Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

“İstiklal” soruları: Soylu ve Bahçeli'nin ABD karşıtı ittifakında Erdoğan ve Biden nerede?

T24’ten Canan Yıldız Yazdı;

“İstiklal” soruları: Soylu ve Bahçeli

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP lideri Devlet Bahçeli, İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırı sonrası ABD’yi aynı tonda suçladı.

Soylu kelimelerini bilerek seçtiğini vurgulamak için olsa gerek “altını çizerek söylüyorum” dedi ve ABD’nin taziye mesajını “reddettiklerini”, müttefikliğin de “tartışılması” gerektiğini söyledi.

Bahçeli de TBMM Grup konuşmasında ABD’nin taziye mesajları için “sahte ve samimiyetsiz” nitelemesini kullanırken, o da konuşmasını müttefikliğe getirdi ve “Suriye veya Irak’Arialtaki terörist kamplarda eğitilip terör eylemi amacıyla canlı ceset gibi Türkiye’ye sızan ya da sızdırılan canilere hedef listesi veren, stratejik ve kalabalık mahallere gönderen hiçbir ülke dost değildir, dürüst değildir, esasen müttefik de değildir” diye konuştu.

Soylu’nun ABD’yi suçlaması yeni değil. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki ülke olarak da ABD’yi adres göstermişti.

Mersin’deki polis evine saldırıyla ilgili de net konuşmuş ve demişti ki, “Saldırı ABD merkezli.”Bahçeli ve Soylu arasındaki içerik benzerliğinin şaşılacak bir yanı yok. Zira Soylu’nun arkasındaki asıl ismin Bahçeli olduğu, istifa ya da görevden alma hamlelerine karşı set çeken ismin Bahçeli olduğu Ankara’da herkesin bildiği sır!

Soylu ve Bahçeli terörün adresi konusunda ABD’yi bu kadar net suçlarken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Endonezya’da G20 zirvesinde ABD Başkanı Biden’la dostluk mesajı veren güçlü el sıkışma görüntüleri vermesi iç ve dış siyaset dengeleri ile değerlendirilebilir ama… Ama dediğim şey, ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ethan Goldrich’in başkanlığında kalabalık bir heyetin önce Ankara’da temaslarda bulunduğu iddiası ve daha sonra basına da yansıdığı şekilde bu heyetin Demokratik Suriye Güçleri (SGD) Genel Komutanı Mazlum Kobani ve Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Genel Komutanı Newroz Ahmed ve Barzani’ye yakın ENKS ile ayrı ayrı görüşmesinin, ideolojik bir ittifak olarak Soylu ve Bahçeli’nin sert sözlerinin nedeni olup olmadığı.

ABD Suriye Büyükelçiliğinin resmi açıklamasına göre görüşmelerde IŞİD, Kuzey Suriye’nin (Rojava) siyasi, ekonomik ve güvenlik konuları ele alındı. Rudaw’ın haberine göre de Rojava’da ateşkes anlaşması, güvenlik ve huzurun önemi konularında mutabık kalındı. Türkiye -PYD ilişkileri gündeme geldi mi bilmiyoruz? ABD’nin Türkiye’nin olası bir operasyonuna yeşil ışık yakmadığını biliyoruz. 30 km derinliğinde güvenlik koridoru kurulmasını amaçlayan “Bir gece ansızın gelebiliriz” açıklamaları yeniden gündeme gelebilir. Zira İstiklal’deki saldırı sonrası Reuters’a konuşan bir Türk yetkili “Bu saldırı bir kez daha gösterdi ki Suriye Türkiye için bir ulusal güvenlik sorunu. Bu konuda zaten yapılan çalışmalar var. Cumhurbaşkanı da açıkladı bunu. Irak’ta PKK’ya karşı süren operasyon var. Orası tamamlandıktan sonra sırada Suriye’deki belli hedefler var” diye konuştu.

Soylu’nun “İstiklal Caddesi’nde bize bu acıyı yaşatanların kat kat bu acıyı yaşayabilecekleri karşılığı yakın bir zamanda onlara göstereceğiz” sözleri de olası bir operasyon konusunda zemin arandığını gösteriyor. Yine ama diyeceğim. Hatırlayacaksınız Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan dönüşünde Fethullah Gülen’i kast ederek “Bu adamı Amerika saklıyor. Biden saklıyor” demişti. Endonezya’ya gidiş öncesi İstiklal Caddesi saldırısıyla ilgili açıklama yapan Erdoğan’a bir gazeteci bu sözlerini hatırlatırken Erdoğan, “Biraz da ifadelerimizi yanlış merkezlere çekme gibi bir durum oluyor. Biden’la görüşme durumumuz olursa kendisiyle bu konuyu yine konuşacağız” diyerek mutedil bir dille konuşurken, Soylu ve Bahçeli’nin ABD karşıtı açıklamaları Cumhur İttifakı içindeki bir rol paylaşımı mı yoksa bir gerilimin dolaylı anlatımı mı ya da Erdoğan’ın seçimle bağlantılı olarak olası hamlelerine karşı bir uyarı mı?

AKP’nin anayasa değişikliği görüşmeleri bağlamında HDP’yi ziyaret etmesini Bahçeli, “doğal” olarak değerlendirirken, bu ifadelerden günler sonra “HDP’nin Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye yer almasına tahammül edemiyoruz” demesi de yukarıda çizmeye çalıştığım resmin içinde bir yere oturuyor.

İstiklal Caddesi saldırısının sonuçları büyük olacak gibi görünüyor.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER