Asıl bela eğitim sistemimizin yetiştirmekte olduğu ateist ve deist gençlik. Şimdilerde ise başımıza bir de eşcinsel gençlik çıkmakta.
Yasaklayıcı yasa olmadığı için zina gibi eşcinsellik de meşru. Yetmedi AKP’mizin iktidar döneminde yasalaşan İstanbul Sözleşmesi ile yasal zeminde zinacıları ve eşcinselleri onurlandırdık. Eşcinselliği insan haklarından kılıp aleyhine konuşulmasını suç haline getirdik.
Üstelik eşcinsellere şefkatle yaklaşıp uyarmadığımız için büyük ölçüde suçlu ve günahkâr olanlar da biziz.
İçeriğini değil de lafzını ezberlettiğimiz ve anlaşılmasını perdeleyerek televizyonlarda okuttuğumuz Kur’an, eşcinselliği haram kılıp yasaklamış, yasaklamış da haramlığını duyurmayan başta Diyanet ve İlahiyat olmak üzere, faiz ve zina faiz gibi eşcinselliğin de üstüne yatmış, zımnen onay vermişiz.
Lût kavmine gelen azap, dünyaya da, bize de gelmeye başladı da uyananımız yok.
Yasallaştırdığımız için dernekleşen LGBT bizden daha çok çalışıyor. Yasal yürüyüşleri ve Boğaziçi olaylarında aktivitelerini gördük. İslam karşıtı yasalar, laik eğitim, bankalar, LGBT ve iktidar yandaşı olanları dahil medya, manen yıkıcılıkta birbirleriyle yarışıyor.
Asıl korktuğum
Benim asıl korktuğum bir bölümü ile de olsa İmam hatiplilerin karşıtımız olarak karşımıza çıkma olasılığıdır. Gerçi sorgulayarak karşı çıkabilseler belki bilinçlenmemize sebep olarak hayır da olabilirdi ya, o da ayrı bir fasıl.
Kur’ân ve Kur’ân ile örtüşen Sünnet ile eğitemediğimiz ve bir hayat düzeni olarak öğretemediğimiz İslâm, liselileri koruyamayacağı gibi onlardan yalnızca bir tık iyi durumda olan İmam Hatiplileri de koruyamaz. Çünkü İslâm ile ayarlanamayan akıllar, şeytani düzenlere karşı korunamaz, farkında bile olmadan gavur gibi düşünmeye, hakka karşı çıkmaya ve batılları savunmaya başlar.
İmam Hatipliler İslâm insanını yetiştiremiyor
İki yıl önce Habertürk Gazetesi’nden Kübra Par ile yaptığım söyleşide İmam Hatiplerin İslam insanını değil demokratik laik insan tipini yetiştirdiğini açıklamıştım. Bir Allah’ın kulu çıkıp da sen ne diyorsun demedi, diyemedi.
İmam hatip hocalarında da gayret azaldı. Zaten onların çoğu da bilgilendirip amaç aşılayacak düzeyde yetişmiş insanlar değil. Hayatı İslamlaştırma mücadelesi dün de pek yoktu ama fıtratın gücü ile sathi ve hamasi mücadele yeter sanılıyordu. Şimdilerde ise kâfirlik aklî ve bilimsel kılığa büründü. İslâm’ın inanç, eğitim, sosyo-ekonomik vs. kurallarıyla insanlığın problemlerine çözüm üretemediğimiz sürece zaman aleyhimize çalışacaktır. Nitekim çalışıyor da.
İmam Hatiplilerin etkili olduğu AKP iktidarı bize gösterdi ki, modern bilimler yanısıra İslami ilimler üzerinde bilgili, bilinçli ve devrimci kadrolar yetiştirilmedikçe buradan öte yol alınamaz. Eleştirdiğimiz seküler kapitalist düzenle bu gün olmakta olduğu gibi aynılaşır, ümit olmaktan da çıkarız.
En bilinçli ailelerimizin zeki çocukları da mevcut eğitim sistemi içinde maddeci düzene eleman olarak yetişiyor. Yalnız iktidar değil hepimiz sorumluyuz. Çünkü hepimiz sorgulanacağız:
“İnsanlar, sadece “İnandık!” demeleriyle bırakılacaklarını ve sınava çekilmeyeceklerini mi sanıyorlar? Andolsun ki, Biz kendilerinden öncekileri de sınadık; o halde elbette Allah, doğru davrananları ortaya çıkaracak ve yalancıların da kimler olduğunu gösterecektir.” (Ankebût 29/2, 3)
Kaynak: Mirat Haber