serbestiyet.com’dan gazeteci Hilal Köylü’nün, “konu ile ilgili” haberi…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “yolsuzluk” ve “terör” suçlarından başlattığı iki ayrı soruşturma kapsamında 19 Mart sabahı CHP’li belediye başkanları Resul Emrah Şahan ve Murat Çalık’la birlikte gözaltına alınmıştı. İlk aşamada 87 kişinin gözaltına alındığı grupta İmamoğlu’nun yakın çalışma ekibinin de yer alması muhalefet cephesinde “İstanbul’a büyük siyasi operasyon” olarak görülmüş, iktidar cephesi ise gözaltıların siyasetle ilgisinin olmadığı, yargı süreçlerinin dikkate alınması gerektiğini savunmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gözaltılarla ilgili açıklamasında “Suç örgütü lideri şüpheli Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş, Ertan Yıldız ve bu şahıslarla bağlantılı 95 şüpheli başta olmak üzere toplam 100 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiştir” ifadelerini kullanmıştı.
İktidar ve muhalefet arasında 19 Mart’ın “siyasi bir darbe” olup olmadığı polemiği sürerken, İmamoğlu’nun tutuklanıp tutuklanmayacağı, İBB’ye kayyum atanıp atanmayacağı Ankara kulislerinin temel gündemi olmuştu.
Serbestiyet, İmamoğlu’nun sadece “yolsuzluk” soruşturması kapsamında tutuklanacağını, “terör” soruşturmasından tutuklanmayacağı için de İBB’ye kayyum atanmayacağını, İmamoğlu’nun tutuklandığı 23 Mart’tan iki gün önce yazmıştı.
KULİS | Ankara’da İmamoğlu gündemi: “Yolsuzluktan tutuklanır, İBB’ye kayyum atanmaz”
Yolsuzluk ve terör suçlarından başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanıp tutuklanmayacağı ve belediyeye kayyum atanıp atanmayacağı siyaset kulislerinin en sıcak soruları. Ankara’da tüm siyasi parti kulislerinde İmamoğlu’nun tutuklanacağı öngörüsü öne çıkarken, iktidar kulislerinde bu öngörüyle birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmayacağı değerlendirmesinin yapılması dikkat çekiyor. İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturmasından tutuklanması halinde belediyeye kayyum atanmıyor.
DEM İmralı Heyeti devreye girdi
İmamoğlu’nun tutuklandığı 23 Mart sabahı önce Anadolu Ajansı başta olmak üzere tüm medya organları İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandığını, terör soruşturmasından serbest kaldığını duyurdu. Ancak kısa bir süre sonra kararın tam netleşmediği haberi yayıldı. İmamoğlu hakkında nasıl bir kararın verileceği merakla beklenirken, İmamoğlu’nun yolsuzluk suçlamasıyla tutuklandığını, terör suçlamasıyla ilgili ise herhangi bir adli kontrol kararı olmaksızın serbest bırakıldığını CHP Grup Başkanvekili Murat Emir duyurdu.
Ankara kulislerinde herkes İmamoğlu kararının önce doğrudan duyurulmasına karşın sonradan geri çekildiği süreçte iktidarla bir takım müzakerelerin yürütüldüğünü öne sürdü.
İmamoğlu’nun terör soruşturmasından tutuklanmaması, böylelikle İBB’ye kayyumun önlenmesi için AK Parti içinden kimi isimlerin devreye girdiği, Erdoğan’ın ikna edildiği iddiaları ortaya atıldı.
Serbestiyet’in edindiği bilgiye göre aslında devreye giren DEM İmralı Heyeti’ydi. Heyet, İmamoğlu’nun 2024 İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminde CHP-DEM işbirliğini temel alan “kent uzlaşısı” çerçevesinde açılan terör soruşturmasına dahil edildiğini öğrendiği andan itibaren devredeydi.
Kent uzlaşısı gerekçe gösterilerek İBB’ye kayyum atanmasının yaklaşık altı aydır aktif bir şekilde süren “Terörsüz Türkiye” sürecinin sıkıntıya gireceğini düşünen DEM İmralı Heyeti, İBB’ye kayyum atanmasını engellemek için bu süreçte etkin olan tüm mekanizmaları devreye sokarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ikna etmek için yürüttüğü temaslardan sonuç almayı başardı.
İBB Başkanı İmamoğlu terör soruşturmasından serbest kaldığı için İBB’ye kayyum atanması da önlenmiş oldu.
İmamoğlu’nun dahil olduğu terör soruşturmasından tutuklanan isim Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan oldu ve Şişli’ye kayyum atandı.
DEM İmralı Heyeti’nde DEM Parti milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan’ın yanısıra kendisi de bir kayyum mağduru olan eski Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk bulunuyor. Türk, sağlık sorunları nedeniyle DEM heyetinin İmralı ziyaretlerinin tümüne katılamasa da, Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısının kamuoyuyla paylaşılmasında rol oynamıştı.
Kent uzlaşısı nedir?
İmamoğlu’nun da dahil edildiği “terör soruşturması” 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP ile DEM’in iş birliği yapmasını temel alıyor.
DEM Parti yerel seçimdeki stratejisini “kent uzlaşısı” kavramıyla duyurmuş, bu kavramı da kentin tüm temsilcilerinin uzlaştığı adaylarla seçime girmek olarak açıklamıştı. DEM Parti kent uzlaşısı stratejisi kapsamında Batı illerindeki kimi seçim bölgelerinde aday çıkarmayıp, CHP adaylarını desteklemişti.
Mersin’de Akdeniz ve büyükşehir belediyeleri, İstanbul’da da Esenyurt ile Sancaktepe belediyeleri CHP-DEM işbirliğiyle kazanıldı.
İstanbul Esenyurt belediye başkanı Ahmet Özer, “PKK üyesi olmak” suçlamasıyla 30 Ekim 2024’te tutuklandı, yerine kayyum atandı. Özer’le ilgili iddianamede “Kent Uzlaşısı”na dikkat çekildi, kent uzlaşısının “PKK-KCK’nın metropol illerdeki etkinliğini artırma” amacını taşıdığı belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Kent Uzlaşısı”nı gerekçe göstererek başlattığı soruşturma kapsamında 11 Şubat’ta İstanbul’da CHP’li 9 ilçe belediyesine operasyon düzenlendi. Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür, Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel bu operasyon kapsamında tutuklandı.
19 Mart’ta İmamoğlu’nun da dahil edildiği “terör soruşturması” kapsamında 7 isim hakkında gözaltı kararı çıktı: İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem Şahan, Reform Enstitüsü Başkanı Mehmet Ali Çalışkan, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Ebru Özdemir, Spectrum House şirketi çalışanı H.A ve firari şüpheli A.B.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı “CHP kontenjanından seçilen bazı belediye meclis üyeleriyle, atanan belediye başkan yardımcılarının terörle bağlantılı olduğunu, İBB iştiraki olan İPA ve BİMTAŞ bünyesinde terör örgütü mensupları ve sempatizanlarının işe alındığını” duyurmuştu.
Savcılık, “İmamoğlu’nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde belediye meclis üyesi listelerini şahsen onayladığı, şüphelilerin PKK-KCK’ya yardım etme suçunu işlediklerini” de açıklamıştı.
İmamoğlu: DEM Parti’nin söylemi
İmamoğlu, terör soruşturması kapsamında ifadesini verirken savcılık tarafından kent uzlaşısı kavramına ilişkin kendisine yöneltilen soruya, bu terimin kendisine ait olmadığını vurgulayarak yanıt vermişti:
“Ben 2019’dan bu yana İstanbul İttifakı ve Türkiye İttifakı ifadelerini kullandım. Kent uzlaşısı DEM Parti’nin söylemidir. Başka bir partinin yaptığı tarif beni bağlamaz.”