ABD Başkanı’nın eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, “Kürdistan Bölgesi ve diğer parçalardaki Kürtler bizim dostumuzdur. ABD, Irak'ta daha büyük bir rol oynamalı ve İran'ın müdahalesini önlemelidir” dedi.
K24’e konuşan ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, İran'ın Irak’taki krizde büyük etkisi olduğuna şüphe olmadığını bildirdi.
Jeffrey, “İran, Irak ve Suriye'nin bazı bölgeleri için büyük tehdit, Lübnan'da yaptığı şey ise, ABD'nin bölgede İran'a sınır koymak için aktif olmamasından kaynaklanıyor” dedi.
“Irak'taki herkes, Amerikan halkının Ortadoğu'nun ABD için çok önemli olduğuna inandığından emin olmalı. Ancak Biden yönetimine bölgedeki önemli konularda neden rol oynamadığı sorulmalıdır” diyen Jeffrey, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biden, Irak'ın büyük bir etkiye sahip olduğuna ve Irak hakkında önemli kararlar aldığına inanıyor. 2011'de çekildik ama Irak siyasi güçleri ABD projesinin tamamlanmasında rol oynamadı. Irak'taki rolümüzü oynamak için neden yeterince adım atmadığımızı bilmiyorum. Irak çeşitli nedenlerle bu duruma geldi. Çünkü ABD ve dış dünya yeterli desteği sağlamadı ve İran'ın müdahalesini engellemek için sınır koymadı. Irak'ın bazı siyasi güçleri İran'ın müdahalesine karşı çıkıyor, uluslararası toplum ve ABD müdahale etmeliydi.
Suriye, Irak, Libya, Yemen ve Lübnan, İran müdahalesiyle istikrarsızlaştırıldı ve ABD çok az rol oynadı.
ABD’nin Irak'ta 5 bin askeri öldürüldü, ancak Irak’ı terk ederek İran'ın bu şekilde müdahalesine bırakıldı. İran'ı Suriye'nin dışında tutmak için askeri güç kullandık. Irak'taki sorunun nasıl çözüleceği bilinmiyor.
İran'ı engellemek için diplomatik olarak çalışmalıyız, dostlarımızla İran'ın müdahalesinin yükü altına girmemeleri için müzakere etmeliyiz.”
Irak’taki ABD müttefiklerinin desteklenmesi gerektiğini bildiren Jeffrey, “Iraklılar birçok savaş gördü ve birçok can feda etti. Irak son otuz yıldır savaşta. Ama uluslararası düzeyde İran’ın müdahalesine son vermeliyiz ve Irak'ın Lübnan olmasını engellemeliyiz. Iraklılar için en iyi şey, İran'ın müdahale ettiği ülkelerde neler olduğunu kendileri görmeleridir” dedi.
Kürdistan Bölgesi ile ABD arasındaki ilişkilere değinen Jeffrey, “Kürdistan Bölgesi başta olmak üzere İran'daki ve diğer parçalardaki tüm Kürtleri ortağımız olarak görüyoruz. Onlarla 1979'dan beri çalışıyoruz ve Türkiye'deki Kürtlerle ve Suriye, Irak ve İran'daki kardeşlerimizle iyi ilişkilerimiz var. Hepsi bizim dostlarımız ve ayrım gözetmeksizin müttefiklerimizdir” ifadelerini kullandı.
Jeffrey, Kürdistan Bölgesi'nin Irak'taki konumuna değinerek, “Irak'ta siyasi çalışmaların temeli anayasa olmalı. Seçimlerden sonra kaybeden güçler anayasa ile hareket etmesi. Anayasa Kürdistan Bölgesi'ni tanıyor ve Irak'ta istikrara katkı sağlayacak bu anayasal hakkı destekliyoruz” dedi.
TÜRKİYE-SURİYE YAKINLAŞMASI
ABD'nin Türkiye ile Suriye arasındaki yakınlaşmaya ilişkin tutumundan bahseden ABD’li diplomat, “Türkiye'nin Esad'la başa çıkmakta başarılı olacağını düşünmüyorum. Suriyeli Kürtlerin geleceği bu konuya bağlı ve ne yapacaklarını göreceğiz. ABD, Suriye rejiminin Suriye’nin kuzeyindeki güçlerimize yaklaşmasına izin vermeyecektir, aksi takdirde sonuçların kötü olacağı konusunda onu uyardık. ABD, Suriye krizinin çözümüne yönelik uluslararası kararları destekliyor. Biz de BM'nin Esad'a karşı kararını destekliyoruz” diye konuştu.
İRAN’LA NÜKLEER ANLAŞMA
İran’la nükleer anlaşmaya değinen Jeffrey, “ABD'nin anlaşma konusundaki tutumu değişmedi, ancak bir takım koşullar var ve ABD, İran'ın hiçbir koşulunu kabul etmiyor. Kongre konuyu hassas bir şekilde ele alıyor ve ABD'nin İran'la hangi koşulları karşılayacağını bilmek istiyor. Hiçbir ABD yönetimi İran'ı garanti altına alan bir anlaşmayı kabul etmeyecektir. Mesele İran'ın 2015 şartlarına dönüp dönmeyeceği. İran 2015 ilkelerine dönmezse anlaşmaya varılması zor olur. ABD'nin İran'ı nükleer anlaşmaya döndürme esnekliği var. İran esneklik gösterirse müzakereler ilerleyebilir” ifadelerini kullandı.
Jeffrey, paranın İran'a dönmesi halinde İran'ın bölgedeki beş ülkeye müdahalesinin artacağına dikkat çekti.