Yapılan işte hata arayan, aradığı hatayı mutlaka bulmaya da inat etmişse, kanımca gizli bir paranoya sıkıntısı içine düşmüş olabilir diye düşünüyorum. O, biraz da dünyayı kurtaracak formülünün çalındığını sanan hastaya benziyor. Yapıldığını ya da yapılmadığını farz ettiği işin içinde kendine yer bulamayınca paranoyası depreşiyor. O iş yapılmasaydı niye yapmadınız ithamıyla etrafına hücum etmeyi beklerken; o işin yapıldığını görünce bu defa ben niye orada yer bulmadım sorusuyla kendini helak ediyor. Ve öç hırsına kapılıyor. Ben buradayım, beni niye görmüyorsunuz, beni görmüyorsanız siz de yoksunuz diye tepinip delleniyor. Var gibi görünseniz bile ben sizin o görüntünüzü de yok etmezsem bana da falanca demesinler horozlanmaları... Belki de onun biricik avuntusu böyle bir böbürlenme olabilir.
Ama paranoya iflahsız bir hastalık... Bir kez ona musap olan ondan kolay kolay paçayı kurtaramaz. İçine düşülen çelişkinin, açmazın onarılması neredeyse imkânsızdır. Onun iddialarını, faraziyelerini kabul etseniz bir türlü, böyle bir şey olmadığını söylemeniz başka bir türlü onun çelişkisini çoğaltır...
Çünkü sizin nesnel olarak yok bildiğiniz görüntüler onun gerçek yaşantısının ta kendisidir.
Yoksa kafasında küp olduğunu sanan birinin arkasından gidip yere bir küp atıp kırmayı mı denemeli? Onlardan birinde faydası görülmüş bunun. ?İşte kafandaki küp düştü ve kırıldı? deyince inanmış ve sevinmiş. Dediklerine göre sağlığına da kavuşmuş...
