35 yaşındaki Guaido ilk olarak 2007´de dönemin devlet başkanı olan Hugo Chavez´e karşı yürütülen öğrenci protestoları sırasında siyasete girdiğini söylüyor.
2007´de Chavez devlet başkanlığında dönem sınırlamasını kaldıran, devlet başkanına tek başına OHAL ilan etme yetkisi veren ve devletin ekonomi üzerindeki kontrolünü artıran yasal değişikliği referanduma götürmüş ve yüzde 51 ile reddedilen teklif Chavez´e ilk ve tek yenilgisini yaşatmıştı.
Sosyalist Enternasyonel üyesi Voluntad Popular (Halk İradesi) Leopoldo Lopez, referandum zaferinin ardından popülerliğini artırdı.
Lopez 2014 yılında ev hapsine çarptırılıp siyasetten yasaklanınca 2015´teki Ulusal Meclis´te partisinin diğer partilerle kurduğu ittifaka liderlik etmesi için, o seçimde meclise giren kendisinden 12 yaş genç Juan Guaido´yu aday gösterdi.
Venezuela´nın Vargas eyaletinde doğan Guaido´nun ailesi, 1999 yılında bölgede 30 binden fazla kişinin yaşamını yitirmesine yol açan bir toprak kaymasından sağ kurtulsa da evsiz kalmıştı.
O dönemde lise öğrencisi olan Guaido, 2000 yılında liseden, 2007 yılında Andres Bello Katolik Üniversitesi´nden mezun oldu. Sonrasında ABD´deki George Washington Üniversitesi´nde yüksek lisans eğitimi gördü.
New York Times gazetesine konuşan Guaido´nun arkadaşı Juan Carlos Michinel, Guaido´ya mezun olduktan sonra Meksika´da bir iş teklif edildiğini fakat ülkesini değiştirmek için bunu reddedip Venezuela´da kaldığını anlattı.
Guardian gazetesine konuşan muhalif siyasetçi ve Guaido´nun arkadaşı Freddy Guevara "Guaido bir savaşçı ve bir iyimser. Mütevazı ve içten. Herkesle iyi anlaşır, bildiğiniz siyasetçi profilinde değildir" demişti.
Devlet Başkanı Nicolas Maduro´nun ittifakı 2015´teki seçimde Ulusal Meclis´teki çoğunluğunu kaybetti. Maduro 2017 yılında bu meclisi lağvederek yeni bir anayasa için Kurucu Meclis kuracağını ilan etti.
Muhalefet bu seçimi boykot edince Kurucu Meclis´in tamamı hükümet yanlılarından oluştu.
2017´de bu gelişmeleri protesto etmek için halkı sokağa çağıran siyasetçiler arasında yer alan Guaido, bu protestolardan bir izi, polisin plastik mermisinin izini boğazında taşıdığını söylüyor.
Birleşmiş Milletler 2017´de 100´den fazla kişinin gösterilerde yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.
Muhalefet Kurucu Meclis´i tanımadı, Ulusal Meclis´in faaliyetlerini devam ettirdi ve 2019 başında Guaido Ulusal Meclis Başkanı oldu. Daha önce adı pek duyulmayan 35 yaşındaki siyasetçinin dünya basınında ilk defa geniş şekilde yer aldığı andı bu.
Guaido Ulusal Meclis Başkanlığına seçildikten sonra, 13 Ocak´ta kısa süreliğine gözaltına alındı. Gözaltının niteliği konusunda taraflar farklı açıklamalar yaptı. Hükümet, gözaltı işlemini gerçekleştiren maskeli güvenlik güçlerinin kendi başlarına hareket ettiğini ve olayın ardından cezalandırıldıklarını söylerken Guaido kendisini gözaltına alan görevlilerin muhalefete sempati besler gibi gözüktüklerini anlattı.
Guaido 23 Ocak´ta yaptığı konuşmayla yalnızca Ulusal Meclis Başkanı değil, aynı zamanda Geçici Devlet Başkanı da olduğunu duyurdu. Maduro´ya karşı muhalif partileri destekleyen ABD de Guaido´yu Devlet Başkanı olarak tanıdı.
Guaido bunun riskli bir yol olduğunun bilincinde:
"Bunun sonuçları olduğunu biliyorum. Bu görevi yerine getirebilmek için anayasayı tekrardan kurmalı ve bunun için tüm Venezuelalıların desteğine sahip olmalıyız."
Guaido´nun annesi Norka del Valle Marquez de oğlunun 13 Ocak´ta gözaltına alınmasının ardından endişeli olduğunu söylemişti:
"Korkup korkmadığımı sorarsanız, tabii ki korkuyorum.
"Juan yıllarda mücadele verdi. Bu ülkeyi asla terk etmek istemedi. Onun kökleri bu topraklarda."