Hayırda yarışacağız:
Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah’ın rahmeti sizi kuşatır. O ayda yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir, dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyleyse kulluğunuzla kendinizi Allah’a sevdirin. Bu ayda asıl bedbaht olan, Allah’ın rahmetinden nasibini alamayan kimsedir” (et-Tergibve’t-Terhib).
Kimseyle Tartışmayacağız:
Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Oruç perdedir. Oruçlu kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa ‘ben oruçluyum!’ desin (ve ona bulaşmasın)” (Buhari). Efendimizin (s.a.s.) bu talimatı gereği kavgadan, tartışmadan, kinden, stresten, kalp kırmaktan, ahlaksızca konuşmaktan uzak duracağız.
Orucumuzu Yıpratmayacağız:
Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Nice oruç tutanlar vardır ki, (günahlardan uzak durmadıkları için) onların oruçlarından geriye sadece açlık ve susuzluk kalır. Ve yine nice namaz kılanlar var ki, (namazlarının hakkını veremedikleri için) bu namazlarından onlara sadece yorgunluk kalır” (İbn Mâce). Efendimizin (s.a.s.) bu uyarısı gereği tuttuğumuz oruca, kıldığımız namaza yaraşır bir hayat yaşamaya gayret edeceğiz.
Dilimizi Koruyacağız:
Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki: “Kim yalan söylemeyi, cahilliği ve cahillikle amel etmeyi (günah işlemeyi) terk etmezse, Allah’ın onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur” (İbn Mace). Efendimizin (s.a.s.) bu uyarısı gereği Ramazan’ı büyük bir fırsat bilerek şahsiyetimizi onaracağız. Eksiklerimizi gidereceğiz. Müslüman’a yaraşır bir duruş ve kimlik kazanmaya gayret edeceğiz.
Ramazan’ın Her Dakikasını Değerlendireceğiz:
Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Oruç tutanın uykusu bile ibadet sayılır, oruçlunun susması bile tespih sayılır. Oruçlunun iyilik ve ibadetlerine kat kat sevap verilir. Duası kabul olunur, günahları affedilerek silinir” (Kenzü’l-Ummal). “Eğer insanlar Ramazan ayının kıymetini, şerefini ve önemini hakkıyla bilmiş olsaydı, bütün bir yılın Ramazan olmasını temenni ederdi” (et-Tergibve’t-Terhib). Efendimizin (s.a.s.) bu müjdesi gereği uykumuz da dâhil her saniyesinin ibadete dönüşme imkânı olan bu ayı en iyi şekilde değerlendirip, gaflete düşmekten ve boş işlerden uzak duracağız.
Ramazan Gecelerini Dizilerle Heba Etmeyeceğiz:
Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Kim inanarak ve ihlâsla, sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutar, Ramazan gecelerini de ibadetle (teravih, dua, zikir, Kur’an tilaveti) geçirirse annesinden doğduğu gibi tertemiz olur” (Nesai). Efendimizin (s.a.s.) bu müjdesi gereği Ramazan gecelerini dizilerle, maçlarla, internetle, gezilerle ve kesintisiz uykuyla geçirmekten kaçınacağız.
Günahlarımız İçin İstiğfar Edeceğiz:
Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Bir kul Ramazan ayına erişir de o aydan günahlarını affettirerek çıkamazsa burnu yerde sürünsün” (Beyhâki). Efendimizin (s.a.s.) bu uyarısı gereği Ramazan’ın gündüz ve gecelerinde tevbe ve istiğfara büyük bir zaman ayırıp, bu ayın sonunda günahları affolunmuş bir kul olmaya gayret edeceğiz.
Allah’ın Zikrini Dilimizden Düşürmeyeceğiz:
Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Ramazan günlerinde zikirle meşgul olanlara mağfiret edilir, o günlerde Allah’tan dilekte bulunanlar eli boş dönmezler” (Kenzü’l-Ummal). Efendimizin (s.a.s.) bu müjdesi gereği bu ayda ibadetlerimizi, zikrimizi ve dualarımızı mümkün olduğu kadar artırmaya gayret edeceğiz.
Sadakasız Bir Gün Geçirmeyeceğiz:
Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “En faziletli sadaka Ramazan ayında verilen sadakadır” (Beyhâki). Efendimizin (s.a.s.) bu müjdesi gereği bu ayda gücümüz ve imkânlarımız ölçüsünde infak etmeye, bir garibe iftar ettirmeye, bir yetimi sevindirmeye çalışacağız.
Öfkemize Hâkim Olacağız:
Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki: “Oruç sabrın yarısıdır” (Tirmîzi), “Ramazan sabır ayıdır” (Ebû Dâvûd). Efendimizin (s.a.s.) bu uyarısı gereği bu ay boyunca sabrı kuşanacağız, öfkemize, gözlerimize, sözlerimize hâkim olmak için gayret edeceğiz.