İslami STK’ların Kurumsal Yapı ve Faaliyetlerinin Değişimi raporu

İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği tarafından yayımlanan raporda İslami sivil toplum kuruluşlarının dünü ve bugünü arasında kıyaslamaya gidildi.

İslami STK’ların Kurumsal Yapı ve Faaliyetlerinin Değişimi raporu

İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği tarafından yayımlanan raporda İslami sivil toplum kuruluşlarının dünü ve bugünü arasında kıyaslamaya gidildi.

Lütfi Sunar imzası ile yayımlanan 92 sayfalık raporda yer alan ana başlıklar şöyle sıralandı:

– Örgütsel Değişim Yaklaşımları ve STK’larda Örgütsel Değişim
– Sivil Toplum Kavramı ve Türkiye’de Sivil Toplum Tartışmaları
– Türkiye’de Sivil Toplumun Güncel Durumuna Dair Temel Göstergeler
– İslami Sivil Toplumda Değişim
– İslami STK’ların Değişim Dinamikleri

Raporun ilerleyen kısımlarında yer alan İslami STK’larda Örgütsel Değişim Eğilimleri başlığı altında ise şu tespitlere yer verildi:

İslami STK’lardaki değişimin temel itici faktörü çevresel koşullar ve kaynaklardaki değişimdir.
• Siyasi, sosyo-ekonomik çevre ve kentsel yaşamdaki değişimler İslami STK’ların yapı ve faaliyetlerini etkilemektedir.
• Özellikle mali kaynakların yeni biçimi İslami STK’ları uyuma zorlamaktadır.
• Kaynaklardaki değişimi erken bir biçimde keşfederek örgütsel değişimi başarılı bir biçimde yöneten örneklerin varlığı İslami STK’larda değişime yönelik talebi beslemektedir.
• Bu anlamda bu dönemde başarılı değişim örneklerinin izomorfik bir biçimde alanı dönüştürmesi söz konusudur.
• Günümüzde İslami STK’lardaki bu değişim gittikçe onları Osmanlıdan miras kalan toplum ve cemaat temelli yapı ve söylemden modern bir STK tipine doğru yöneltmektedir.
• İslami STK’lar yaşadıkları bu değişimlerle birlikte gittikçe kar amaçlı kuruluşlara benzer bir görünüm arz etmeye başlamışlardır.

Raporun sonuç ve değerlendirme bölümünde ise şu noktalara değinildi:

1. RESMİYET KAZANMA, KURUMSALLAŞMA

İslami STK’lardaki en temel değişim, kurumsal yapılarda yaşanmakta. Geleneksel resmi olmayan yapılardan kurumsallaşmış resmi yapılara doğru bir geçiş yaşamaktalar.

2. İSLAMİ BİLİNÇLENDİRMEDEN TOPLUMU BİLGİLENDİRMEYE GEÇİŞ

Faaliyet biçimleri de değişiyor; İslami bilinçlendirme faaliyetlerinden toplumu bilgilendirme faaliyetlerine doğru bir geçiş söz konusu. İslami STK’ların varlığını temellendiren en önemli gaye, toplumda kaybolan/kaybettirilen İslami bilincin yenilenmesidir. Günümüzde bu amaç söylemsel olarak devam etmektedir. Ancak bugün İslami STK’larda beceri ve birikim kazandırmaya yönelik faaliyetler daha fazla öne çıkmaktadır. Eskinin süregelen içe dönük cemaatsel faaliyetleri yerine artık gittikçe dışa dönük programlı faaliyetler ve projeler yer almaktadır.

3. TANITIMA ÖNEMDE ARTIŞ

İslami STK’ların kendilerini kamuoyuna sunma biçimleri de değişmekte. Dışa dönük yeni kamusal temsil biçimleri ortaya çıkmakta. Tanıtıma daha fazla önem veriliyor.

4. ULUSLARARASI İLİŞKİ GELİŞİYOR

İslami STK’larda uluslararasılaşma hâkim bir unsurdur; yerel toplumsal ilişkilerden uluslararası ilişki ağlarına doğru bir açılım mevcuttur. Genellikle sosyal yardımlar üzerinden başlayan ve eğitim faaliyetleri ile gelişen uluslararası ilişkilerin önemli bir kısmı kurumsal bir mahiyet kazanamamış geçici bir formdadır.

5. YENİ KAYNAKLAR ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI

İslami STK’larda yaşanan bir diğer önemli değişim ise mali kaynaklarda gerçekleşmiştir. Geleneksel mali kaynaklar gittikçe azalırken yeni kaynaklar ortaya çıkmaya ve önem kazanmaya başlamıştır. İslami STK’lar hayırseverlik, dinî düşünce ve duygulardan beslenen zekât, sadaka, infak ve bağış gibi çeşitli geleneksel mali kaynaklara sahiptir. Bu kaynaklar aynı zamanda kuruluşun yapısını, söylemini ve faaliyetlerini de şekillendirmiştir. Zamanla yükselen Anadolu sermayesinin aynı zamanda kendi himayesinde çeşitli İslami faaliyetlerin finansörlüğünü de üstlenmeye başlaması ile birlikte mali yapılarda değişimler görülmeye başlanmıştır. Böylece kurum mensubu bağışçılara dayanan geleneksel kaynaklardan gittikçe daha fazla hesaba dayanan ve başarıya bağlı kaynaklara sahip bir kurumsallık ortaya çıkmıştır. Bunun bir adım ötesi olarak bu yeni kaynaklara daha uygun olan proje eksenli faaliyetler başlamıştır. Böylece zamanla kurum dışı fonlara daha fazla ihtiyaç duyan bir mali yapı oluşmuştur.

6. İNSAN KAYNAKLARINDA PROFESYONELLİK 

Kurumsal yapı, faaliyetler ve mali yapıdaki değişimler insan kaynaklarındaki değişimi de tetiklemekte. İslami STK’larda cemaatsel temelli gönüllü ilişkilerden profesyonelliğe dayalı ilişkilere doğru bir değişim yaşanmakta.

7. ANA STK VE ETRAFINDA UZMAN STK’LAR 

İslami STK’ların kurumsal yapılarındaki bu değişime bağlı olarak odaklanma ve uzmanlaşma yönünde bir eğilim ortaya çıkmaktadır. Bu eğilime bağlı olarak özellikle eskinin her alanda faaliyette bulunan cemaatsel kuruluşlarının fonksiyonlarını icra etmek üzere yeni uzmanlaşmış odaklaşmış STK’ların ortaya çıktığını görmekteyiz. Bu kuruluşları cemaatsel zeminde bir araya getirmek ve koordinasyonlarını sağlamak üzere yeni kurumsal iş birliği zeminleri meydana gelmektedir. Genellikle merkezde cemaatsel temsili sağlayan bir ana STK etrafında bu uzman STK’ların bir araya gelmesi yaygın bir formdur.

8. CEMAAT ADAMI YERİNE EĞİTİMLİ CEMİYET ADAMI 

Bütün bu değişimlerin neticesinde İslami STK’lardaki insan tipolojisinde büyük bir değişim yaşanmaktadır. Eskinin adanmış cemaat adamı yerine şimdi artık gittikçe eğitimli cemiyet adamı geçmektedir. Zira yeni ortaya çıkan yapıda, yürütülen faaliyetlerde ve girilen ilişkilerde eğitimli insanlara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu geçiş bu kuruluşlarda çeşitli kırılmalara yol açmıştır.

9. KADIN SAYISI ARTIYOR, DAHA AKTİFLER

Son yirmi yılda kadınlar Türkiye’de her alanda daha fazla görünür olmaya, öne çıkmaya ve rol almaya başlamışlardır. Tüm sivil toplumda olduğu gibi İslami STK’larda da bu dönemde kadınların aktiflikleri artmıştır. Geleneksel olarak erkeklerin daha baskın ve belirleyici olduğu İslami STK’ların önemli bir kısmında kadınlara yönelik faaliyetlerin oranında önemli bir artış söz konusudur. Buna bağlı olarak faaliyetlerde yer alan kadınların sayısı ve aktifliği de artmış vaziyettedir. Günümüzde geleneksel reflekslere sahip pek çok kuruluşun yönetim kurullarında kadınlar da yer alabilmektedir. İslami STK’larda gelecekte kadınların daha belirleyici olmaları beklenmektedir.

10. TABELALAR BÜYÜMEKTE, MEKANLAR DAHA DIŞA DÖNÜK 

İslami STK’lar gittikçe kapalı mekânlardan açık kamusal mekânlara doğru bir değişim geçirmektedir. Gittikçe tabelalar daha ilgi çeker bir hâle gelmekte, binalar ana güzergâhlara taşınmakta, iç mekân tasarımları modernleşmektedir. Kurumsal yapı ve faaliyetlerdeki değişimin bir mahsulü olarak artık mekânlar daha fazla dışa dönük bir biçim kazanmaktadır.

11. DEVLET RAKİP DEĞİL, DEVLETE YARDIMCI KONUMU

Devlete rakip bir konumdan, devlete yardımcı bir konuma: Nihai olarak bütün bu değişimler İslami sivil kuruluşların içinde yer aldıkları iktisadi, siyasi ve toplumsal ağlarda ciddi dönüşümler yaşanmasına neden olmuştur. Cumhuriyet’in modernleştirici elitist uygulamaları karşısında toplum içinden ortaya çıkan ve temel misyonunu toplumun İslami bilinçlendirilmesi olarak belirleyen İslami sivil kuruluşların günümüzde bir sosyal refah müessesesi olarak işlev gördüğünü ve temelde devlete yardımcı bir konuma doğru evrildiğini görmekteyiz.

Araştırmamızda yaptığımız görüşmelerimiz neticesinde İslami sivil kuruluşların önemli bir grubunun artık devleti kendisinin rakibi olarak görmediği hatta karşılıklı yardımlaşabileceği bir kurumsal yapı olarak algıladığını görmekteyiz.

Belki de diğer bütün değişimleri aşacak bir biçimde İslami sivil aktörler geleneksel devlet karşıtı söylem ve yapılarından arınarak, devletle ilişki ve iş birliği içindeki kuruluşlara dönüşmektedirler. Bu dönüşümün söylemsel ve ideolojik alanda çok fazla tartışıldığını görmekteyiz. Ancak İslami sivil kuruluşların yapılarının, mali kaynaklarının, toplumsal ilişkilerinin ve faaliyetlerinin bu süreçte yaşadığı değişimin devletle ve toplumla ilişkilerinin yeniden şekillenmesinde daha belirleyici olduğunu söyleyebiliriz.

Raporun Öngörüler ve Öneriler bölümünün sonunda ise şu değerlendirmede bulunuluyor:

“Sonuç olarak İslami STK’ların girmiş oldukları formelleşme, odaklaşma, uzmanlaşma ve profesyonelleşme eğiliminin devam edeceği öngörülmektedir. Buna bağlı olarak ortaya çıkacak imkân ve zaafların, fırsat ve tehditlerin dikkatli bir biçimde izlenmesi gerekmektedir. Kurumları varoluş gayelerinden koparacak hızlı değişimler kadar hayatiyetlerini koruyamayacak duruma gelmelerine sebebiyet verecek tutuculuklar da gelecek açısından sorun oluşturmaktadır. Yaşanan hızlı değişimin yönetilmesi, yönlendirilmesi ve olumsuz yönlerinin bertaraf edilip olumlu yönlerinin artırılması için gerçekleştirilecek araştırma, izleme ve planlama çalışmalarının sürdürülmesi gerekmektedir.”

Raporun tam metnine ulaşmak için:
Türkiye’de İslami STK’ların Kurumsal Yapı ve Faaliyetlerinin Değişimi

Kaynak: iktibasdergisi.com