Müslüman bilim insanlarının ürettiği ve insanlığın hizmetine sunduğu bilgi, evrensel bir özellik taşımaktadır. İslâm âlimleri, özellikle 8. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar bilimin ?yaratıcı´ yönünü temsil etmektedirler. Ancak bu özelliklerinin ortaya konulması, bugün dahi tam olarak gerçekleşmiş değildir.
İslâm bilginlerinin ortaya koyduğu eserlere dair ilk kapsamlı katalog çalışması, Alman oryantalist Carl Brockelmann´ın (1868-1956) beş cilt olarak hazırladığı Arap Edebiyatı Tarihi´dir (Geschichte der Arabischen Litteratur-GAL).
Hocası Helmutt Ritter´in üstadı Brockelmann´ın kendisi ve eseri hakkında, Fuat Sezgin, saygı ve şükran duyguları ile şu değerlendirmeleri yapmaktadır: ?Brockelmann´a birçok yönden şükran duyuyorum. Fakat bu adamcağız, İslâm dünyasını sevmiyordu. Kitabında maalesef hiçbir müspet hüküm yoktur. Başka oryantalistlerin menfi hükümleri vardır. Kendisine ait hükümler değil bunlar, hepsi başkalarına ait. Eseri de, bibliyografik bir kitaptır.?(Sezgin, Bilim Tarihi Sohbetleri, söy: S. Turan, Pınar Yay., İstanbul 2019) Sezgin´e göre eser, ?kitapların yazmalarından hangisi günümüze kadar ulaşmıştır, hangisinin yazmaları kalmıştır ve bu yazmalar dünyanın hangi kütüphanelerindedir, bunu anlatıyor. Çok mühim olan bu eseri, bu şekilde bu işi yapan ilk adam oydu.?
Brockelmann´ın bu önemli kitabından faydalandığını söyleyen Sezgin, söz konusu esere referans vermeksizin ilgili sahada çalışma yapılamadığını anlatmaktadır. Eser, en önemli Arap Edebiyatı Tarihi (GAL) olarak kabul edilmektedir. Sezgin bu eseri okuduktan sonra, eserde birçok eksiklik tespit eder.
Helmutt Ritter, Fuat Sezgin´e Brockelmann´ın Arap Edebiyatı Tarihi (GAL) kitabının en azından İstanbul´daki 200.000 yazma esere dayanarak bu eksikliklerinin tamamlanması gerektiğini söyler. Bunu söylerken de, Sezgin´e bakarak, bu çalışmayı ondan beklediğini yüz ve mimikleriyle ima ederdi. Sezgin, ?ben bunu yapacağım? diyerek hedefini belirler. Böylece yazma eserler üzerine yoğunlaşır. Kitapların, yazıldığı dönemi ve tarihini yazılarından hareketle tespit etme yeteneği gelişir. Özellikle hocası Ritter, onu alıp Topkapı Sarayı´ndaki yazmalara götürür. Yirmi yazma eser isterler, onar onar bölüştürerek, onların tarihlerini tespit ederler. Yazma eserlerin telif edildiği tarihler, kitapların sonunda bulunmasına rağmen, Fuat Sezgin ve hocası Ritter, eserleri inceleyerek tahminlerde bulunurlar. Sezgin, bu güzel anları anlatırken, Hocasının daha isabetli tespitlerde bulunduğunu, bazen de kendisinin tespitleri neticesinde Ritter´in memnun kaldığını anlatmaktadır.
Kendisinin Brockelmann´ın eserine zeyl (ek) yapmaya başladığını söyleyen Sezgin, bir müddet sonra büyük eksiklikler görmesi üzerine, hocası Ritter´e: ?Hocam! Ben artık zeyli bıraktım. Dünyadaki bütün yazmalara dayalı müstakil, yeni baştan bir eser yazıyorum? diyerek çalışmaya başlayacağını haber verir.
Bu iddia ve hayata geçmesi güç proje karşısında Ritter, hocası Carl Brockelmann´ın GAL adlı eserinin aşılamaz olduğunu düşünerek Sezgin´e, ?Bunu dünyada hiç kimse yapamaz. Bırak bu işi. Boşuna kendini yorma? dedi.
Sezgin, hocasının bu tavrı karşısında, ?Ben, ilk defa hocam Ritter´e inanmadım. Çünkü bu konudaki kararımı verdim. Allah da beni mahcup etmedi.? diyerek azimle çalışmalarına başladığını ifade eden Fuat Sezgin, 1967 yılında eserin ilk cildini hemen hocası Ritter´e gönderir.
Birkaç ay Ritter´den bir haber gelmemesi onu bir müddet tedirgin ederse de, nihayetinde hocasından bir mektup gelir. Mektupta eserle ilgili olarak Ritter şunları yazmaktadır: ?Şimdiye kadar böylesini hiç kimse yapamadı. Senden başka da hiç kimse yapamayacak. Tebrik ederim.?
İslâmî ilimler (tefsir, hadis, fıkıh, tarih, kelam tasavvuf vb.) ve aklî ilimleri (tıp, eczacılık, kimya, botanik, matematik astronomi vb.) birlikte ele alan on sekiz ciltlik Geschıcgte des Arabıschen Schrıfttums (Arap Edebiyat/Kültür Tarihi) (GAS) olarak yayımlandı. Fuat Sezgin vefat etmeden önce, 17 cildi bitirmiş, 18. cildi ise büyük oranda tamamlamış durumdaydı.
Fuat Sezgin bu eser için, 60 ülkeyi ziyaret etmiş, buradaki kütüphanelerde bulunan 400.000´i aşkın yazma eseri incelemiştir. Sezgin´in, İslâm bilim tarihinin en kapsamlı olduğunu söyleyebileceğimiz bu eseri, başta Arapça olmak üzere başka dünya dillerine çevrilmiştir.