Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

İstanbul Boğazı'na tarihe geçmiş gemi kazaları

Kanal İstanbul projesinin tartışmalarının sürdüğü şu günlerde İstanbul boğazında ilginç bir gemi kazası meydana geldi .

İstanbul Boğazı

İstanbul Boğazı, Karadeniz’i sıcak sulara bağlayan ve bu nedenle ticari ve stratejik öneme sahip bir suyoludur. Bu nedenle, boğazdaki deniz trafiği oldukça yoğundur. Gerek boğazın jeomorfolojik, hidrolojik ve meteorolojik yapısı ve gerekse ağır deniz trafiği, gemi tonajlarının artması ve tehlikeli kargolar çarpışma tehlikesini artırmaktadır. Oluşan kazalar çevresel kirliliğin yanı sıra can ve mal kaybına da neden olmaktadır. 

İstanbul Boğazı'nın güvenliği 82 yıllık Montrö'ye emanet

İstanbul Boğazı'nda bugün medyana gelen gemi kazası, boğazdaki gemi hareketlerini düzenleyen ve 82 yıl önce imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin yeniden ele alınması tartışmalarına yol açtı. 

"Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türkiye'yi gemi geçişleriyle ilgili emniyet önlemlerini almak için yetkilendirmektedir. Türk Devleti de ilgili kurumları  bu konuda gerekli hassasiyeti göstererek üzerine düşen görevi yerine getirse de zaman zaman üzücü olaylar meydana geliyor.  

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin, Türkiye'nin lehine hükümler içermekle birlikte, kılavuzluk ve römorkaj zorunluluğu olmayacak şekilde düzenlenmiş olması, günümüz artan deniz trafiği açısından bir sorun teşkil ediyor.

Uzmanlar Montrö Boğazlar Sözleşmesi gereğince yabancı gemilere kılavuzluk ve römorkaj zorunluluğunun olmamasının bu noktada yaşanan sıkıntıların tam manasıyla giderilmesine imkan tanımadığını belirtiyor.

"Kazayı lehimize çevirecek lobi faaliyetleri yapılmalı"

Gemilerin boğazlardan geçiş öncesi her türlü bilgilerini, gemi kondisyonlarını beyan ettiğini, geçiş şartları uygun olarak Boğaz'a girdiklerini belirten uzmanlar, ancak arızaların kazaları kaçınılmaz hale getirdiğinin altını çiziyor. Montrö'yü kazaları önlemek amacıyla değiştirmek istendiğinde, çözdüğümüzden fazla sorun çıkarabileceğini söyleyen uzmanlar çözmeye çalıştığımız sorunu da çözemeyebiliriz uyarısında bulunuyor.."

İşte İstanbul'da meydana gelen gemi kazaları

 Sarıyer Aşiyan'da karaya oturan 'Songa İridium' adlı kargo gemisi kıyıya çarpması boğazın geçmişine dair soruları tekrardan gündeme getirdi. Oldukça dar ve kilit bir noktada yer alan İstanbul Boğazı'nda tarihte felakete sebep olmuş pek çok gemi kazası yer alıyor.

14 Aralık 1960
İstanbul Boğazı'nda Peter Verovitz (Yugoslav) ile World Harmony (Yunan) adlı iki tankerin çarpıştığı kaza nedeniyle denize akan petrol kısa süreli olarak boğazdaki canlı yaşamına zarar verdi ve kazada 20 kişi hayatını kaybetti.

18 Kasım 1966
Rumen Ploesti gemisinin boğazda sefer yapan yolcu motorunu batırması nedeniyle, kazada 8 yolcu hayatını kaybetti.

15 Kasım 1979
İstanbul Boğazı’nda yaşanan en büyük deniz kazası 15 Kasım 1979 tarihinde gerçekleşti.  Yunan tankeri Evrialı ile Rumen bandıralı Independenta tankeri İstanbul Boğazının bittiği noktada çarpıştı ve 95 bin petrol boğaz akıntısına dâhil oldu. Patlayan tankerlerde yangın sebebiyle 43 kişi öldü. Boğaza akan petrol sebebiyle çoğu kişi uzun bir süre balık yiyemedi.

14 Kasım 1991
Lübnan bandıralı koyun yüklü Rabunion gemisi Filipin bandıralı Madonna Lili ile çarpıştı ve Rabunion 22 bin koyun ile birlikte Boğaz'ın en dar yerinde battı. İstanbul sahillerine günler boyunca şişmiş koyun vurdu.

13 Mart 1994
Güney Kıbrıs bandıralı Nassia ve Shipbroker tankerlerinin çarpışması sonucu 29 denizci hayatını kaybetti. Boğaza ise toplam 13 bin ton petrol aktı. Boğaz trafiğe kapatıldı.

21 Temmuz 2015
Sierra Leona bayraklı dev kuru yük gemisi, Kanlıca'daki Ethem Pertev Yalısı'na çarptı ve büyük hasara yol açtı.

Boğaz'ın kilit bölgelerinde gerçekleşen kazalar sadece can kaybıyla değil İstanbul'u doğa felaketiyle de tehdit ediyor.

Uzmanlara göre en fazla kaza birinci bölgede (Salıpazarı, Kız kulesi, Haydarpaşa, Üsküdar, Kabataş, Harem, Karaköy, Dolmabahçe, Beşiktaş, Beylerbeyi, Ortaköy, Sarayburnu, Çengelköy ve Eminönü) gerçekleşiyor (%33,4). İkinci Bölge ise bugün yaşanan kazaya ait yer olarak kabul ediliyor. Burada da oran bir hayli yüksek (%27,6).

İkinci bölgede yer alan yerler şunlar: (Rumeli Hisarı, Kandilli, Yeniköy, Akıntı Burnu, Kanlıca, Arnavutköy, Bebek, Balta Limanı, Anadoluhisarı, Vaniköy, Emirgan, Paşabahçe, Çubuklu, Kuruçeşme, İstinye, Fatih Köprüsü).



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER