Zeynep Rakipoğlu
AA muhabirinin kaynaklardan derlediği bilgilere göre, asıl adı "Alaeddin Ali" olan Ali Kuşçu´nun, doğum yeri ve tarihi tam olarak bilinmemekle beraber 15´inci yüzyıl başlarında Özbekistan´ın Semerkant şehrinde dünyaya geldiği tahmin ediliyor.
Babası, Uluğ Bey´in doğancıbaşısı olduğu için "kuşçu" lakabıyla anılan Ali Kuşçu, Timurlular devrinde Semerkant´ta yetişti ve daha sonra Osmanlı Devleti´nde büyük bir şöhret kazandı.
Kendisi de büyük bir alim olan Uluğ Bey, Kuşçu´ya babası vasıtasıyla ya da aslen Bursalı olan ve tahsil için Maveraünnehir´e giden Kadızade-i Rumi aracılığıyla ders verdi. Kuşçu, matematik ve astronomi alanındaki temel bilgileri Semerkant´ta Uluğ Bey, Kadızade-i Rumi ve Gıyaseddin Cemşid´den aldı.
Ali Kuşçu´nun Uluğ Bey ve Kadizade´den izin alamama endişesiyle ilim almak için gizlice Kirman´a giderek, birçok kitabın yanı sıra Nasirüddin-i Tusi´nin "Tecridü´l-kelam" adlı eseriyle şerhini de okuma fırsatı buldu. Daha sonra Tusi´nin eserini "Şerhu´t-Tecrid" adıyla şerhederek, Ebu Said Han´a takdim etti.
Tekrar Uluğ Bey´in yanına döndüğünde ona Kirman´da kaleme aldığı "Hallü eşkali´l-kamer" adlı risalesini sunarak, takdirini kazanan Kuşçu, Semerkand Gözlemevi´nin müdürü olan Kadızade-i Rumi´nin ölümü üzerine gözlemevinin başına geçti ve "Uluğ Bey Zici"nin tamamlanmasında yardımcı oldu.
İlmi araştırmalarına bir yenisini daha katmak için rasathanede çeşitli çalışmalar yapan Kuşçu´nun, Uluğ Bey tarafından ilmini ilerletmek üzere Çin´e gönderildiği, dönüşünde de dünyanın yüz ölçümünü ve meridyeni hesap ettiği biliniyor.
Fatih Sultan Mehmet ilmine hayran kaldı
Uluğ Bey´in 1449´da öldürülmesinden sonra koruyucusuz kalan Ali Kuşçu, Timurlular´ın sarayından ayrılarak, hac maksadıyla Mekke´ye giderken uğradığı Tebriz´de Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan´dan büyük ilgi gördü ve elçilik göreviyle Fatih Sultan Mehmet Han´a gönderildi.
İlmine hayran olan Fatih Sultan Mehmet´in ısrarı üzerine elçilik görevini tamamladıktan sonra İstanbul´a dönen Kuşçu, yol boyunca büyük törenler ve armağanlarla karşılandı.
Fatih Sultan Mehmet, 1473´te Uzun Hasan üzerine yaptığı seferde yanında götürdüğü Ali Kuşçu´yu, dönüşte Ayasofya Medresesi´ne müderris tayin etti. İstanbul´da astronomi ve matematik alanındaki çalışmalara canlılık getiren Ali Kuşçu´nun derslerini ilim adamlarının dahi takip ettiği biliniyor.
İstanbul´un boylam ve enlem derecelerini tespit etti
Öte yandan Ali Kuşçu´nun Fatih Sultan Mehmet zamanında Molla Hüsrev´le birlikte Semaniye Medreseleri´nin programını düzenlemek için görevlendirildiği rivayet ediliyor.
Ali Kuşçu´nun, İstanbul´un 60 derece olarak belirlenen boylam değerini düzeltip 59 derece, enlemini de 41 derece 14 dakika olarak tespit ettiği bilinmekle birlikte Fatih Camisi´nde güneş saati de bulunuyor.
15 Aralık 1474 İstanbul´da vefat eden Ali Kuşçu, Eyüp Sultan Türbesi civarına defnedildi. Kuşçu´nun yetiştirdiği talebeler arasında torunu Mirim Çelebi ile Molla Lutfi meşhurdur.
Eserleri
Ali Kuşçu´nun daha çok şerhhaşiye türünden olan eserlerini "Astronomi-Matematik", "Kelam ve Usul-i Fıkıh" ve "Dil-Gramer" olmak üzere 3 grupta toplamak mümkün.
Kuşçu´nun "Astronomi-Matematik" alanında "Risale fi´l-heye", "Risale fi´l-hisab", "Er-Risaletü´l-fethiyye", "Er-Risaletü´l-Muhammediyye", "Şerh-i Zic-i Ulug Beg" ve Şerhu´t-Tuhfeti´ş-şahiyye"; "Kelam ve Usul-i Fıkıh" alanında "Eş-Şerhu´l-cedid ale´t-Tecrid" ve "Haşiye ale´t-Telvih"; "Dil-Gramer" alanında ise "Şerhu´r-Risaleti´l-vaziyye", "Risale fi vazi´l-müfredat", "Unküdü´z-zevahir", "Şerhu´ş-Şafiye li´bni´l-Hacib", "Faide li-tahkiki lami´t-tarif", "Risale Ma ene kultü" ve "Risale fi´l-hamd" adlı eserleri bulunmaktadır.
Ayrıca, nüshaları tespit edilemeyen "Tarihu Ayasofya", "Tefsirü´z-zehraveyn", "Mahbubü´l-hamail", "Risale fi halli eşkali´l-kamer", "Risale fi mevzuati´l-ulum" ve "Meserretü´l-kulub fi defi´l-kürub" adlı eserler de kaynaklarda Kuşçu´ya nispet ediliyor.