Geçen pazar günü 80 yaşında vefat eden Bangladeşli savaş pilotu Saif-ul-Azam, 1967 Arap-İsrail Savaşı’nda gösterdiği cesaret ve azmiyle hatırlanıyor.
Saif-ul-Azam’ın ismi, Ürdün, Irak, Pakistan ve Bangladeş adına savaş uçağı kullanan tek pilot olarak tarihe geçti.
Azam ayrıca İsrail ve Hindistan Hava Kuvvetlerine ait savaş uçaklarını düşürmesiyle de dikkatleri üzerine çekti.
Yaşlılığa bağlı çeşitli hastalıkları olan emekli kaptan pilot Azam, 14 Haziran Pazar günü Bangladeş’in başkenti Dakka’da 80 yaşında vefat etti.
Azam, olağanüstü yetenek ve manevra kabiliyetiyle, İsrail Hava Kuvvetlerini zor durumda bıraktığı 1967 Arap-İsrail Savaşı’ndaki sıra dışı performansıyla öne çıktı.
Uzmanlara göre Azam, Irak ve Ürdün hava üslerini, İsrail tarafından neredeyse yok edilen Mısır Hava Kuvvetlerinin kaderiyle yüzleşmekten kurtardı.
Azam, Ürdün’deki İsrail Hava Kuvvetleri amiral gemisinin Dassault Mystere avcı-bombardıman uçağını düşürdü.
Bir gün sonra, Irak hava üssüne geçtiğinde, iki modern İsrail savaş uçağı Vautour IIA ve Dassault Mirage III’ü de düşürdü.
1965 Hindistan-Pakistan Savaşı’na katıldı
Bangladeş’in Pabna bölgesinde 1941’de dünyaya gelen Azam, çocukluğunu Hindistan’ın Kalküta şehrinde geçirdi.
Ailesi, Hint alt kıtasının 1947’de bölünmesinden sonra, o zamanlar Doğu Pakistan’a bağlı olan bugünkü Bangladeş’e göç etti.
Güney Asya merkezli web sitesi The Roar Medya’ya göre, Azam, 14 yaşında lise eğitimi almak için o zaman Batı Pakistan olarak bilinen şu anki Pakistan’a geldi. 1958’de pilot subay olarak eğitimini tamamladığı Pakistan Hava Kuvvetleri Harbiye Okuluna kabul edildi.
İnternet blogu The Fighter Jets World’e göre, Azam, Pakistan’da havacılığın temel esaslarını öğrendikten sonra ileri hava muharebe eğitimi için ABD’nin Arizona bölgesindeki Luke Hava Kuvvetleri Üssü’ne gönderildi.
Azam, 1965 Hindistan-Pakistan Savaşı’nın başlarında, Pakistan Hava Kuvvetlerinin 17. Filosuna bağlı olarak, Hint Folland Gnat avcı uçağını düşürdü. Uçağın pilotu Vijay Mayadev ise yakalandı.
Bu başarısının ardından, Azam, Pakistan’ın üçüncü en yüksek askeri ödülü, “The Sitara-e-Jurat”a layık görüldü.
Pakistan, Azam’ı övgüyle anıyor
Pakistan Hava Kuvvetleri Komutanı Mareşal Mücahid Anwar Han, yaptığı açıklamada, Azam’ın, 1965 Hindistan-Pakistan ve 1967 Arap-İsrail savaşlarındaki kahramanlıklarını hatırlattı.
Han, Azam’ı, “Cesareti ve profesyonelliğiyle her zaman hatırlanacak olağanüstü bir savaş pilotu” olarak nitelendirdi.
Azam, Kasım 1966’da Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetlerine danışman olarak atandı.
Pakistan merkezli savunma haberleri yapan bir internet sitesine göre, Azam, Mısır Hava Kuvvetlerini yok eden ve 5 Haziran 1967’de Ürdün’ün Mafrak Hava Üssüne yönelen İsrail jetlerini düşürdü.
Sitede, Azam’ın başarılarına ilişkin, “Ürdün Hava Kuvvetleri komutanları, saldırıyı engellemek için Azam’ı görevlendirdi. Azam, saldırı düzenleyen uçaklarla havada mücadele etti. İsrailli pilot H. Boleh’un kullandığı Mystere avcı-bombardıman uçağını düşürdü ve İsrail topraklarına düşen bir başka uçağı da vurdu.” ifadeleri kullanıldı.
Azam, bu başarısından iki gün sonra gönderildiği Irak’ta da iki İsrail hücum uçağını düşürdü.
Savaş pilotu Azam, 72 saat içinde, üç İsrail uçağını havadan havaya muharebede düşürme rekorunu elinde tutan tek savaş pilotu oldu.
Ürdün ve Irak’tan ödül aldı
Azam, katkıları dolayısıyla Ürdün ve Irak’tan askeri ödüller aldı.
Ayrıca ABD, 2001’de üstün yetenekleri nedeniyle Azam’ı “Living Eagles” unvanıyla ödüllendirdi.
Kıdemli pilot, 1971’de Bangladeş’in bağımsızlığından sonra, ülkesine hizmet etmek için Bangladeş Hava Kuvvetlerine katıldı. Azam, 1980’de emekli oldu, kamu hizmetine katıldı ve daha sonra kariyerine siyasette devam etti.
Azam’ın Bangladeş’in gururu olduğunu belirten eski Bangladeş Sınır Muhafızları Komutanı Tümgeneral Fazlur Rahman, Azam’ın adının Bangladeş tarihinde altın harflerle hatırlanacağını söyledi.
Rahman, Azam’ı eşsiz ve benzersiz bir sicile sahip tarihi bir figür olarak nitelendirerek, “Azam, kuvvetli bir düşmanın sınırlı silahlarla nasıl mağlup edileceği konusunda savaş alanındaki her asker için bir ilham kaynağı. Savaş sırasında beceri ve cesaretin en iyi şekilde kullanımında bir kilometre taşı oldu.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: iktibasdergisi.com
