Yetkin, ABD´de eğitim gören Türk F-35 pilotlarının Türkiye´ye geri gönderileceği ve yeni pilotların eğitime alınmayacağını bildiren mektubun aynı zamanda Ankara´ya, Rusya´dan S-400 alımını durdurmadığı takdirde ´askeri ve ekonomik tehditler´ içerdiğini vurguladı.
Yetkin, kişisel blogunda yayımlanan yazısında, ilk olarak Foreign Policy dergisinde yer alan mektubun tam metnini paylaştı. Mektubu değerlendiren Yetkin, Patrick Shanahan´ın mevkidaşı Hulusi Akar´ı Türkiye´nin S-400 alma kararına karşı ekonomik ve askeri yaptırım uyarılarıyla ´Biz mi Rusya mı?´ ikileminde bıraktığını belirtti.
Yetkin´in kişisel blogunda yayımladığı "İşte Türkiye´ye askeri ve ekonomik tehditlerde bulunan Amerikan mektubunun tam metni" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Shanahan´ın mektubu, ABD Başkanı Donald Trump´ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile 29 Mayıs´ta yaptığı telefon görüşmesi ardından, Türkiye´nin S-400 ve F-35´lerin birlikte çalışmasının NATO savunmasına zarar verip vermediğini araştırmak için ?çalışma grubu? kurulması teklifini kabul ettiği haberlerinden bir hafta sonra gönderildi. Bu durum iki şekilde yorumlanabilir. Birincisi, Beyaz Saray ile Pentagon´un Beştepe ile ?iyi polis ? kötü polis? oynadığı yorumu olabilir. Malum, Trump ile Erdoğan´ın 28-29 Haziran´da Japonya´nın Osaka şehrinde toplanacak G20 liderler zirvesi çerçevesinde görüşme ihtimali var. İkinci yorum ise, Pentagon´un, yani Amerikan askeriyesinin Başkan Trump´a bu işin kendisi ve Erdoğan arasında hep sözü edilen ?şahsi bağların? ötesinde, ABD´nin küresel egemenlik oyununun parçası olduğu ve bu konuda (her iki partinin ortak tavır aldığı) Kongre ve askeriyenin iradesine karşı karar alamayacağını hatırlatması olarak da youmlanabilir. Bu durumda mektup hem Savunma Bakanı Akar üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan´a, hem de dolaylı olarak Başkan Trump´a hitap ediyor olabilir.
Akar, 6 Nisan´da Shanahan´a yazdığı mektubun ardından, 15 Nisan´da Vaşington´da başlayan Amerikan-Türk Konseyi (ATC) açılışında yine S-400/F-35 temelinde, ?Türkiye NATO´da kalacaktır? vurgusuyla bir konuşma yapmış, bir gün sonra da Shanahan ile başbaşa görüşmüştü. 27 Ocak 2015´te, Kara Kuvvetleri Komutanı iken, ABD Savunma Bakanlığından ?Batı ittifakına yaptığı sıradışı katkılar? nedeniyle ?Liyakat Lejyonu? madalyası almış olan Akar, Ankara´da askeri diplomasiyi en iyi yürütebilecek ideal isim olarak görülüyor.
Shanahan´ın Akar´a mektubu aynı zamanda Türkiye´yi ?Benimle misin Rusya ile mi?? sorusuyla da muhatap bırakıyor ve ağır ekonomik yaptırım tehdidi savuruyor"
Mektubun tam metninin çevirisi şu şekilde:
?Sayın Bay Bakan,
Sizi Nisan´da Pentagon´da ağırlamak ve 28 Mayıs´ta beni telefonla aramış olmanız memnuniyet vericiydi. Görüşmelerimizin kıymet veriyor ve 6 Nisan 2019 tarihli mektubunuz için teşekkür ediyorum. ABD, ABD-Türkiye diyaloguna ve stratejik ortaklığına büyük değer vermektedir. Ne var ki, Türkiye´nin S-400 sistemleri üzerine eğitim almak için Rusya´ya personel gönderdiğini öğrenmekle hayal kırıklığına uğradık. 28 Mayıs´taki telefon konuşmamızda da tartıştığımız üzere, eğer Türkiye S-400 tedarik ederse, ülkelerimiz Türkiye´nin F-35 programını sürdürmemesi üzerine bir plan geliştirmek zorundadır. Değerli ilişkimizi sürdürmeyi gözetmekle birlikte, Türkiye S-400 teslimatını kabul ettiği takdirde F-35 almayacaktır. S-400 tutumunuzu değiştirme seçeneğiniz halen bulunmaktadır.
Haziran 2019 Brüksel toplantımız öncesinde, ABD´nin Türkiye´nin 31 Temmuz itibarıyla F-35 programına katılımını askıya almak üzere [planladığı] eylemlerinin bir özetini [mektuba] ekledim. Bu takvim, eğitim gören Türk F-35 öğrencilerinin, tamamı olmasa bile çoğunun, derslerini 31 Temmuz´da ABD´den ayrılmadan önce tamamlamalarına imkân tanıyacaktır. Milli Savunma Bakanlığını da Türk personele Birleşik Devletlerde yeni F-35 eğitim programı başlatmasını önermediğimizi, yakın gelecekte [mevcutların] geri çekilmesini beklediğimizi bildirdik.
Türkiye´nin F-35 programının idari faaliyetlerine katılımına, usulüne uygun şekilde son vermeyi sağlamak amacıyla, 12 Haziran 2019´da yapılacak yıllık F-35 İcra Kurulu Başkanları Yuvarlak Masa toplantısına Türkiye´nin katılımını öngörmemekteyiz ve programın yönetişim belgelerinin güncellenmesi de Türkiye´nin katılımı dışında ilerleyecektir.
F-35´ler dair bütün eylemler Türkiye´de S-400 mevcudiyetinin riskleri üzerine temellendirilmiştir ve Rusya´ya ilişkin Amerika´nın Hasımlarına Yaptırımlarla Karşıkoyma Yasası (CAATSA) yaptırımlarından ayrıdır. Kongre´de her iki parti [Cumhuriyetçi ve Demokrat] tarafından S-400 edinmesi halinde Türkiye´ye CAATSA yaptırımları uygulanması konusunda güçlü irade mevcuttur.
F-35 gibi platformların güvenliğini tehdit etmesine ek olarak, Türkiye´nin S-400 tedariki ulusunuzun Birleşik Devletlerle ve NATO bünyesinde işbirliğini geliştirme ve koruma imkânlarını aksatacak, Türkiye´nin Rusya´ya stratejik ve ekonomik aşırı-bağımlılığına yol açacak ve Türkiye´nin savunma sanayi ve iddialı ekonomik kalkınma hedeflerini baltalayacaktır. Bu yolda devam[ınız] istihdamda, milli gelirde ve uluslararası ticarette kayıplara neden olacaktır. Başkan Trump´ın hâlihazırda 20 milyar dolar olan ikili ticaret hacmini 75 milyar dolara yükseltme kararlılığı da, ABD´nin CAATSA yaptırımları ilanıyla tehlikeye düşebilecektir.
Sizi temin etmek isterim ki, bu konuyu derin güvenlik işbirliğimizin diğer boyutlarını koruyacak saygılı bir şekilde ele alıyoruz. Cevabınızı ve yol haritamızı belirledikçe görüşmelerimizin devamını beklerim.?