İsrail’de sekiz partiden oluşan “Değişim Hükümeti”nin önümüzdeki Çarşamba günü resmen göreve başlaması bekleniyor.
Ama “Binyamin Netanyahu dönemi sona erdi” demek için henüz erken.
Parlamentodaki güven oylamasını beklemek lazım.
120 sandalyeli parlamentoda söz konusu sekiz parti toplam 62 milletvekili ile çoğunluğu teşkil ediyorsa da, bu 62 kişiden birkaçının son anda saf değiştirerek yeni hükümeti beşiğinde boğması ihtimal dahilinde.
Netanyahu’nun bu yönde büyük bir çaba içinde olduğu biliniyor.
***
Diyelim ki “Değişim Hükümeti” güven oyu aldı…
Koalisyon protokolüne göre Yamina (Sağa Yönelim) Partisi lideri Naftali Bennett 2023’e kadar başbakan olacak, sonra başbakanlık Yeş Atid (Bir İstikbal Var) Partisi lideri Yair Lapid’e geçecek.
Yeş Atid için “siyasi yelpazenin merkezinde” deniyor.
İki devletli çözüme (bağımsız Filistin devletinin kurulmasına) hararetle karşı çıkan, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin genişletilmesini ve çoğaltılmasını hararetle savunan, dahası Batı Şeria’nın bir kısmının ilhak edilmesini isteyen Yamina ise haliyle “aşırı sağ” kategorisinde zikrediliyor.
Yamina lideri Bennett’in “Çok Arap öldürdüm ve bunda bir problem yok” lafı meşhur.
***
Netanyahu liderliğindeki blok sadece “sağcı” partilerden oluşurken, daha ziyade Netanyahu aleyhtarlığına dayalı yeni koalisyon hükümetinde “sosyal demokrat” HaAvoda (İşçi) Partisi ve Meretz (Dirlik) Partisi de var.
1948 İslami Hareketi’nin güney kanadını temsil eden Ra’am (Birleşik Arap Listesi) Partisi bile var.
Mansur Abbas liderliğindeki Ra’am’ın bu koalisyonda yer alması, İsrail siyasetinde son aylarda yaşanan bazı gelişmelerden haberdar olmayanları şaşırttı.
Filistinlilere ait bir parti, hem de “İslamcı” bir parti nasıl oluyor da Bennett’in başbakanlığını kabul edebiliyor?
Ve Bennett nasıl oluyor da Filistinlilere ait bir partiyle, hem de “İslamcı” bir partiyle ortaklık kurabiliyor?
Birinci soruya cevap: İsrail vatandaşı Filistinlilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde suç oranının son yıllarda dramatik bir şekilde yükselmesini, İsrail vatandaşı Filistinlilere ait evleri yasa dışı oldukları gerekçesiyle yıkma furyasını ve Necef Çölündeki üç Bedevi köyünün resmi statüden mahrum kalmasını öncelikli meseleleri olarak ilan eden Ra’am, bu meselelerin çözümü için “sağ-sol diye bakmadan” her partiyle işbirliği yapabileceğini de ilan etmişti. Netanyahu liderliğindeki bir koalisyona da katılabilirdi, zaten ilk tercihi buydu ve hem seçim sürecinde hem de seçimden sonra bunu açıkça ortaya koymuştu. Netanyahu da Ra’am ile işbirliğine mütemayildi fakat kendi saflarından yükselen şiddetli itirazlar üzerine bundan geri durmak zorunda kaldı. Ra’am ister istemez öbür tarafa yöneldi ve “Arap toplumu için milyarlarca dolarlık kalkınma fonları oluşturulacağı, konut krizinin sona erdirileceği, Arap şehir ve kasabalarındaki alt yapı sorunlarının giderileceği, buralardaki şiddet ve organize suç ile mücadeleye de bütçe ayırılacağı ve ‘statüsüz’ Bedevi köylerinin resmen tanınacağı” vaatleri üzerine “Değişim Hükümeti”nde yer almayı kabul etti.
İkinci soruya cevap: İsrail parlamento seçimlerinde yüzde 3,25’lik barajı kıl payıyla geçerek 4 milletvekili çıkaran Ra’am’ın desteği olmadan “Değişim Hükümeti” kurulamıyor. Bennett, başbakan olmak için Ra’am mensubu milletvekillerinin oylarına muhtaç.
***
İki devletli çözümü engellemek, Batı Şeria’ya mütemadiyen Yahudi nüfus transfer etmek ve Batı Şeria topraklarının bir kısmını ilhaka kalkışmak Netanyahu’nun zaten yaptığı şeyler olduğuna göre, bunları savuna gelen Bennett’in başbakanlığı herhalde Netanyahu’nun başbakanlığından daha büyük bir felakete yol açmayacaktır.
Bilakis; Ra’am ve Meretz’e bağımlılık, Bennett’in bu konularda istediği adımları atmasına mani teşkil edecektir.
Ra’am, “başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti” ülküsüne bağlılık bildiren ve Batı Şeria’daki bütün Yahudi yerleşimcilerin geri çekilmesini talep eden bir parti.
Parlamentoda 6 temsilcisi bulunan Meretz de “4 Haziran 1967 Sınırları” içinde iki devletli çözümden yana ve Batı Şeria’ya Yahudi nüfus yerleştirilmesine karşı.
***
Hülasa: Bennett teoride Netanyahu’dan beter olsa da Ra’am ve Meretz’li “Değişim Hükümeti” ehven-i şer gibi görünüyor.