"İSLAMOFOBİ"

Haber Duruş sitesi olarak ülkemizin gençlerine kulak verip, liseli kardeşlerimizin kaleme aldığı makaleleri "Gençliğin Sesi" olarak yayınlıyoruz. Gençliğin meramını anlattığı bir mecra olarak, haftalık yazı yayınlamaya özen gösteriyoruz.

EYÜPSULTAN KIZ ANADOLU İHL´nden 11/C sınıfında eğitim gören "Büşra Sude Yanartaş" kardeşimizin yazısını siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz. Gençliğin düşüncelerini sizlerle buluşturmak, gençliğin sesine kulak vermek için yazının tamamını inceleyiniz..

 

"İslamofobi, kelime anlamı olarak İslam korkusu demektir. Bir gurup insan, İslamiyet´i tanımadan İslamiyet´e karşı nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin beslemektedir. Müslümanlara ve İslamiyet´e karşı yapılan bu ön yargının nedenlerinden biri İslamiyet´in köklü temellere dayanmasıdır. Köklü temellere sahip bir din veya grup her zaman için çoğunlukta olup dünya üzerinde hâkimiyet kurmuştur. İslamafobinin asıl korkusu da İslam ilminin ve ahlakının dünyaya yayılması ve birçok pozitif ilme İslam´ın kaynak olmasıdır.

İslamafobi kavramının tarihi, İspanya´da Endülüs´ün İslamiyet tarafından fethedilmesine kadar iner. Terim olarak ilk kez 1991 yılında kullanılmış bir kavram olup, 11 Eylül saldırılarıyla günümüzde tekrar meydana gelmiştir. IŞİD gibi terör gruplarının saldırıları sonucu Müslümanları ötekileştirmiş ve asıl suçlu muamelesi gösterilmiştir. İslamofobi aynı zamanda günümüzde yaygın olan sosyal medya mecraları kullanarak insanları zehirleyip, kişilerin ön yargılı olmalarına neden oluyor. Bunun son örneklerinden biri olan ve Amerikalı Hristiyan Kıpti tarafından çekilen ?Müslümanların Masumiyeti´ filminde Müslümanlık asıl olandan farklı gösterilmiş, İslam peygamberine ve eşlerine hak edilmeyecek hakaretler barındırmıştır. Daha bunun gibi İslam´a yapılan birçok haksızlığın önüne geçilmesi gerekir. İslamiyet´e yapılan bu haksızlığın göz önünde bulundurulması, Avrupa´nın özgürlüğe ve hukuka vermiş olduğu önemi bu noktada da göstermiş olması beklenir. İslamofobinin engellenmesi için bir diğer yol ise; Müslüman halkın kendilerine emredildiği gibi Kur´an ve sünnet çerçevesi içerisinde yaşaması ve bunu dünya üzerinde tekrar hâkimiyet kurarak göstermesi gerekir. Muhammed Ali bu konuda bize örnek olmuş ve IŞİD hakkında ?Kendilerini cihatçı olarak adlandıran bu gurupların gaddar vahşiliği, İslam´ın özü ile bağdaşmıyor. Bu yanıltılmış katiller, insanların İslam hakkındaki görüşlerini saptırıyor.´ şeklinde yorumda bulunmuştu. Ayrıca 11 Eylül saldırıları üzerine başında New York İtfaiye Müdürlüğü şapkası ile Sıfır Noktasına giderek destek ve dayanışmasını göstermiş ve ?Beni asıl inciten, İslam adının bulaştırılması ve Müslüman adının bulaştırılması ve sorun çıkarılıp nefrete, şiddete yol açılması. İslam katil dini değildir. İslam barış demektir. Evde öylece oturup insanların sorun kaynağı olarak Müslümanları yaftalamalarına seyirci kalamazdım.? demişti. Son olarak Malcom X´in ?Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.´ diyerek Müslümanlığa yapılan haksızlığa ve daha birçok dengesizliğe karşı sizi bu radikal dünyada uyanık ümmet olamaya çağırıyorum.

?Yarattıklarımızdan, hakka sarılarak doğru yolu gösteren ve hak ile adaleti gerçekleştiren bir topluluk vardır.´ (Al-i İmran 3/110)"